Şehirlerin en büyük sorunlarından biri de trafiktir. Şikayetçi olduğumuz bu trafik niçin sorundur? Yolların darlığı, ışık yetersizliği gibi basit sebepler ile sürücülerin ve yayaların kurallara uymaması ve kurallara uymayanlara ceza kesilmemesi gibi asli sebeplerdir bence.

 

Gördüğümüz ve en çok yaşadığımız bazı hataları şöyle sıralayabiliriz. Diğerleri başka sefere.

 

Sürücülerin yayalara yol vermemesi, en büyük hatalardandır. Yaya geçitlerinde sürücülerin çoğu, yayalar yolun ortasına kadar ilerlese bile, yol vermeyi düşünmemektedir. Birde karşıda yanıp sönen yeşil ışığı görmüşse yol vermesinin imkânı yoktur. Yanıp sönen yeşil ışık, ülkemizde yavaşlamanın değil, gaza basıp koşturmanın habercisidir.

 

Peki, yayalar yol veriyor mu? Onlarda sürücülerden farksız, geçmenin fırsatını bulmuşlar ise dönüşte bekleyen aracın saatlerce orada beklemesi hiç umurlarında değil. Kırmızı ışık yansa bile, kalabalık bir yaya grubu var ise, herkes onların peşinden geçmeye çalışıyor, kırmızı ışığa rağmen. Yani yol vermiyor diye sürücülere kızan yayalar, fırsat ellerine geçince onlarda sürücülere yol vermiyor.

 

Özellikle şehrimizdeki belli noktalar, yayların ve şoförlerin bu konuda yarıştığı yerlerdir. Bilhassa Trabzon caddesindeki yayaların çoğunluk olarak geçtikleri yerler.

 

Bu sıkıntılar sadece geçişlerde mi yaşanıyor. Şoförlüğü yalnız aracı düz kullanmak olarak gören diğer işlemlerden ve kurallardan habersiz olanlar ile bilerek ve isteyerek düzeni bozanlar ve ihlal edenler nedeniyle de pek çok sorun yaşanmaktadır.

 

Vatandaş park yerinden çıkmak için, dakikalarca yoldan geçenlerin bitmesini bekliyor. Birileri onun çıkması için bekleyip yardımcı olmuyor. Arada bu çıkmaya çalışanları bekleyen oluyor, onlar da çıkanın yerine park etmek için bekliyor. Mesele saygı değil onun çıktığı yere kendisinin park etmesi.

 

Bazı şoförlerin araçlarını hemen dönüşler deki köşe başlarına, yani yaya geçiş noktalarına park etmeleri de ayrı bir sorun. Başka bir sorun ise vatandaşın olur olmaz yerlere beş dakika işim var, bahanesiyle uygunsuz bir şekilde park etmesidir. Aracını çıkaracak vatandaş işi yoksa onun gelmesini beklesin.

 

Kural ihlalinde en çok şikâyet edilenlerden biri de şehir içi dolmuşlarıdır. Bu dolmuş şoförlerinden bazıları, (bizzat gördüğümüz ve şikâyet edilenler) her gün onlarca geçtikleri yolları kendilerinin zannetmektedir. Bu nedenle diğer araçları da doğal olarak fazlalık olarak görmektedirler. Kurallara uymadan giden bu dolmuşçular bir de varış süresini doldurmak üzere ise, artık yolları onun için boşaltmamız gerekmekte. Yol onundur ve önünden çekilin. Özelliklede bayan şoför iseniz.

 

Kurallar çiğnenmek içindir. Anlayışının hâkim olduğu ve karşı tarafa saygının hiç düşünülmediği ülkemizde, bu düzenin erken dönemde sağlanacağını pek düşünmüyorum.

 

Ceza yazmakla görevli kişilerin kırmızıda geçtiği ve kurallara uymadıkları bir ülkede diğerlerinin de uymaması gayet normal olsa gerek.

 

Ayrıca trafik kurallarını ihlal cezası almayan seçkin kişilerin olduğu bir ülkede, eşitlik ve adaletten söz edebilir miyiz? Kuralların sadece vatandaşa uyguladığımızda, vatandaşın kurallara uymasını beklemek ne kadar doğru olur.

 

Trafikteki bütün kurallara uyan ve bu olumsuzlukların büyük çoğunu yapmayan bir de azınlık grup var. Kurallara uyan ve tüm herkese saygı duyan bu azınlığa da teşekkürlerimizi sunuyoruz. Onlar gerçek medeniyeti özümsemiş haksızlık yapmayan ve son derece insancıl kişilerdir.

 

Lütfen biraz saygı diyoruz. Herkes birbirine biraz saygı duysa trafik daha da rahatlayacak. Sürücüler yayaya, yayalar sürücülere, araçlar birbirine biraz saygı göstersin bu iş çözülür, kanaatindeyim.