İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Hedefimiz seçimden önce muhtarlarımızın tamamına yakınıyla bir araya gelmek. Hiçbir siyaset adamına nasip olmamış bir bahtiyarlığı sizlerle yaşamış olacağız. Muhtarlarımıza bakış açımızı, kendilerinden neler beklediğimizi bu toplantılarda uzun uzun anlattık. Muhtar mahallesindeki, belediye başkanı şehrindeki, cumhurbaşkanı tüm ülkesindeki insanların gönlüne girecek ki bu görevlere gelebilsin, icraat yapabilsin.

AİHM'E TEPKİ

Siz bakmayın birilerinin Türk demokrasisini hakir görmeye çalışmasına. Onlar demokrasi kendilerine hizmet edince severler. AİHM ülkemiz aleyhine bir karar açıklamış. Neymiş, Türkiye terör örgütü ile iltisaklı bir partinin eski genel başkanının hakkını ihlal etmiş. Siz AB organlarından herhangi birinin 6-8 Ekim olaylarında insanları vahşice galeyana getirenlerle ilgili bir sözünü duydunuz mu? Yasin Börü'nün de aralarında bulunduğu 50 masumdan birine bu hassasiyet gösterilmiş midir? Bu ilgi onları katledenlere yağdırılıyorsa burada bir sorun vardır. Bugün Avrupa'nın neresine giderseniz gidin terör örgütü yandaşları elini kolunu sallayarak dolaşırken ülkemizi sevenlere nefes aldırılmıyor. AİHM sen neredesin? Bunun adı özgürlük arayışına destek değil, terörperestliktir. Avrupalı dostlarıma sesleniyorum; o çok sevdiğiniz teröristler çıkarlarına dokunduğunuzda silahını size çevirecektir. Siz sırça köşkünüzde dilediğiniz kararı alın, biz hukuk devleti çevresinde ülkemizin bekası için ne gerekiyorsa onu yapmaya devam edeceğiz

KILIÇDAROĞLU'NA SERT SÖZLER

Gezi olayları tıpkı CHP'nin başındaki zatın projesi gibi bir projeydi. Bay Kemal diyor ki bunların hepsi akademisyen. Bunların evine gideceğinize davet etseniz onlar zaten gelirdi. Senin o beyefendi dediklerinden biri de köşe yazarıydı. 5 yıl 10 aya mahkum oldu. Yargı tutuksuz devamını sağladı. Ne yaptı, kaçıp Almanya'ya gitti. Orada Türkiye'nin aleyhine her türlü kampanyayı yapıyor. Oradaki kampanyaları o idare ediyor. Bu adam mahkum edilmiş bir adam. Mahkum edilmiş bir adamı yargı boş bulundu serbest bıraktı. O da kaçtı gitti. 

"BİZ BUNLARA EYVALLAH MI DİYECEĞİZ?"

Gezi olaylarının finansörü olan bir kişi içeride. Arkasında kim var Soros. Bu adam ülkeleri bölen, parası bol, bu paraları bunun için harcayan bir adam. Bay Kemal ne diyor? Bunlar akademisyen, çağırsanız gelirdi diyor. Senin bunu dediklerinden biri de köşe yazarıydı. Yargı 5 yıl 10 ile cezalandırdı. Ama serbest bırakıldı. Almanya'ya kaçtı. Şimdi orada bu işleri o yönetiyor. Bay Kemal sen bunu görmüyor musun? Müslüman bir sokulduğu delikten bir daha sokulmaz. Ülkemizi teslim alma projesinin elamanları hala dayanışma içinde. Gezi'de bunlar değil miydi her yeri yakıp yıkan. Esnafı dükkanlarını yakıp yıkan bunlar değil miydi? Biz bunlara eyvallah mı edeceğiz? Ne'ymiş orada ağaçlar sökülmüş. Türkiye tarihinde bizim kadar ağaç diken, yarışa girecek bir parti olmamıştır.

"İLK MUHTAR BULUŞMAMIZI AŞAĞILADILAR"

Gezi'yi övenler gizli veya açık PKK'yı da över, FETÖ'ye de destek verir. Gezi, Türkiye'yi ileriye taşıyacak proje, gayret varsa karşısına dikilmektir. Suriye'de, Irak'ta ortaya çıkan oyunların da en önemli savunucularıdır. Bunların bir başka ortak özelliği de kılığı ile kıyafeti ile milletimizin düşmanı olmaktır. Bidon kafalı, muhtar, göbeğini kaşıyan adam... Bunları kimlerin söylediğini biliyorsunuz değil mi? Okuma yazma bilmeyen ile benim oyum bir mi diyecek kadar ileri gidenler bunlar. Milletimiz bunlara gereken dersi verdi, veriyor. İlk muhtar buluşmamızı aşağıladılar. Nefesleri erken kesildi.

BUĞDAY İTHALİ

Neymiş Türkiye buğday ithal ediyormuş. Bunu duyan da milletin buğday ve un yokluğundan fırınların önüne sıra oluyor sanacak. Türkiye 21 milyon ton buğday üreten 19 milyon ton tüketen bir ülkedir. Bizim böyle bir sıkıntımız yok. Buğday ithalimiz de var. Onu da size söyleyeyim. Tabii ki un, makarna, bisküvi, irmik gibi mamul maddelere dönüştürüp dışarıya satmak için ithal ediyoruz. Buna ihraca dayalı ithal denir. Bu yıl buğday üretimimizde ve kalitesinde bir düşüş söz konusu. Özellikle ekmeklik kaliteli buğday ve arpada spekülatif dalgalanmaların önüne geçmek için bir miktar hububat ithali için talimatı verdik.

"EZAN EVRENSELDİR"

Türkiye ekonomide en sert dalgalanmaların yaşandığı bir dönemde 3 büyük proje hayata geçirdi. Bunların dedeleri zaten ezanın Türkçeleşmesini isteyenlerdendi. Ezan, evrenseldir. Allahu Ekber evrenseldir. Türkiye'de de Malezya'da da dünyanın neresine gidersen git Allahu Ekber duyduğun anda namaz vakti geldi bunu anlarsın. Ama maalesef o Kağıthane ile 'Kağıttepe'yi hep karıştırdı. 

"DEĞİŞTİRMEMİZ GEREKEN ALIŞKANLIKLARIMIZ VAR"

Türkiye'nin değiştirmesi gereken alışkanlıkları var. Siyasette muhalefet anlayışını değiştirmesi lazım. Kendimizi değiştirmemiz gereken konular var. Sadece yerli ve millilik konusu bile bazı alışkanlıkları değiştirmenin ne kadar zor olduğunu bize gösteriyor. 

STOKÇULARA ASLA TACİZ YOK

Bütün stokların yapıldığı depoları basacağız. Kimse benim vatandaşıma benim halkıma pahalı ürün yedirme hakkına sahip değildir. Bu böyle biline. Ondan sonra da hastalıklı, çürüdü diyorlar. Sen çürüttün be. Bunlar havasız kalırsa tabii ki çürüyecek. O yüzden asla taviz yok.