Erdoğan, burada yaptığı konuşmada flaş bir açıklama yaparak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının birleştirileceğini söyledi ve programa katılan öğrencilerin sorularını yanıtladı.

Emine Erdoğan, sosyal medya hesabı Twitter üzerinden, "Geçen hafta  Tayyip Bey öğrenci yurdunda gençlerin sahur sofrasına misafir olmuştu. Biz de bu  gece Külliye'de gençlerimizle sahur yapacağız. Bu tweete cevap verenlerden  iletişime geçeceğimiz Ankaralı gençlerimiz de davetlimiz olacak. Kız  öğrencilerimize pozitif ayrımcılık var." mesajını paylaştı.

Bu paylaşıma yanıt veren binlerce kişi sahur davetine katılmak  istediğini bildirdi. Bunun üzerine Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki sahur  programına çok sayıda genç davet edildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan sahura katılan gençlere sürpriz

Emine Erdoğan'ın sahur daveti üzerine Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne  gelen gençlere sürpriz yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da programa  katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sahur öncesi resmi Twitter hesabı üzerinden  gençlerle buluşma anına ilişkin görüntü paylaştı.

Söz konusu paylaşımda saatin 02.13 olduğunu belirten Erdoğan,  vatandaşların Kadir Gecesi'ni ve Ramazan Bayramı'nı şimdiden tebrik ettiği  söyledi.

Erdoğan daha sonra gençlere sürpriz yaparak sahur programının  düzenlendiği salona geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın salona girdiğini gören  gençler ise onu alkışlarla karşıladı.

Erdoğan çiftinin sahurda gençlerle buluşması Cumhurbaşkanlığının resmi  Twitter hesabı üzerinden canlı yayımlandı.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN GENÇLERİN SORULARINI YANITLADI

Cumhurbaşkanlığının resmi Twitter hesabı üzerinden de canlı yayımlanan  sahur programında katılımcılara seslenen Erdoğan, hitabına "Gençler, muhabbet  soframıza hoşgeldiniz." diyerek başladı ve sorusu olanlara söz verileceğini  belirtti.

Böylece muhabbet sofrasının zenginleştirilmiş olacağını vurgulayan  Erdoğan, "Biliyorsunuz, muhabbetten Muhammed oldu hasıl, Muhammed'siz muhabbetten  ne hasıl? Böyle bir muhabbet yapalım." ifadelerini kullandı.

"O zaman sen listeyi hazırla"

Daha sonra gençlere söz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir öğrencinin,  arkadaşlarıyla Erasmus'a nasıl gidiliyorsa Filistinlilerin barındığı mülteci  kamplarına da gidip gönüllü çalışma talebine ilişkin, "O zaman sen listeyi  hazırla. Listeyi hazırladıktan sonra kimler katılmak istiyorsa bunları öğrenelim.  Ondan sonra da eşim, şahsım bununla ilgili girişimlerde bulunuruz." yanıtını  verdi.

"Biz 'dürüst olalım' diyoruz"

Erdoğan, bir öğrencinin öğrenim kredisi borçlarıyla ilgili sorusu  üzerine şunları söyledi:

"Ben sana Erdoğan cevabı mı vereyim, İnce cevabı mı vereyim veya  diğerleri gibi mi cevap vereyim? Eğer 'Erdoğan cevabı verin' derseniz, ben size  en doğrusunu konuşurum. Burs karşılıksız. Biliyorsunuz kredi, belli devlet  imkanlarının gençlerimiz için üniversiteyi bitirdikten sonra onlara yeni bir  süreç açabilmek için temin edilmiş bir yöntemdir. Üniversiteni bitirdin, iş  bulana kadar ödeme var mı, yok. İş bulduktan sonra faizsiz, çok düşük taksitlerle  o krediyi ödemeye başlar ama o, onun için aynı zamanda iş bulma garantisidir. Bu  devlet de olabilir, özel sektör de olabilir. Diğer adaylar, Allah selamet versin,  biz diyor sileriz. Biz 'dürüst olalım' diyoruz. Yapamayacağımız bir şeyin sözünü  vermeyelim."

