BBP İl Başkanı Hayati Bakdur, Doğu Türkistan'da sistematik soykırım yapan Çin'e tepki gösterdi.

 

Bakdur, partisince İl Özel İdaresi önünde düzenlenen açık hava basın açıklamasında yaptığı konuşmada "İslam alemine, Yüce Türk Milleti’ne ve devletimizin idare eden siyasilere sesleniyoruz" diyerek, şunları söyledi:

 

"Dünya Devletleri, 1949’dan bu güne Komünist Çin rejiminin zulmü altında var olma mücadelesi veren Doğu Türkistan’a karşı üç maymunu oynamaktadır. Çin Hükümeti yıllardır bölgede yaşayan Müslüman Türklere karşı soykırım uygulamakta, yıllara yaydığı katliamları devlet politikası halinde yürütmektedir.

 

Dünya liderleri güya terörizmle mücadele etmek için bir araya gelirken, Çin Hükümetinin Doğu Türkistan’da uyguladığı devlet terörünü görmezlikten gelmekte, duymayarak, görmeyerek, konuşmayarak üç maymunu oynamaktadır. Uygurlar üzerindeki dini, siyasi, ekonomik ve kültürel alanda kibaskılarını her geçen gün artıran Çin Hükümeti, yaptıkları karşısında sessiz kalan dünya devletleri tarafından bir nevi ödüllendirilmektedir. Ne yazık ki bu sessiz duruşu, halkı ve yöneticileri Türk ve İslam olan devletlerde sürdürmekte, Çin’in dindaşlarına ve soydaşlarına yaptıkları karşısında sessiz kalarak zulme ortak olmaktadır.

 

Anadolu’nun bağrından Ulupamir’in eteklerindeki kardeşlerimize sesleniyoruz. Biz Büyük Birlik Partililer , üç maymunu oynamayacağız. Her fırsatta ve platformda sizlerin haklı davasını dile getireceğiz ve kanımız ve canımız pahasına bunun savunucusu olacağız.

 

Bu gün buradan Yüce Türk milletine sesleniyoruz…

 

Çin zulmü altında her gün namusunu, iffetini, dinini, dilini korumaya yaşatmaya çalışan Müslüman-Türk kardeşlerimize yapılan zulme sessiz kalmamalıyız. Çin Hükümeti, baskı ve zulümlere dayanamayarak Tayland’a sığınan Uygur Türkleri’nin iadesini istiyor. Tayland Hükümeti’nin bunu kabul etmesi halinde 300 Uygur Türkü Çin Hükümeti tarafından kurşuna dizilecek. Dünyanın gözü önünde bir vahşet yaşanacak. Hep birlikte bu vahşete dur demeliyiz.

 

Yüce Türk Milleti,

 

Soydaşına, dindaşına sahip çık. Sessiz kalırsak, Allah muhafaza eylesin,  tarihimizde kara bir leke olarak duran Boraltan Köprüsü Faciasını tekrar yaşamış olacağız. Öz vatanında özgürce yaşama hakkı elinden alınan Uygur Türkü kardeşlerimize sahip çıkmalıyız. Bu kardeşlerimizin ilk fırsatta Türkiye’ye getirilmesi ve can güvenliklerinin garanti altına alınması gerektiğine inanıyor ve devletimizi idare edenlerden talep ediyoruz. Ayrıca bu acı olayların devamının gelmesinin göz önünde bulundurularak Doğu Türkistan Davası’nın devlet politikası haline dönüştürülmesi gerekliğini arz ediyoruz.

 

 

Allah’ın Resulü, Peygamber Efendimiz  “Müslümanlar birbirinin kardeşidir” buyurmaktadır. Tüm dünya Müslümanlarına sesleniyoruz…

 

Komünist, Katil Çin Hükümeti Doğu Türkistan üzerinde yaşayan kardeşlerimizin dini özgürlüklerini ellerinden almaktadır. Evrensel hukuku çiğnemektedir. İnsanın en tabi haklarından biri olan inanç özgürlüğüne kurşun sıkmaktadır.

 

Komünist Çin Hükümeti, 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren Doğu Türkistan’da namaz kılmayı yasaklamıştır. Başörtüsü takan Uygur kadınlarının hükümete karşı gelmiş sayılacağını ilan etmiştir. Katil Çin Hükümeti aldığı bu kararla alenen İslam’a, Müslüman Türk kardeşlerimize karşı savaş açmıştır. Büyük Birlik Partililerin bu savaşta safı açık ve nettir. Uygur Türklerinin, kardeşlerimizin yanındayız ve haklı davalarının savunucusuyuz. Müslüman kardeşlerimizin, Çin mezalimi altında yok olmasına göz yummanın,  bu çığlığı duymamanın vebali olduğu biliyor ve haykırıyoruz. “Müslümanlar Kardeştir. Çin’de verilen hak ile batılın mücadelesinde Büyük Birlik Partililer, Uygur Türklerinin kardeşidir.” Tüm İslam alemi bu zulme karşı dik durmalıdır. Kardeşlerimiz üzerinde İslam’a açılmış olan savaşa sesiz kalmamalıyız.

 

Başta Türkiye Cumhuriyeti Devleti olmak üzere Türk ve İslam devletlerinin, İslam Konferansı Örgütü’nün bu zulme dur demek için harekete geçmesi gerektiğine inanıyoruz ve bunu talep ediyoruz.

 

Buradan bir defa da sesleniyoruz.

 

Çin zulmünden dolayı Tayland’da sığınan ve iadeleri gündemde olan Müslüman Uygur Türkleri Türkiye’ye getirilmesini istiyoruz.

 

Namazı ve başörtüsünü yasaklayan Katil Çin Hükümeti’nin aldığı bu kararın derhal en yüksek ağızdan kınanmasını ve Çin’in bu insan hakları ihlalinden vazgeçmesini sağlamak için her türlü ulusal ve uluslararası alanda kamuoyu oluşturulmasının gerekliliğine inanıyoruz. Devletimizi idare edenlerin,  Türk milleti adına, bu zulme dur demeleri gerekmektedir.

 

Biz Büyük Birlik Partililer ve Alperenler buradayız,

 

Doğu Türkistan’daki mezalime karşı, dimdik ayakta, kıyamdayız.

 

Resul’ü Ekrem’in huzuruna bu vebal ile çıkmaktansa,

 

Bu dünyadan vazgeçmeye dünden razıyız…"