Kahramanmaraş’ta 230 kiloluk Firdevs Yaylacık, aşırı kiloları yüzünden yürüyemez hale gelince, evinde adeta hapis hayatı yaşıyor.

 

3 çocuk annesi Firdevs Yaylacık (48), Şeyh Şamil Mahallesi, Şeyh Şamil Caddesi’ndeki evinde aşırı kiloları yüzünden zor günler geçiriyor. Sinir hastası olduğunu en ufak küçük durumda bile sağa sola çattığını ifade eden Yaylacık, "Hastaneye gittim beni karyola taşımaz diye almadılar. Tüm işlemlerim yapılmışken gittim karyola kırılır diye tekrar almadılar. Beni, geri yolladılar. Hastaneye gitmek için ambulans istedik yok dediler, kabul etmediler.

Eşim kaç yeri aradı bilmiyorum. Artık ben çaresizim herkesten yardım istiyorum. Ben başka ne diyebilirim. En azından bu ayaklarımı düzeltebiliriz. Belim kırık diye bir şey yapamıyorlar.

Diyarbakır’da 5 ay kaldım sağ olsunlar güzel şekilde ilgilendiler, baktılar. Enfeksiyon kapar diye gönderdiler. Bu süre içerisinde oğlumun nişanı düğünü girdi araya tekrar gidemedik. Yoksa sağ olsunlar adamlar dört dörtlük baktılar. Şimdi yürüyemiyorum, merdiveni inemiyorum. İndiğim zaman titriyorum. Yıkılacağımı zannediyorum. Sabaha kadar yatamıyorum. Az yürüdüğüm zaman ayaklarımı taşıyamıyorum. Tedaviyi bırakınca 5 kilo verdiysen 20 kilo koşa koşa geliyor. Artık bıktım rejimden her şeyden ne yaptıysam olmuyor. Artık bıktım bu hayattan. Televizyonda söylüyor hükümetimiz benim gibi hastalar için ambulans söylüyor. Hani nerede? Telefon ettiğimiz halde gelmediler. Devletimiz benim gibi hastalar için özel ambulans yatak hizmeti sunuyor. Ben yatışımı yaptırdığım halde her türlü çabama rağmen yatak taşımaz diye beni almadılar” dedi.

 

Firdevs Yaylacık’ın eşi 59 yaşındaki Kadir Yaylacık ise, tedavi süresi boyunca başından geçenleri şöyle anlattı:

 

“Eşim sekizinci ayda bir rahatsızlık geçirdi. Korkuyla beraber psikolojisi bozuldu. Bizde hastaneye yatışını yaptırdık. Yatış yapılmasına rağmen psikiyatri servisi ranza taşımaz diyerek bizi dışarı yolladı. Bizi üniversiteye havale ettiler. Üniversiteye gittik üniversitede yatırmadılar. Eşimin oralarda gidip bekleyecek durumu yoktu. Yatağa alınmayınca oturamadığı için çok rahatsız oluyor. Bel ağrısından dolayı. Belinde sakatlık var. Bu nedenle beline de müdahale edilmiyor kilosu düşmeyince. Bütün yetkililerin yardımını bekliyoruz. Bize bir yardım eli uzatırlarsa çok memnun oluruz. Eşim odada 24 saat bir yere gidemiyor. Alt kattaki oğlunun evine, gelinin evine gidemiyor. Hiç kimseyi ziyaret edemiyor. Kısa mesafede yürüse dahi bel ağrısından dolayı ayaklarında çok aşırı ağrısı oluyor. Bizim şikayetimiz budur. Yetkililerden yardım bekliyoruz. Obezite ismini verdiğimiz zaman ambulansın gelmemesini anlayamıyoruz” dedi.

 

Konuşmasının devamında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne teşekkür eden Kadir Yaylacık, “Allah razı olsun bizle çok güzel ilgilendi Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi. Oradaki endokrin bölümündeki bütün personele çok çok teşekkür ediyorum. Çok üst düzeyde tuttular bizi. Eşime faydası oldu 60 kiloya yakın kilo verdik. 192 kiloya kadar düşmüştü. Geri tekrar bazı sebeplerden dolayı gidemedik. Bir operasyonla yaptıramadık. Hocamızdan yanıt bekledik. Şu an eşim 220-230 kiloya çıktı. Ben Sağlık Bakanımızdan yardım bekliyorum. Eşimin bu odadan 24 saat çıkamaması hepimizi üzüyor” diye konuştu.