Seçime aylar kala; temayüldü, merkez yoklamasıydı, sivil toplum örgütlerine sorulma beklentisiydi, vatandaşa anket yöneltme beklentisiydi… gibi gibi beklentilerle aday adaylarımız aday olmak, dahası ön sırada aday olmak için ha bire çalışıyorlar.

 

Hepsi her hareketi olumlu yorumlayıp kendi kurgularına inanıp kendilerinin aday olacağı beklentisiyle değişik yarışlara giriyorlar.

 

Kelin ilacı olsa başına sürer demeden herkesten medet umuyorlar.

 

Hangisiyle konuşsak söz almış veya göz kırpılmış durumda. Bir kısmı da Ankara da parti binasında yatıp kalkıyor. Orası nede olsa daha garantilidir.

 

Afiş, pankart, ilan, gazete ve site reklamlarına bakıyoruz: Bizden biri, İçimizden biri, Sizden biri, ileriye götürecek adam, En iyi benim vs vs .

 

Hepside birbirinden değerli adaylarımızın halkın içinden geldiğini ispatlama ve en iyi hizmet etme sloganları.

 

Bu arada telefonlara gelen mesajların da bıktırdığını söylemeden geçemeyeceğim.

 

Arabayı bir yere park etmeye gör, mutlaka birileri broşür koyuyorlar arabanın camına.

 

İyisiniz güzelsiniz kardeşim de, böyle davranmanız oyumuzu size vermemiz için yeterli mi? zannediyorsunuz.

 

Kendiniz için istemediğinize, vatan ve millet için aday adayı olduğunuza kendiniz inanıyor musunuz? Allah aşkına.

 

Bu arada erken davrananlar en iyi duvarları kapmış durumdalar.

 

Evimden işe giderken boş duvarlara bakıyorum bu duvara da afiş yakışır diye düşünüyorum, bir gün sonra bakıyorum ki orayı da bir aday adayımızın yakışıklı resmi süslüyor.

 

Keşke en çok göz önünde resmi olanları, en iyi duvarları bulanları aday gösterseler de, emekler boşa gitmezdi. Yahu kardeşim bir önceki seçimde de aynı çevre kirliliği yapıldı. Şu anda vekil olanların hangisinin resimleri afişleri vardı? Bunu bir düşünün de boş yere telaşa kapılmayın.

 

Sahi yaşayan biri olarak unutmadan hatırlatayım hemşerilerime.

 

En iyi duvarı bulsanız da, bulamasanız da eğer aday gösterilmezseniz, o gece resimlerinizi indirecek adamlarınızı da hazır bekletmeyi unutmayın. Zor gelir çünkü.