Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen 15 Temmuz Şehitleri Anma Programı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan çok önemli açıklamalarda bulundu.

İŞTE O KONUŞMADAN SATIR BAŞLARI:

Şehitlerimizin kıymetli yakınları, değerli gazilerimiz, değerli kardeşlerim, hanımefendiler, beyefendiler, sizleri en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle, saygıyla selamlıyorum. Sözlerimin hemen başında 15 Temmuz gecesi şehit olan kardeşlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum. Şehitlerimizin emaneti yakınlarına ve milletimize başsağlığı dileklerimi tekraren diliyorum. 

İÇERİ GİRERKEN BİR HABER ALDIM...

İçeri girerken bir haber aldım. Çukurca'da yine bizim kahraman askerlerimiz 8 tane teröristi öldürdüler. Bizim askerimiz, bizim pilotumuz bunun için görevini yapıyordu. Son haftalarda, son aylarda silahlı kuvvetlerimzi, jandarma, polisimizin, güvenlik korucularımızın hamdolsun teröristlere dağları, dereleri nasıl dar ettiğini hep beraber görüyoruz. Sokağa çıkma imkanı bulamadıkları için aksakalları, başörtüleriyle, kucağında uyuyan sabileriyle, seccadelerin üzerinde göz yaşı döküp dua eden tüm vatandaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.

BENİM CANIMI ALINCA TÜRKİYE'Yİ TESLİM ALACAKLARINI SANDILAR

Milletimiz ne hissediyorsa biz de onu hissettik. Milletimiz neye öfkeleniyorsa biz de ona öfkelendik. 40 yıldır bu çizgiden hiç sapmadık.Bu yüzden milletimize hakim olmaya değil hadim olmaya geldik. Önce bizi küçümseyerek milletten uzak tutmaya çalıştılar. Bunu başaramayınca cezaevine attılar. Netice alamayınca siyaset yoluyla hizmet etmemizi engellemeye kalktılar. Sonunda işi 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi canımıza kastetmeye kadar götürdüler. Bu fakirin canını alınca 80 milyonluk Türkiye'yi teslim alacaklarını sandılar.

BİZ DAHA YOLA ÇIKARKEN KEFENİMİZİ GİYDİK

Az önce Adanalı babayı dinledik. İkiz çocuğu Özel Harekat'ta şehit oldular. O gün orada 53 şehidimiz var. Allah rahmet etsin. Mekânları cennet olsun. Rabbim Kur'an-ı Kerim'de müjdeyi veriyor. Allah yolunda ölenlerin cennet karşılığında onların nefsini Rabbimiz satın alıyor. Dolayısıyla onlara ölüler demeyiniz. Onların zaten makamı belli. Az önce Ömer Halisdemir kardeşimizin eşi, "Rabbim bu şehadeti bize de nasip edecek mi?" diye ağlıyordu. Biz daha yola çıkarken, kefenimizi giydik ve böyle yola çıktık. 15 Temmuz gecesi evladını, eşini, çocuğunu darbecilerin üzerine gönderenler de aynı duygular içindeyim.

ÇOK SERT ÇIKTI: ULAN TERBİYESİZLER...

Bakın Safiye kardeşimizi dinlediniz. Bakın orada kaç tane asker var, ellerinde silahlar var. Onlardan yoğurt olmaz. Ulan terbiyesizler karşısınızda tek başına birisi var, elinde silahı mı var. Hiçbir şey yok. O haliyle geliyor siz ölümle tehdit ediyorsunuz. Yürek meselesi bu yürek, Kürek değil.İster F-16 olsun ister silahlar yağdıran helikopterler olsun. İşte Sabri. Kendini tankın altına atıyor. Paletlerin arasına. Birinci tank geçiyor üzerinden, arkadan ikinci tank geliyor, oradan da çıkıyor. Hadi öldürseydiniz, niye öldüremediniz? O an gelmedikten sonra muktedir olamazsınız. Hele hele şehadete yürüyorsa hiç muktedir olamazsınız.

ŞİMDİ HER YER AĞLAYAN ANA DOLU

Sevdiklerin yüreğine biliyorum o gece kor ateş düşüyordu. Sağ salim geri dönenlerin yakınları ise şehitlerin ve gazilerin acısıyla sevinçlerini göstermeye dahi imkan bulamıyordu. Darbenin bilançosu ortaya çıktığında bir kez da dillerimizden Ah be Anadolu! Şimdi her köşen ağlayan ana dolu... Kur'an-ı Kerim'in şehitlerimizle ilgili o aralar ayeti ezberledik değil mi: Allah yolunda öldürülenlere asla ölü demeyiniz. Zira onlar diridirler lakin siz bilemezsiniz. Atalarımız ateş düştüğü yeri yakar diyorlardı. Ancak 15 Temmuz, terörle mücadele şehitlerimizin ateşi sadece aileleri değil milletimizin tamamını yaktı yakıyor.

