Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleşen AK Parti Seçim Beyannamesi ve Milletvekili Aday Tanıtım Toplantısı başladı.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN PARTİLİLERİ SELAMLADI

Ankara Spor Salonu'nu dolduran partililer, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ellerindeki Türk bayraklarını ve AK Parti flamalarını sallayıp cep telefonlarının ışıklarını yakarak karşıladı.

Yoğun sevgi gösterileri arasında salona giren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, partilileri platformdan selamladı ve karanfil attı.

Bu sırada salonda, AK Parti'nin seçim çalışması kapsamında hazırlanan ve "Erdoğan Marşı" ismini taşıyan seçim şarkısı çalındı.

İSTİKRARLI VE GÜÇLÜ EKONOMİ VURGUSU

360 sayfadan oluşan beyannamede 16 başlık bulunuyor. İlk bölümde yeni yönetim modeli anlatılırken; güçlü Meclis, güçlü hükümet, güçlü millet vurgusu var. Sunuş kısmında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklaması var. 'Yaparsa yine AK Parti yapar' mesajı bulunuyor. Beyannamede güçlü demokrasi, istikrarlı ve güçlü ekonomi vurgusu öne çıkıyor. Yeni çevre projeleri de beyannamede yer alıyor.

AK Parti'nin seçim beyannamesinde dış politikayla ilgili olarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) reform ihtiyacı, terör örgütleri FETÖ, PKK ve DEAŞ ile mücadele, Türk diasporası ile Avrupa'daki Müslümanların durumu öne çıkan konular arasında yer aldı.

AK Parti'nin seçim beyannamesi Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı.

AK PARTİ SEÇİM BEYANNAMESİ:

Beyannamede, parti olarak dış politikada hem süreklilik hem de değişimin esas alındığı, Türkiye'nin bağımsız, proaktif siyaset ve perspektif üreten bir dış politikaya kavuşturulduğu ifade edildi.

Seçim beyannamesinde BMGK'nin demokratik, şeffaf, adil ve etkin bir yapıya dönüştürülmesi ve BM'nin krizlere hızla müdahale edebilecek kapasiteye kavuşturulmasının şart olduğu vurgulanarak "Türkiye olarak, ikili ve çok taraflı her türlü platformda bu yöndeki beklentimizi 'Dünya beşten büyüktür.' deyişiyle ısrarla ifade etmeye ve bu yönde yürütülecek her türlü faaliyete katkı vermeye devam edeceğiz." ifadelerine yer verildi.

Türkiye'nin hem reform çalışmalarına aktif destek vermekte hem de BM Sekretaryasında daha fazla temsil noktasında girişimlerde bulunduğu kaydedilen beyannamede, "Ülkemiz ayrıca, İstanbul'un bir BM merkezi olması yolunda önemli adımlar atmıştır. İstanbul'da başka BM ajanslarının da ofis açmalarına yönelik gerekli hukuki altyapı çalışmalarına devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulunuldu.

Beyannamede, şunlar kaydedildi:

"Dünyanın beşten büyük olduğunu hatırlatmak suretiyle Ruanda'da, Bosna Hersek'te, Suriye'de, Myanmar'da olduğu gibi barış ve güvenliği ilgilendiren konularda, BMGK'nin gerekli adımları atmasını önleyen mevcut yapısı başta olmak üzere, BM Şartı'nda ve BM Sekretaryasının bürokratik yapısında reforma gidilmesi ihtiyacının takipçisi olmaya devam edeceğiz. Amacımız, küresel sistemin demokratikleştirilmesi ve BM'nin küresel barışın teminatı haline dönüştürülmesidir."

Seçim beyannamesinde, terörle etkin mücadeleye devam edileceği kaydedilerek FETÖ terör örgütünün yurt dışı yapılanmasına karşı mücadeleye ilişkin "FETÖ'nün elebaşlarının yargı önüne çıkarılmasına ve örgütün yurt dışı uzantılarının ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmalarımız sürdürülecektir." ifadesi kullanıldı.

Terörle etkin mücadeleye devam edileceği belirtilen beyannamede, "Güvenlik ve istihbarat birimlerinin DEAŞ'a ve hücrelerine karşı ülke içinde düzenlenen başarılı operasyonlara devam edilecektir." ifadelerine yer verildi.

