Büyükçekmece'de iki yıl önce döviz bürosu açmak için Türkiye’ye gelen Iraklı iş adamı  Ahmed Mawlood Mohammed Mohammed'i (39) pompalı tüfekle öldüren ve ardından parçalara ayırdıkları cesedini yol kenarına attıkları iddia edilen 2'si Irak, biri Fas vatandaşı olan 3 şüpheli hakkında ağırlaştırılmış müebbet ve 44'er yıla kadar hapis talebiyle dava açıldı.  İddianamede, şüphelilerin iş adamını  öldürmelerine rağmen ailesinden 10 milyon dolar fidye istemeye devam ettikleri ve cesedin kafasının ise  halen bulunamadığı vurgulandı. Hakim karşısına çıkan şüpheliler, haklarındaki suçlamaları reddederek, cinayetle bir ilgilerinin olmadığını savundu.

İDDİANAMEDE OLAY ANLATILDI
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianameye göre Büyükçekmece’de 3 Temmuz 2016’da meydana gelen olay şöyle oldu:  Irak vatandaşı olan iş adamı Ahmed Mawlood Mohammed Mohammed Türkiye’de döviz bürosu açmak için arkadaşı Ahmed Mohammed Saleh Saleh’ten yardım istedi. Saleh de yaptığı araştırmalar sonucunda  Irak vatandaşı Farok Abdullah Hmod Al Dulaimi  ile telefonda görüştü. Dulaimi de “Türkiye’de size yardımcı olacağım” diyerek Mohammed  ve Saleh’i Türkiye’ye davet etti. 26 Haziran 2016'da davet üzerine Türkiye'ye gelen Mohammed ve Saleh, Aksaray'da Farok Abdullah Hmod Al Dulaimi  ile görüştü. Dulaimi, döviz bürosu açılması konusunda yine Irak vatandaşı olan Mahmood Khalaf Sulaiman Sulaiman'ın  kendilerine yardımcı olacağını, kendilerini onun yanına götüreceğini söyledi ve ertesi gün için iş insanı Mohammed ve Salah ile randevulaşarak oradan  ayrıldı. 

"PLAN YAPTILAR" 
Farok Abdullah Hmod Al Dulaimi, Tarık Moutil ve  Mahmood Khalaf Sulaiman Sulaiman zengin olduğunu bildikleri iş adamını  kaçırıp fidye almak için plan yaptı. 3 şüpheli, Mohammed'i ellerinde tutabilmek için önce bir villa ve otomobil kiraladı. Bu çalışmalar yapılırken 3 şüpheliye, açık kimlik bilgileri ve adresleri tespit edilemeyen başka şüpheliler de yardım etti. Farok Abdullah Hmod Al Dulaimi, işadamı  Mohammed ve  müşteki Saleh'e kendilerine yardımcı olacağını belirttiği Mahmood Khalaf Sulaiman Sulaiman’a  götürmek bahanesiyle Büyükçekmece'de kiraladıkları villaya kiraladıkları araç ile  götürdü. Kimliği tespit edilemeyen diğer şüpheliler ile Tarık Moutil'in elinde pompalı tüfek ve Mahmood Khalaf Sulaiman  Sulaiman elinde tabanca ile villada beklemeye başladı.  

"BUNLAR IŞİDÇİ BİZİ TUZAĞA DÜŞÜRMÜŞLER"
Şüpheliler, iş adamı Mohammed  ve  müşteki Saleh villlaya girer girmez üzerlerine silahları doğrulttu ve yere yatmalarını istedi.  Müşteki Saleh korkarak yere uzandı ancak  Mohammed yere yatmadı ve Arapça, "Bunlar IŞİD'ci bizi tuzağa düşürmüşler" diyerek bağırdı ve direndi. Müşteki Saleh ve iş insanı ayrı odalara  götürüldü, gözleri bağlandı ve  elleri kelepçelendi.  Müşteki Saleh'in üzerinde bulunan cep telefonu ve 500 Amerikan dolarını alan  şüpheliler, iş adamının da tespit edilemeyen parasını ve cep telefonunu da aldı. 

