Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

İnsanlara haklarını kullandırmayan toplumlar medeni olamaz. Göklerdeki ve yerlerdeki her şey insan içindir. Cinsiyeti, rengi, ırkı, dini, kültürü ne olursa olsun herkesi kardeş olarak kabul eden inancımızın insan hakları çerçevesi de buna göre şekillenmiştir. Bizim kültürümüzde insan hakları denilince akla hemen Yunus Emre akla gelir. 

Bugün dünyada insan hakları diye en çok bağıranları, eskiden beri en kötü sicile sahip olanlardır. Bu konuda ahkam kesenlerin, konu başka toplumlar olduğunda aynı tutumu sergilemediği açıktır. Gezi eylemleri için dünyayı ayağa kaldıranlar, Fransa'daki olaylara sessiz kalıyor. Neden? Çünkü samimi değiller.

Suriye'den gelen göçmenleri dikkenli tellerin ardına hapsedenler onlar. Biz mi insan haklarını savunuyoruz onlar mı?

Bugün Türkiye en büyük 17. ekonomi ama insani yardımlarda ilk sıralarda... Bunu sebebi paramızın çok olması değil, gönlümüzün zengin olması. Bize bunu tarihimiz emrediyor. Bizim insan hakları meselesine bakışımız budur. Rabbim bizi bu noktadan ayırmasın.

Türkiye İnsan Hakları meselesine en modern adımları AK Parti döneminde atmıştır. CHP dönemindeki baskılar unutulmadı. Adnan Menderes meslesi hala kalbimizde bir yaradır. 1980 olaylarını asla unutamayız.

Bizim bir yandan milletimize hizmet ederken, diğer yandan da insan hakları sorunlarını da çözmeye çalıştık. Ülkemizde hiçkimsenin insani tercihlerinden ötürü yaralanmadığı, birbirinden ayrılmadığı bir ortam yarattık.

Bu süreçte çok büyük engellerle karşılaştık ama kurulan tuzakları bozarak yolumuza devam ettik. Milletimizden aldığımız güç ve destekle dik durmayı başardık. Bugüne kadar Türkiye demokrasisine laf edenler, şimdi kendi imtihanlarını veriyorlar. Artık kimse ülkemizie insan hakları dersi vermeye kalkamaz. Sadece kapımızı açtığımız göçmenler insan hakları konusunda bizi ibra etmeye yeter.

Bakılacak yer insanları açlığın ve susuzluğun ortasına terk edenlerdir. Hiçbir güzel söz, Batı'nın ikiyüzlülüğünü saklayamaz. Medeniyet makyajı aktı, Avrupa'nın ve Amerika'nın gerçek yüzü ortaya çıktı.

AK Parti, Türk siyasetinde insanın ve haklının yanında yer almıştır. Biz halka hizmeti, hakka hizmet olarak gördük. Bu şekilde çalışmaya devam edeceğiz.

Tüm kardeşlerimizle gece gündüz çalışarak partimize 31 Mart 2019'da 15. zaferini kazandıracağız.

Milletimizin güvenin kazanmadan oyunu da kazanamayız. Bu yüzden her zaman dediğim gibi, efendi değil hizmetkar olmaya geldik.

AK Parti şu veya bu dar kadronun değil, milletin partidir. Milletin partisini milletten uzaklaştırmaya kalkan karşısında şahsımı bulur. İsimler gelir geçer, baki kalan sadece davalardır. Bizim sadakatimiz davamızadır. Kibirlenen kimsenin AK Parti'de yeri yoktur.