- "TÜRK DİASPORASININ ÖNCÜLERİNİ YETİŞTİRECEK PROGRAMLARI ARTIRACAĞIZ"

Seçim beyannamesinde, yurt dışındaki Türk vatandaşlarının kültürel aidiyetlerinin korunması, STK'lerin daha etkin hale getirilmesi, topluma aktif katılım kapasitelerinin geliştirilmesi ve vatandaşlık haklarının güçlendirilmesinin destekleneceği belirtilerek "Yurt dışı vatandaşlara yönelik başlatmış olduğumuz burs programı başta olmak üzere Türk diasporasının öncülerini yetiştirecek programları artıracağız. Yurt dışındaki vatandaşlarımızın ihtiyaç duyduğu alanlarda uzman yetişmesini sağlamak amacıyla yeni burs programları oluşturacağız." denildi.

Yurt dışında yaşayan Türklerin bulunduğu ülkelerde anaokulundan başlayarak çift dilli okul açmalarının teşvik edileceği belirtilen beyannamede, şu ifadeler kullanıldı:

"Yerinden öğretmen istihdamını sağlayacağız. Yerinden istihdam edilen din görevlilerinin sayısını artıracağız. Anadil eğitiminin yaygın olarak verilmesi ve kültürel kimliklerin korunması için yurt dışındaki sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerini desteklemeye devam edeceğiz. Yurt dışındaki çocuklarımızın anadilimiz Türkçeyi öğrenmeleri için proje ve desteklerimizi çeşitlendirerek artıracağız. Lise ve üniversite düzeyinde değişim programları ile gençlerimizin Türkiye'de bir dönem geçirmesini teşvik edeceğiz. Üniversitelerimizde diaspora gençlerimize ayrılan kontenjanı iki katına çıkaracağız."

Yurt dışındaki vatandaşların arasından içinde yaşadıkları ülkede kültürel alanda öne çıkacak seçkin kişilerin yetiştirilebilmesi için özellikle gençlere yönelik geliştirilen özel programların etkin bir biçimde sürdürüleceği kaydedilen beyannamede, yurt dışında yaşayan gençlerin Türkiye'de staj imkanlarının artırılacağı belirtildi.

Beyannamede, "TÜBİTAK, üniversiteler ve araştırma merkezlerinin diasporamızın sosyal, ekonomik, kültürel, siyasi, sağlık, hukuki ve diğer ilgili alanlarda meseleleri ve gündemleri ile ilgili araştırmalar yapmalarını teşvik etmeye devam edeceğiz." ifadeleri yer aldı.

AK Parti'nin seçim beyannamesinde şunlar kaydedildi:

"Vatandaşlarımızın ihtiyaç duyduğu alanlarda üniversitelerimizin yurt dışında bölüm açmalarını teşvik edeceğiz. Yurt dışındaki vatandaşlarımızın göç tarihini yansıtacak göç müzeleri kuracağız. Yurt dışı vatandaşlarımıza yönelik kamu hizmetlerini daha da ileriye taşıyacağız. Konsolosluk işlemlerinde elektronik ödeme kolaylığı sağlayacağız. Dövizle askerlik işlemlerinde 38 yaş sorununu ortadan kaldıracağız. Yurt dışında yaşayan gençlerimizin Türkiye'nin engin tarih ve kültürünü bizatihi tecrübe etmeleri için kültürel gezi ve kamp programlarının kapsamını genişleterek devam ettireceğiz. Gençlere yönelik kültürel hareketlilik programlarını çeşitlendirip artıracağız. 100 bin gencimizi ülkemize getirerek tarih ve kültürü ile buluşturacağız."

- "YURTDIŞI VATANDAŞLAR KOORDİNASYON KURULU"

Seçim beyannamesinde, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarına yönelik asimilasyon politikalarına karşı, kültürel kimliklerinin korunmasına azami önem gösterileceği ve gerekli desteğin verilmeye devam edileceği vurgulanarak şöyle denildi:

"Bu bağlamda Yurtdışı Vatandaşlar Koordinasyon Kurulunu kuracağız. Konsolosluk bölgelerinde sekretaryası YTB tarafından yürütülecek geniş katılımlı Yurtdışı Vatandaşlar Danışma Meclisleri oluşturacağız. Önümüzdeki dönemde TBMM'de Yurtdışı Türkler Komisyonu adıyla daimi bir ihtisas komisyonu kurulmasını sağlayacağız. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın kültürel aidiyetlerinin korunmasını, STK'lerin daha etkin hale getirilmesini, topluma aktif katılım kapasitelerinin geliştirilmesini ve vatandaşlık haklarının güçlendirilmesini destekleyeceğiz."