"ÖLDÜRDÜLER ANCAK  10 MİLYON DOLARI İSTEMEYE DEVAM ETTİLER"
Şüpheliler, iş adamının  Irak’ta yaşayan ailesinden 10 milyon dolar fidye istedi. Bu sırada şüpheliler iş adamını kasık bölgesinden pompalı tüfekle vurarak öldürdü ancak ailesinden  de fidye istemeye devam etti.  Şüpheliler, öldürdükleri iş adamının cesedinden kurtulmak için  başından, kollarından, dirseklerinden ve dizlerinden kesti.  Cesedin göğüs bölgesini bavula koyan, diğer organlarını poşete koyan şüpheliler, cesedi kiraladıkları villaya fazla uzaklıkta olmayan yol kenarındaki otların içine attı. Olay yerinde cesedin kafası ise bulanamadı. 

"MÜŞTEKİYE DE ÇARŞAF GİYİDİRİP, KADIN GÖZLÜĞÜ TAKMIŞLAR!"
Şüpheliler, 3 gün boyunca alıkoydukları müşteki Saleh'i de başka bir yere götürmeye karar verdi. Şüpheliler,  Saleh'e siyah kadın  çarşafı  giydirip, güneş gözlüğü takarak yola çıktı. Ancak otomobilin kırmızı ışıkta  durması üzerine müşteki Saleh, bir anlık hamle yaparak şüphelilerin  elinden kaçtı. Saleh’in polise ifade vermesinin ardından olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

"TELEFONLARI VİLLAYA YAKIN BAZ İSTASYONUNDAN SİNYAL VERMİŞ"
Savcılık soruşturma sonunda hazırladığı iddianamede,  şüphelilerin iş adamını  tasarlayarak, canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürdüklerinin altını çizdi. Maktul ve müştekinin silahla hürriyetinden mahrum edildiği vurgulanan iddianamede şüphelilerin telefonlarının olay günü villaya yakın baz istasyonundan uzun  süre sinyal aldığını, birbirleriyle  irtibat halinde olduklarını belirtildi. İddianamede müşteki Saleh’in, şüpheliler Farok Abdullah Hmod Al Dulaimi ve Tarık Moutil’i şüpheye yer vermeyecek ölçüde teşhis ettiği de vurgulandı.

3'ER KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS İSTENDİ 
İddianamede Farok Abdullah Hmod Al Dulaimi (42), Mahmood Khalaf Sulaiman Sulaiman (51) ve Tarık Moutil'in (35) "Canavarca hisle eziyet çektirerek, tasarlayarak kasten öldürme" , "Nitelikli yağma" ve "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 24'er yıldan 44'er yıla kadar hapis talep edildi.

HAKİM KARŞISINA ÇIKTILAR 
Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada savunmasını yapan Fas vatandaşı Sanık Tarık Moutil,   “Maktulü hiç görmedim. Maktulün öldürülmesi ve  yağma suçları ile  hiç bir alakam yoktur. Bu olayı polis beni gelip aldığı gün öğrendim. Polis gelene kadar benim  bu işlerden herhangi bir bilgim yoktur” dedi.

“CİNAYETLE BİR ALAKAM YOKTUR”
Irak vatandaşı Mahmood Khalaf Sulaiman Sulaiman da olaylarla yakından uzaktan bir ilgisi olmadığını savunarak "Polisler beni çarşıda yakaladılar. Maktulü hiç görmedim, tanımıyorum. Şikâyetçi Saleh’i de tanımıyorum.  Ben bu kişilerin Türkiye’ye ne maksatla geldiklerini, ne için geldiklerini  ve kimle görüştükleri konusunda bilgim yoktur. Ben söz konusu villaya hiç gitmedim. Villanın kiralanması aşamasında hiç yer almadım.  Villayı kim kiraladı hiç bilmiyorum. Tutukluluğum nedeniyle 2 eşim ve çocuklarım mağdurdur. Benim cinayetle bir alakam yoktur.” ifadelerini kullandı. 

“MAĞDUR DURUMDAYIM”
Irak vatandaşı sanık Farok Abdullah Hmod Al Dulaimi da “Ben Sakarya’da şirket sahibiyim. İki aileye bakıyorum. Çocuğum var. Benim yüzümden çocuklarım  okuyamıyor. Mağdur durumdayım tahliyemi talep ediyorum” dedi.  Mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk  halinin devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ertelendi.