AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, organize suç örgütü elebaşı  Alaattin Çakıcı'nın, 15 Ağustos'ta görüştüğü avukatı Zeynep Çiftçi'ye, "Hasan'a  söyle, bu cezaevi müdürüyle gelip konuşsun. Bir de Trabzonluymuş, Samsun'da  ikamet ediyormuş." dedikten sonra sağ elini sol elinin altına koyarak  parmaklarıyla tetik işaretine benzer bir hareket yaptığı kamera kayıtlarıyla  tespit edildi.

Bunun üzerine Sincan Cezaevi yönetimi, hükümlü Çakıcı hakkında  disiplin soruşturması başlattı.

Olaya ilişkin yazılı ifade veren Çakıcı, cezaevi müdürüne yönelik  suçlamayı kabul etmediğini belirtti.

Çakıcı, "Hasan isimli tanıdığından müdür bey ile konuşmasını ve kapı  açma raporu" olduğunu söylemesini istediğini savundu.

Soruşturma kapsamında avukat görüşme kayıtları incelediğinde  Çakıcı'nın, avukatıyla görüşmesine devam ettiği sırada öncelikle bir süre sessiz  kaldığı, gergin ruh hali sergilediği ve avukatına dönerek, "Hasan'a söyle, bu  cezaevi müdürüyle gelip konuşsun. Bir de Trabzonluymuş, Samsun'da ikamet  ediyormuş." söyleminde bulunduğu esnada sağ elini sol elinin altına koyarak  parmaklarıyla tetik işareti yaptığı belirlendi.

Cezaevi Disiplin Kurulu'nun 5 Eylül tarihli kararında "kurum  görevlilerine hakaret ve tehditte bulunmak" suçunu işlediği belirlenen Çakıcı'ya  3 gün hücre cezası verildi.

"Müdürün baskı altına alınması, devletin baskı altına  alınmasıdır"
Disiplin Kurulu'nun kararına itiraz eden avukat Çiftçi, müvekkilinin  hücre cezasıyla cezalandırılmasının sağlık nedenlerinden ve sağlık kurul  raporlarından dolayı mümkün olmadığını, aksi takdirde müvekkilinin sağlığı ile  ilgili telafi edilemeyecek zararların ortaya çıkacağını beyan ederek, Ankara Batı  İnfaz Hakimliğine itirazda bulundu.

Çakıcı, 1 Ekim'de Ankara Batı İnfaz Hakimliğindeki savunmasında  şunları söyledi:
"Benim değişik tıp fakültelerinden, araştırma hastanelerinden  raporlarım vardır. Hastalığımla ilgili sağlık raporlarım mevcuttur. Birçok ilde  birçok hastaneden aldığım raporlar var. Onları cezaevine izah ettim. 'Burada  böyle bir şey olmaz.' dediler. Hastalıklarımdan dolayı bugüne kadar böyle el  egzersizi yaptığımı söyledim. Ben orada öyle bir hareket yaptım ancak yaptığım el  egzersiziydi. İnsan vücudu sağa sola döndüğü zaman şekil alabilir, sert  bakabilirim. Bu, yan döndüğümden kaynaklıdır.
Benim  sinirli ya da sert bakışım olmadı. Kesinlikle tehdit eyleminde  de bulunmadım. Hakkımda verilen karar ne olursa olsun karara saygı duyuyorum."  

İtiraza ilişkin kararda Çakıcı'nın, el hareketlerinin sağlığı  açısından yaptığı egzersiz olduğunu söylese de parmak hareketlerini sadece  cezaevi müdürü hakkında konuşurken tetik çeker gibi yaptığının sabit olduğu  vurgulandı.

Hükümlünün almış olduğu sağlık raporlarıyla ilgili Kırıkkale  Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede hastane raporlarının gerçeği  yansıtmadığı yönünde kamu davası açıldığı hatırlatılan kararda, Çakıcı'nın daha  önce kaldığı cezaevi müdürlerine de tehdit eyleminde bulunduğu kaydedildi.

Çakıcı'nın hücre cezasının kaldırılması talebinin reddedildiği  belirtilen kararda, şu ifadelere yer verildi:
"Hükümlünün el hareketinin şekli ve avukatının da bunu izleyen ve  dikkat kesilen haline göre, kuşkusuz bir infaz emridir. Hükümlü, benzer infaz  emirlerini önceden de vermiştir. Ayhan Çapacı kararı buna misaldir. Müdürün baskı  altına alınması, devletin baskı altına alınmasıdır. Böyle bir cürete katiyen göz  yumulamaz."