Türkiye'nin Avrupa'daki Müslümanların koruyucusu, kollayıcısı ve sesi olmaya devam edeceğinin altı çizilen beyannamede, "Ayrımcılık ve İslam karşıtlığı ile mücadelede öncü ülke olmaya, vatandaşlarımızın korunmasına destek sağlamaya, küresel barışın ancak ön yargıların aşılması ve birlikte yaşama kültürünün yerleşmesiyle hayat bulabileceği mesajının verilmesine devam edilecektir." vurgusu yapıldı.

Beyannamede, yurt dışında yaşayan vatandaşların bir araya geleceği ve kendilerini ilgilendiren konuların istişare edileceği yıllık diaspora buluşmaları gerçekleştirileceği belirtildi.

"Bilhassa yeni nesillerin Türkçe ve kültürümüzü korumaları noktasında mevcut hizmetlerimizi geliştirecek yeni adımlar atacağız." ifadesinin yer aldığı beyannamede, şunlar kaydedildi:

"Yurt dışındaki çocuk ve gençlerimize Türkçe ve Türk kültürünü öğretecek ve sanatını tanıtacak yayınları ve etkinlikleri çeşitlendireceğiz. Kültürel destek amaçlı olarak yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız için hazırladığımız kitap setlerini yaygın bir biçimde dağıtacağız, yurt dışında vatandaşlarımıza yönelik Türkçe kütüphaneler oluşturacağız. Yaz tatillerini ülkemizde geçiren çocuk ve gençlerimize yönelik dil, kültür ve değerler eğitimi programları düzenleyeceğiz."

Seçim beyannamesinde, yurt dışındaki Türkçe yerel medyanın güçlenmesinin destekleneceği ve bu kapsamda Basın İlan Kurumunun kanununda değişiklik yaparak yurt dışındaki Türk medyasına kamu ilan ve reklamlarının verilmesinin önünü açılacağı ve TRT Türk'ün yeniden yapılandırılmasının kısa zamanda tamamlanacağı ve yurt dışındaki vatandaşlara daha geniş hizmet sunacağına vurgu yapıldı.

Aile birleşiminde yaşanan sıkıntıları gidermek amacıyla toplumlar arası ilişkilerin artırılması ve aile değerlerinin yaşatılması için ilgili ülkeler nezdinde girişimlerde bulunmaya devam edileceğinin belirtildiği beyannamede, şu ifadelere yer verildi:

"Yaşlı, engelli ve kadınlara yönelik özel programlar geliştireceğiz. Kültürel hassasiyetlere uyumlu bakım evlerini teşvik edeceğiz. Tüm insanlık için büyük tehdit oluşturan ayrımcılık, ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığı ile mücadelede ilgili ülkelerle birlikte hareket ederek, yurt dışındaki insanımızı da yakından ilgilendiren insani değerleri korunma hususunda çalışmalarımıza hız vereceğiz. Başta İslam düşmanlığı olmak üzere yurt dışındaki vatandaşlarımızın maruz kaldıkları ayrımcılık ve hak ihlalleri ile her türlü platformda etkin mücadele edeceğiz."

Beyannamede, yurt dışında yaşayan uzmanlara yönelik, yaşadıkları ülke ve Türkiye bakımından karşılaştıkları sorunlar ve çözümüyle ilgili eğitim ve seminer programlarının artırılacağı belirtilerek "Kişisel veriler ulusal ve uluslararası hukuka uygun olarak korunacak, vatandaşlarımızın menfaatleri esas alınacaktır. Türkiye'ye kesin dönüş yapanlar için kamu hizmetlerinin önündeki engelleri kaldıracağız. Yurt dışında yetişen gençlerimizin kamu kurumlarında istihdamı için KPSS'de yeni modüller açılacaktır. Sosyal, eğitim ve kültürel iş birliği anlaşmalarının güncellenmesini sağlayacağız." ifadeleri kullanıldı.