"Türkiye çırak bile olamayanlara teslim edilir mi?"

Önceki yönetimlerin, kendilerinin verdiği sayıda kredi ve burs  vermediğine dikkati çeken Erdoğan, şu anda müracaat eden tüm öğrencilere burs  veya kredi verdikleri bilgisini paylaştı.

Bu konuda yalan söyleyemeyeceğini belirten Erdoğan, "Ne dedik? Harç,  hallettik mi, hallettik. Niye bizden öncekiler harç meselesini halletmediler?  Burada CHP de diğerleri de var." değerlendirmesinde bulundu.

Bakkal dükkanı yönetmenin bile bir izzet ve şerefi olduğuna vurgu  yapan Erdoğan, "Devlet yönetmek çok daha başka. Siz, çırağa bakkal teslim eder  misiniz? Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti, çırak bile olamayanlara teslim  edilir mi?" diye sordu.

"İnanın, iki kere iki dört, yalan söylüyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümünde okuyan  bir öğrencinin atanma talebine ilişkin şunları kaydetti:

"Ben, Bay Kemal değilim. Bay Kemal ne diyor? 'Atama bekleyen bütün  öğretmen adaylarını atayacağım' diyor. İnanın iki kere iki dört, yalan söylüyor.  Biz gelmeden önce, bunca yıldır iktidarda oldukları zaman, CHP'yi söylüyorum,  acaba niye bizim okullarımızda sınıflarımız boştu, öğretmenlerimiz yoktu? Bizim  nice derslerimiz boş geçerdi."

Bu sene 30 bin öğretmen atayacaklarını aktaran Erdoğan, "Bu yılda 30  bin, 40 bin, 50 bin olur ama 'Herkes atanacak' denirse, bu yalan olur." diye  konuştu.

Öğrencilere, "Kendinizi sadece öğretmenliğe kilitlemeyin."  tavsiyesinde bulunan Erdoğan, bu meslek dışında da neler yapılabileceği üzerinde  çalışılması gerektiğini belirtti.

Kaliteli öğretmenlere ihtiyaç olduğunu dile getiren Erdoğan, bu  başarılabilirse öğrencilerin kalitesinin de artacağını vurguladı.

Kendisi üniversiteye girdiği dönemde, sınavlara katılan her 10  öğrenciden birinin üniversitelere kabul edildiğine değinen Erdoğan, şimdi bu  oranın neredeyse 10'da 10'a yükseldiğini anlattı.

Türkiye'de üniversite sayısının 75'ten 206'ya yükseldiğine dikkati  çeken Erdoğan, 81 ilin tamamında üniversite olduğunu hatırlattı.

Cumhurbaşkanlığının resmi Twitter hesabı üzerinden de canlı yayımlanan  sahur programında Erdoğan, bir öğrencinin Aile Sosyal Politikalar Bakanlığına  personel alımı olup olmayacağına yönelik sorusuna, yeni yapılanmayla kadro  tahsislerine ihtiyaç duyulacağı cevabını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda Aile ve Sosyal Politikalar  Bakanlığını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıyla birleştiriyoruz. Bu ikisi  birleşeceği için -bunu daha sonra açıklayacaktım ama size kıyağım oldu-  dolayısıyla burada yeni bir kadrolaşma olacak." dedi.

Bu kadrolaşmayla gerek illerdeki gerek merkezdeki kadroların  sayılarının artacağını dile getiren Erdoğan, öğrencilere kendilerini iyi  yetiştirmesini tavsiye etti, devletin kapılarının onlara açılacağını söyledi.