EMİN OLUNUZ Kİ SEVDİKLERİNİZ ŞEHİTTİR

Anneler, babalar, kardeşler, eşler, evlatlar emin olunuz ki sevdikleriniz şehittir. Ve Rabbimin müjdesi gereğince cennettedir. Bize düşen bu dünyadaki imtihanımızı şehitlerimize layık olacak şekilde vermeye çalışmaktır. şehadet için öne atılan, yaralanarak gazilikle yetinmek zorunda kardeşlerim. İ Dedim ya mesele yürek meselesidir. Size sadece ve sadece bu ünvanın şerefi yeter. Bu ünvanı hayatınız boyunca şanla şerefle gururla taşıyınız. Başka hiçbir millette böyle bir makam yok. Bu sadece Müslümanlarda var. Vakarlı, onurlu, ağırbaşlı duruşunuzla yeni nesillerin rol modeli olacağınızı asla unutmayın.


ASKERİNE 'MEHMET' DİYEN BAŞKA BİR MİLLET YOK

Şu anda bazı görsel medyanın bunları sürekli yayında tutması bizi güçlü kılıyor. Niye, şehitlerimizi hatırlıyoruz. Onları hatırladıkça geleceğe güvenimiz artıyor ve artacak. Bu milletin tarihinde bu var. Bundan sonra da bu olacak. Dünyanın hiçbir yerinde buna İslam dünyası da dahil askerine 'Mehmet' diyen bir başka millet yoktur. Ecdadımız askerine aslında 'küçük Muhammed' anlamına 'Mehmet' demiştir. Muhammed dememiştir, olur ki, yakışı kalmaz. Önce yumuşatmış 'Mehemmed' demiş daha sonra 'Mehmet' demiş. Ve Mehmetçik de bu anlama gelir. Askerimzin böyle bir güzelliği ve özelliği var.

ŞUNU GÖRDÜK Kİ YA OLACAĞIZ YA DA ÖLECEĞİZ

15 Temmuz'daki sinsi oyunlarla gördük ki ya olacağız, ya öleceğiz. Bu sebeple 2023 hedefleri bizim için sıradan bir kalkınma programının çok ötesinde bir anlama sahip. 200 yıldır gerileye gerileye geldiğimiz yerin bir tarafı uçuruma bir tarafı düz duvar gibi yalçın sırtlara açılıyor. Bir başka ifadeyle gidecek yerimiz kalmıyor. Hala bize rahat vermiyorlarsa artık geriye değil ileriye bakma zamanı gelmiş demektir. 2023 hedeflerimiz bizim ufkumuzu açacak, menzilimizi genişletecek, dizlerimize derman nefesimizi kuvvetlendirecek, mazimizle atimizdeki bağı kuracaktır.

NE ÖZGÜRLÜĞÜ YAHU! TERÖRİSTBAŞININ POSTERLERİNİ GÖRDÜM

 Bizim bizden başka dostumuz yok. İşte görüyoruz, bakın Amerika'da metroda 15 Temmuz'la ilgili ilanlara beyefendiler müsaade etmiyor. Benzer şeyleri Avrupa'da yaşıyoruz. İşte G-20 zirvesine gittik, orada vatandaşlarımızla buluşmak için salon  toplantıları yapacağız, müraacaatlar yapıldı, Türkiye Cumhurbaşkanı'na müsaade etmediler, bakanlarımıza müsaade etmediler. Düşünce özgürlüğünden bahsediyorlar lafa gelince. Ne özgürlüğü yahu! Biz 15 Temmuz'da darbe girişimiyle karşıya kaldık, Hamburg'u üç gün yaktılar. O teröristlerin içinde buradan Almanya'ya gidip orada kabul gören PKK teröristleri vardı. Paçavraları ve teröristbaşının resmiyle beraber kortejin içinde yer alanları gördük.

MERKEL'E BİZZAT SÖYLEDİM

Bir insanın canından daha değerli neyi vardır? Eğer şehitlerimiz en değerli varlıklarını gözlerini kırpmadan ülkemizin ve geleceğimiz için hayatlarını feda etmişlerse bize düşen görev onların davasına sahip çıkmaktır. 15 Temmuz'u, FETÖ'nün ihanetini unutmayacağız, unutturmayacağız. Darbe girişimi yönetenleri, onlara destek olanları unutmayacağız, unutturmayacağız. Batı bize ne diyor biliyor musunuz; hani belge diyor. Daha ne belgesi olacak 250 şehidim 2 bin 193 gazim var. Ne belgesinden bahsediyorsun? Hukuk bunlarla ilgili gerekli kararı verecektir. Niye rahatsız oluyorsunuz? Söyledikleri ne biliyor musunuz; Ama bunlar bizi tatmin etmiyor. Siz buraya kaçıp gelenleri lütfen Türkiye'ye gönderin de bunların suçları irtikap ettiği yer Türkiye'dir, Türk mahkemelerinde yargılanması gerekir Alman mahkemesi değil. Bunu Merkel'in kendisine son gidişimde söyledim.

Bizden geliyorsa çifte vatandaş olmuş birisini istiyorsunuz. Şu anda yargılanıyor. Mahkeme kararını verecek. Biz 15 Temmuz'u resmi anma günü haline getirdik. Niçin? Unutmayacağız, unutturmayacağız. Salı gününden itibaren başlayalım. Pazar gece saat 24.00'e kadar programlarla milletimizle 15 Temmuz'u hatırlayacak, şehitlerimize hatm-i şerifler indireceğiz. Bütün bu hatm-i şeriflerle hayırla yadedeceğiz. Gazilerimize minnettarlığımızı ileteceğiz."