Her alanda insanı merkeze alan ve ihya eden bir yaklaşımın hakim kılınmaya devam edileceği vurgulanan beyannamede, şunlar kaydedildi:

"Güven veren adaleti her alanda tesis edecek, ulusal güvenlik ve asayişten hiçbir şekilde taviz vermeyeceğiz. Eğitimin kalitesini daha da artıracak, insanımızı en ileri teknolojiler, bilgi ve yeteneklerle donatacağız. Kültür ve sanat alanında medeniyetimizin birikimlerini en üst seviyeye taşıyacağız. Araştırma ve geliştirmeye azami destek vererek katma değeri yüksek ürünlerin ülkemizde üretimini sağlayacağız. Nesillerimizin daha sağlıklı yetişmeleri için koruyucu sağlık hizmetlerine öncelik vereceğiz. Ekonomimizi yüksek hızda ve istikrarlı bir şekilde büyütmeye devam edeceğiz. Gençlerimize nitelikli ve yeni iş alanları oluşturarak istihdamlarını kolaylaştıracağız. Kadınlarımızı güçlendirerek ekonomiye ve toplumsal hayata azami düzeyde katkı vermelerini sağlayacağız."

Toplumun çocuklar, yaşlılar, engelliler başta olmak üzere özel ilgiye muhtaç kesimlerinin korunmaya ve kollanmaya devam edileceği belirtilen beyannamede, "Ekonomik büyümenin nimetlerinin adil bölüşümü için gelirin daha adil şekilde dağılımına yönelik tedbirler alacağız. Yaşadığımız şehirlerin kalitesini önceleyen bir yaklaşımı bütün planlamalarımızda hakim kılacak, yerel hizmetlerin kalitesini en üst seviyeye çıkaracağız. Doğal çevremizi ve kaynaklarımızı sürdürülebilir bir anlayışla gelecek nesillere aktarmaya azami önem vereceğiz. Dış politikada ön alıcı bir yaklaşımla hareket etmeye devam edecek, gönül coğrafyamızın ve mazlumların sesi olmayı kararlılıkla sürdüreceğiz." ifadeleri yer aldı.

AK Parti'nin seçim beyannamesinin dış politikaya ilişkin bölümünde Türkiye-ABD ilişkilerine yönelik, "ABD ile yaşanan sorunları aşmak istiyoruz. ABD'nin özellikle PYD/YPG ve FETÖ konuları başta olmak üzere ulusal güvenliğimize ilişkin beklenti ve hassasiyetlerimize uygun somut adımları atmasının sağlanması için gerekli diplomasi ve lobi faaliyetlerine ivme kazandırılarak devam edilecektir." ifadesi kullanıldı.

AK Parti'nin seçim beyannamesi Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı.

Beyannamede, parti olarak dış politikada hem süreklilik hem de değişimin esas alındığı, Türkiye'nin bağımsız, pro-aktif siyaset ve perspektif üreten bir dış politikaya kavuşturulduğu belirtildi.

AK Parti olarak Türkiye'yi öncü bir ülke haline getirme hedefiyle, her alanda dünyayla bütünleşen bir ülke olmanın şiar edinildiği vurgulanan beyannamede, ülkenin menfaatleriyle uyumlu vizyoner ve gerçekçi bir dış politika geleneğinin kurumsallaştırıldığının altı çizildi.

Beyannamede, küresel ve bölgesel ölçekteki kronik problemlerin çözülmesi için uluslararası sistemi harekete geçirmede öncülük yapıldığı, Birleşmiş Milletler (BM) sisteminin faal bir üyesi olarak, bu sistemdeki sorunlara işaret edilip, çözüm önerileri geliştirildiğine değinildi.

Türkiye'nin, dünyanın unutulmuş veya dışlanmış mazlum halkları için bir ümit ışığı olduğu, güçlünün değil, hep haklının yanında yer aldığı anlatılan beyannamede, dış politikada elde edilen kazanımların öncelikli olarak ticareti ve uluslararası doğrudan yatırımları artırarak ekonomik refahı ileriye taşıdığı ve karşılıklı etkileşime dayalı olarak sosyal gelişimi beslediği vurgulandı.

- TÜRKİYE MERKEZLİ ÇOK BOYUTLU DIŞ POLİTİKA

Dış politikanın vizyona dayalı ve çok boyutlu olmaya devam edeceği belirtilen beyannamede, şunlar kaydedildi:

"Türkiye, Avrupa Birliği (AB) hedefini stratejik bir hedef olarak görmektedir ancak Avrupa Birliği ile ilişkilerimizi, diğer ilişkilerimizin bir alternatifi değil, tamamlayıcısı olarak tanımlıyoruz. Türkiye, açılan tüm fasıllara paralel şekilde reform süreçlerini tamamlamış, çıkarları doğrultusunda iş birliğinin ötesinde AB ile entegrasyonunu gerçekleştirmiş şekilde güçlü ve etkili bir ülke olarak AB katılım hedefini sürdürmektedir.