Diş Hekimliği Bölümünde okuyan bir gencin, stajlarda kullanılan  malzemenin öğrenciler tarafından sağlandığını belirtmesi üzerine Erdoğan, "Ben  bunu bilmiyordum. Bunu YÖK'le de görüşeceğim. Ondan sonra, sadece sizin  üniversiteniz değil bütün üniversitelerde büyük ihtimalle var. Bunun takibini  yapacağım. Öğrencinin orada kullandığı malzemenin ücretini öğrenciden almak kadar  Türkiye bu kadar sefil duruma düşmedi." diye konuştu.

"Uzaya belki biz de astronot gönderme noktasına geleceğiz"

Erdoğan, Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümünden bir öğrencinin, uzay  araştırmalarıyla ilgili çalışma yapılıp yapılmayacağına yönelik sorusunu ise  şöyle yanıtladı:

"Şu anda uzay bilimleriyle alakalı, öncelikle uzaya uydu fırlatma  çalışmalarını başlattık. Bu ne demektir; bizim size ihtiyacımız var. Bu dönem  başladığına göre, bundan sonraki, bizzat belki sizler gibi gençlerimizi, uzaya  belki biz de astronot gönderme noktasına geleceğiz."

Bazı ülkelerin bu alanda Türkiye'ye üye olmaya başladığını bildiren  Erdoğan, "Bize üye olmak suretiyle, ilk üye olanlar daha ucuz bedellerle bizim bu  imkanlarımızdan onlar da istifade eder hale geldiler." açıklamasını yaptı.

Kısa zaman içinde uzay bilimleri noktasında Türkiye'nin ciddi bir yere  geleceğini kaydeden Erdoğan, o zaman bu bölümde okuyanların değerlerinin  artacağını vurguladı.

"Yaz sezonunda sizlerden ücret alınmayacak"

Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurdunda kalan bir  öğrencinin yaz tatili döneminde yurtta kalmadıkları halde ücret ödediklerini  söylemesinin ardından Erdoğan, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel  Müdürü Sinan Aksu'ya seslenerek, "Sinan, ne bu iş? Şimdi Sinan Bey'e talimatı  verdim. Onlar da bu düzenlemeyi yapmışlar. Bundan sonra yaz sezonunda sizlerden  ücret alınmayacak." ifadelerini kullandı.

Başka bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rehberlik ve Psikoloji  Bölümünün önemli bir alan olduğunu, bu bölümü okuyanların iş bulmada sorunu  olmaması gerektiğini anlattı.

Erdoğan, yeni yönetim sistemiyle Rehberlik ve Psikoloji alanının ne  kadar önemli olduğunun ortaya çıkacağını kaydetti.

Bir başka öğrencinin, öğrenim gördüğü üniversitenin derslik ve amfi  yetersizliğine dikkati çekmesi üzerine Erdoğan, "Yeni üniversitelerde böyle bir  sorun yok. Bunlar maalesef eski dönemlerden kalma üniversitelerin sorunu ve bu  üniversitelerde gerek dekanlarımızın, gerek rektörlerimizin çok büyük vebali var.  Yani bunlara bizim tahsis ettiğimiz ödenekleri yerinde kullanamadılar."  değerlendirmesinde bulundu.

"Kardeşim batırıyorsunuz bizi, maliyet çok yüksek"

Başarının sırrının insanı, parayı ve bilgiyi yönetmekte olduğuna  değinen Erdoğan, üniversite yönetimlerine eleştirilerde bulunarak Tıp  Fakültelerinin korkunç bir borç içinde olduklarını dile getirdi.

Üniversite Tıp Fakültelerinin devlete devredilmesi gerektiğini ifade  ederek işin idari yönetiminin Sağlık Bakanlığına bırakılması çağrısında  bulunduklarını aktaran Erdoğan, buna itiraz edildiğini anlatarak, "Kardeşim  batırıyorsunuz bizi, maliyet çok yüksek. Biz bunun altından kalkamayız ki." dedi.

Erdoğan, soruyu yönelten öğrencinin şikayetini not aldıklarını,  üniversite rektörüne bunu soracaklarını ifade etti.