ABD ile yaşanan sorunları aşmak istiyoruz. ABD'nin özellikle PYD/YPG ve FETÖ konuları başta olmak üzere ulusal güvenliğimize ilişkin beklenti ve hassasiyetlerimize uygun somut adımları atmasının sağlanması için gerekli diplomasi ve lobi faaliyetlerine ivme kazandırılarak devam edilecektir. ABD ile yakın iş birliğinin korunması esastır. ABD'nin Suriye'de PYD/YPG'ye desteğini kesmesi, PKK ile mücadelemizde somut destek vermesi ve FETÖ'nün iadesi konularında somut adımlar atması iş birliğimizin temel unsurlarını oluşturmaktadır."

Gelecek dönemde Rusya ile ilişkilerin enerji ve ticaret başta olmak üzere geliştirilmesine çalışılacağı ifade edilen beyannamede, Kremlin yönetimiyle bölgesel konularda ve özellikle Suriye meselesinde yakın eş güdümün sürdürüleceği vurgulandı.

- "KIBRIS KONUSUNDA YAPICI KATKIMIZI SÜRDÜRECEĞİZ"

KKTC'nin ekonomik altyapısının güçlendirilmesi ve refahının artırılması için bugüne kadar kararlılıkla atılan adımlara devam edileceği belirtilen beyannamede, "Kıbrıs'ta her iki halkın siyasi iradelerini ve Ada'nın ortak sahibi olmalarını temel alan müzakere edilmiş adil ve kalıcı bir çözüm için garantör ülke olarak yapıcı katkımızı sürdüreceğiz." ifadesi kullanıldı.

Kırım'ın asli halkı olan soydaş Kırım Tatar Türkleri'nin güvenlik ve refahının temininin öncelikler arasında bulunduğu bildirilen beyannamede, Kırım Tatar Türkleri'nin hak ve çıkarlarının genişletilerek güvenceye kavuşturulması yönündeki girişimlerin sürdürüleceğine işaret edildi.

Beyannamede, Azerbaycan topraklarının işgalinin sona erdirilmesi için çaba gösterilmeye devam edileceği belirtilerek, Kafkasya ve Orta Asya ülkeleriyle ilişkilerin daha da geliştirilmesi ve 2009'da kurulan Türk Konseyi'nin daha da güçlendirilmesinin temel hedefler arasında yer aldığına dikkat çekildi.

Beyannamede, Yunus Emre Enstitüsü, Türkiye Maarif Vakfı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı gibi kurumların da katkılarıyla Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkeleriyle yakın diyaloğun sürdürüleceği belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:

"Önümüzdeki dönemde de etnik ve mezhebi temellere dayanan ayrıştırıcı ve dışlayıcı yaklaşımlar ile terörizm gibi zorlu sınamalarla karşı karşıya kalan bölge ülkelerinin güvenlik ve istikrarı temin etmeye yönelik mücadelelerini desteklemeyi sürdüreceğiz. Filistin davasına tam destek veriyoruz. Ortadoğu Barış Süreci'nin sağlıklı bir zeminde yeniden canlandırılmasının gerekli olduğunu değerlendiriyoruz. Filistin makamlarıyla temas ve eş güdüm içindeyiz. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dönem Başkanı olarak önümüzdeki dönemde faaliyetlerimizi yoğunlaştıracağız. Filistin'e yönelik yardımlarımızı her alanda sürdüreceğiz. Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya yönelik her türlü gayri hukuki ve BM kararları hilafına girişime tavizsiz olarak karşı duracağız."

- SURİYE'DEKİ DURUM

Suriye'de 8'inci yılına giren ihtilafa da değinilen beyannamede, Türkiye'nin sahadaki gerginliklerin azaltılması amacıyla tesis ettiği 12 gözlem noktası, terörle mücadelede birliklerini sahaya sürmekten çekinmemesi, muhalefetin garantörü sıfatıyla Astana ve Soçi'de, siyasi sürecin destekleyicisi olarak ise Cenevre'de ortaya koyduğu aktif katkıyla Suriye meselesindeki etkin ve etkili aktörler arasında yer aldığını kanıtladığı hatırlatıldı.

Bundan böyle de yeni bir Suriye hedefi için çalışılacağı belirtilen beyannamede, "Arzumuz, yeni Suriye ile komşuluk ilişkilerimizi ve iş birliğimizi yeniden tesis etmek ve Suriye halkıyla tarihi, kültürel ve beşeri bağlarımız temelinde ilişkilerimizde yeni bir dönem başlatmak olacaktır." denildi.

Irak'ta kalıcı istikrar ve güvenliğin sağlanmasına yönelik çabaların sürdürüleceği vurgulanan beyannamede, Türkmen toplumunun karşılaştığı sıkıntılara en kısa sürede sürdürülebilir çözümler bulunulabilmesi için Iraklı yetkililerle iş birliğine devam edileceği belirtildi.

Beyannamede, İran ile gerek ikili ilişkiler gerekse Suriye başta olmak üzere Ortadoğu'daki barış sürecinde yakın diplomatik ilişkilerin sürdürüleceğine işaret edildi.

Afrika'da Türkiye bilincini daha da güçlendirmek amacıyla büyükelçilik sayısının daha da artırılacağı, ilişkilerin gelişmesine katkı sağlayan tüm kamu kuruluşlarının faaliyetlerinin güçlendirileceği belirtilen beyannamede, "Kalkınma ve insani yardımlarla güvenlik iş birliğini dengeli bir biçimde harmanladığımız vizyonumuz çerçevesinde Afrika'ya uzattığımız yardım elini muhafaza edeceğiz. Bu modelin uluslararası toplum tarafından benimsenmesi ve başta Somali'de olmak üzere tüm Afrika'da uygulanması için gayret göstereceğiz." değerlendirmesinde bulunuldu.

Türkiye'nin 2023 hedeflerinin gerçekleştirilmesi bakımından küresel ekonominin dinamosu haline gelen Asya-Pasifik bölgesiyle siyasi ve ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesini teminen ikili ve kurumsal düzeyde bölge ülkeleriyle iş birliğinin güçlendirilmesine devam edileceği, başta Myanmar ve Güney Filipinler olmak üzere bölgedeki Müslüman toplulukların sorunlarının çözümüne yapıcı katkı sağlamanın sürdürüleceği vurgulandı.

"Önümüzdeki dönemde İİT'nin işleyişini reforme edecek bir sürecin ülkemiz öncülüğünde Bangladeş ile iş birliği halinde başlatılması, Kudüs konusunda alınan kararların takipçisi olunması ve İİT Polis İşbirliği ve Koordinasyon Merkezinin İstanbul'da yerleşik bir uluslararası örgüt olarak faal hale getirilmesi öngörülmektedir. BM'den sonra dünyadaki en büyük ikinci uluslararası örgüt olan İİT'nin tüm İslam aleminin ortak çıkarlarına hizmet eden, saygın, işlevsel ve etkin bir konuma ulaşması için çabalarımızı sürdüreceğiz."

AK Parti'nin seçim beyannamesinde, dış politikayla ilgili, Türkiye'nin, göç ve uluslararası koruma alanında hukuki ve kurumsal düzenlemeleri tamamlayıp güvenilir bir veri sistemi oluşturduğu vurgulanarak, "Göç alanında kapasite geliştirme çalışmalarımızı sürdüreceğiz." ifadesi yer aldı.

AK Parti'nin seçim beyannamesi, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı.

Beyannamenin "İnsani ve Vicdani Dış Politika: Dış Yardımlar ve Mülteciler" başlıklı bölümünde, AK Parti'nin ırk, din, dil, köken ayırt etmeksizin, tüm dünyada açlıkla, yoksullukla, çatışmalarla, afetlerle ve diğer küresel sorunlarla mücadeleyi desteklediği vurgulandı.

Başta en az gelişmiş ve az gelişmiş ülkelerde yaşayanlar olmak üzere küresel düzeyde refahtan pay alma çabasında olan tüm insanlara destek olmanın dış politika öncelikleri arasında yer aldığı belirtilen beyannamede, "AK Parti olarak, güçlü ve saygın bir Türkiye hedefimizin en önemli inşa alanlarından biri olarak dış politikayı görüyoruz." ifadesi yer aldı.

- "GÖÇ ALANINDA KAPASİTE GELİŞTİRME ÇALIŞMALARIMIZI SÜRDÜRECEĞİZ"

Beyannamede, Türkiye'nin OECD ülkeleri arasında ABD, Almanya, İngiltere, Japonya ve Fransa'nın ardından en çok resmi kalkınma yardımı sağlayan 6. ülke olduğu vurgulandı.

Türkiye'nin, insani yardımlarda 2016 sonu itibarıyla 6 milyar dolara ulaştığı, bu rakamla dünyada ikinci, milli gelire oranla ise birinci sıraya yerleştiğine dikkat çekilen beyannamede, son iki yılda Türkiye'nin insani yardımda ABD'nin ardından ikinci ve insani yardımların milli gelire oranı bakımından da dünyada birinci sırada yer aldığı belirtildi.

Türkiye'nin, Nisan 2011'den bu yana Suriyeliler için açık kapı politikası uyguladığı hatırlatılan beyannamede, ülkenin, göç ve uluslararası koruma alanında hukuki ve kurumsal düzenlemeleri tamamlayarak güvenilir bir veri sistemi oluşturduğu belirtildi. Beyannamede, "Göç alanında kapasite geliştirme çalışmalarımızı sürdüreceğiz." ifadesine yer verildi.

- "ULUSLARARASI ÖĞRENCİ HAREKETLİLİĞİNİ ARTIRACAĞIZ"

Beyannamede ayrıca, Türkiye'de uluslararası iş birliğine dönük farkındalığın artırılacağı ve Türkiye ile paydaş ülkeler arasında kültürel iş birliğinin güçlendirilmesi yönündeki çalışmalara devam edileceği belirtildi.

"Kalkınma İşbirliği Temel Politika ve Strateji Belgesi ve Dış Yardım Kanunu"nun hazırlanacağı vurgulanan beyannamede, "Türkiye'nin kalkınma iş birliği kapsamlı gözden geçirme raporunu hazırlayacağız. Kalkınma iş birliği alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarını akredite edecek, uluslararası merkez olabilmeleri amacıyla destekleyeceğiz." ifadeleri kulanıldı.

Türkiye'nin uzmanlık birikimine sahip olduğu belirli alanlarda "Bilgi ve Tecrübe Paylaşım Programları" başlatılacağı taahhüt edilen beyannamede, şöyle denildi:

"Eğitimde uluslararası hareketlilik ve iş birliği desteği sağlayacağız. Üniversitelerde uluslararası kalkınma iş birliği araştırma merkezleri ve yüksek lisans programları oluşturacağız. Eğitim kurumlarında yabancı dil eğitiminin etkinliği konusunda bir program başlatacağız. Üniversitelerde uluslararası öğrenci ofisleri kuracağız ve uluslararası öğrencilere yönelik mevzuat iyileştirme çalışması yapacağız. Dünyanın en kapsamlı ve prestijli burs programlarından biri olan Türkiye Bursları ile küresel bilgi birikimine, eğitim eşitliğine, ülkeler arası iletişim ile siyasi, kültürel ve ekonomik ilişkilerin gelişmesine katkı sağlamaya devam edeceğiz. Türkiye Bursları çerçevesindeki dinamik burs programları ile ülkemizin uluslararası öğrenci hareketliliğinden aldığı payı yükselterek nitelikli öğrenci ve araştırmacıların ülkemizi tercih etmelerini sağlayacağız. Uluslararası öğrenciler ve yüksek nitelikli insan gücü için oluşturulan eğitim ve staj programlarının sayısı ve çeşitliliğini artırarak ülkemizin eğitim üssü haline gelmesine olanak sağlayacağız."

Beyannamede, Türkiye'yi ihtiyaç duyulan alanlarda ileriye taşıyabilecek yüksek nitelikli uluslararası öğrencilerin yürüteceği proje ve araştırmalara Türkiye Bursları kapsamında finans desteği verileceği kaydedildi.

Türkiye Bursları ile öğrenim görüp mezun olan, şu an dünyanın yaklaşık 165 ülkesinde bulunan 150 bin "Türkiye Mezunu"na yönelik çalışmaların etkin bir şekilde sürdürüleceği vurgulanan beyannamede, "Dünyanın farklı bölgelerinde 32'ye ulaşan Türkiye Mezunları Derneği sayısını 2023 yılında 100'e çıkaracağız." denildi.

- "BAŞTA FİLİSTİN, TÜM GÖNÜL COĞRAFYAMIZIN YANINDA OLACAĞIZ"

Beyannamede, AK Parti'nin, "Akademik Araştırmalar ve Sivil Toplum İşbirliği Programları" ile kardeş toplulukların ve Türkiye'nin entelektüel kadrolarının yetiştirilmesini, ortak ilmi ve kültürel birikimin zenginleştirilmesini, dünyayı Türkçe anlayan, Türkçe düşünen, Türkçe fikir üreten ve merkezinde Türkiye'nin yer aldığı küresel bir ağ oluşturulmasını hedeflediği de vurgulandı.

Bu kapsamda sözlü ve yazılı ortak tarihi mirasın arşivlenmesi, kardeş toplulukların ürettiği düşüncelerin Türkçeye kazandırılması, Türkçe düşünce eserlerinin başka dillere tercüme edilmesi çalışmalarının devam edeceği vurgulanan beyannamede, "Kültürel Hareketlilik ve Eğitim İşbirliği Programları ile kardeş topluluklara mensup genç kuşaklara ortak kimlik şuurunun ve kültürel değerlerin aktarılması için müfredat ve temel eserler çalışmaları, kültürel eğitim ve gezi programları düzenlenleyeceğiz." ifadesi yer aldı.

Tunus'ta ve Cibuti'de "Anne-Çocuk Sağlık Hastaneleri" inşa edileceği belirtilen beyannamede, Balkanlar'da tarım ve hayvancılık ve mesleki eğitim ve kapasite artırım projelerine hız verileceği de vurgulandı.

"Başta Filistinli kardeşlerimiz olmak üzere tüm gönül coğrafyamıza her alanda destek olmaya devam edecek, hak ettikleri yaşama kavuşmaları ve barış içinde yaşamaları adına her zaman yanlarında olacağız. Ata yurdumuz Orta Asya'da yer alan kardeş ülkelerle ilişkililerimizi geliştirme, ülkemiz tecrübesini oralara aktarma ve ortak tarihi ve kültürel mirasımıza sahip çıkma alanlarında projelerimize devam edeceğiz. Afrika'da eğitim, sağlık ve ulaştırma gibi alanlarda fiziki altyapılara vereceğimiz desteklerle dün olduğu bugün ve yarın da Afrika'nın gerçek potansiyelini kullanabilmesi adına projelere hızla devam edeceğiz. Suriye, Yemen, Afganistan gibi kriz bölgelerine yönelik olarak yeniden inşa sürecinde görev alabilecek nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesi için özel burs ve eğitim programları gerçekleştireceğiz. Başta Kırgızistan, Nijer, Cibuti, Libya ve Gazze olmak üzere, yurt dışında yeni hastaneler açarak sağlık hizmeti vermeye devam ediyoruz ve edeceğiz."

- "ULUSLARARASI ÖRGÜTLERDE TÜRK UZMAN SAYISINI ARTIRACAĞIZ"

Kamu kurumlarının dış ilişkiler birimlerinin, bütçe, insan kaynağı ve kurumsal açıdan güçlendirileceği vurgulanan beyannamede, "Uluslararası örgütlerdeki Türk uzman personel sayısını artıracağız. Yurt dışı misyonlardaki ihtisas birimlerini gözden geçireceğiz ve söz konusu birimlere yapılan atamaların liyakat esasına dayalı olmasını sağlayacağız." taahhüdünde bulunuldu.

Resmi kalkınma yardımlarının miktar ve içerik bakımından girişimci ve insani dış politikanın önemli bir unsuru olmaya devam edeceği belirtilen beyannamede, şu ifadeler yer aldı:

"Türkiye'nin acil ve insani yardım kapasitesini daha da güçlendireceğiz. Göç alanında insan odaklı politikamızı bugüne kadar yaptığımız şekilde sürdüreceğiz. Göç uyum politikalarımızın güçlendirilmesine yönelik çalışmaların son aşamasına geldik. Uyum Strateji belgemiz çerçevesinde politikalarımızı hayata geçireceğiz. Özellikle yasa dışı yollardan ülkemize gelenlerin gönüllü ve güvenli şekilde ülkelerine dönmelerine yönelik çaba ve çalışmalarımıza devam edeceğiz. Gönüllü geri dönüş mekanizmalarını güçlendireceğiz."