Diyanet İşleri Başkanlığı, koronavirüs nedeniyle bu yıl camilerde bayram namazı kılınmayacağını açıkladı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Bu yıl maalesef milletçe büyük mücadele verdiğimiz Kovid-19 salgını sebebiyle camilerimizde bayram namazı kılınamayacaktır.Her ilin bayram namazı saatinde minarelerden tekbirler getirmek suretiyle bayram coşkusunun yaşanması sağlanacaktır."

Duha namazı kılın tavsiyesi

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanvekili Sayar, "Müslüman kardeşlerimize tavsiyemiz, bayram namazı vaktinde evlerinde 2 rekat veya 4 rekat Allah rızası için 'duha namazı' kılınması. Böylece bayramı ihya etmiş olurlar" dedi.Türkiye'de 81 ilde, COVID-19 salgını nedeniyle arife günü ile birlikte Ramazan Bayramı'nda 4 gün sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak.Salgınla mücadele için alınan tedbirler kapsamında camilerin kapalı olması ve sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle bayram sabahı camilerde ilk defa bayram namazı kılınamayacak.

Prof. DR. Mehmet Görmez

Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez Bayram namazının  ailecek cemaatle kılınmasının mümkün olduğunu dile getirip ve nasıl kılınacağını tarif etti.Görmez; "Güneşin doğumundan genelde bir saat beş dakika falan sonra bayram vakti geldiği zaman yine aynı şekilde biz bayram namazımızı evimizde kılabiliriz. Zaruret halinde olduğumuz için.

Normalde sabah namazını nasıl iki rekat kılıyorsak bayram namazı da iki rekattır, iki tane farklılık var. Birinci farklılık birince rekatte subhanekeyle fatihanın arasına üç tane tekbir koyacağız, dördüncüsünde elimizi bağlayacağız. İkinci rekatte ise fatiha ve zammi sureden sonra rükuya gitmeden önce üç tane tekbir getireceğiz, dördüncüsünde rükuya varacağız. Bu kadar basit. 

'Peki nereden çıkarıyorsun bunu, biz Hanefi mezhebindeniz' diyecekler

Hanefi mezhebinde bayram namazı sadece büyük camide cemaatle kılınır fakat Maliki mezhebinde evde kılınabilir. Şafii mezhebinde evde kılınabilir. Üç ayrı mezhepte bayram namazına yetişemeyen insan kazasını yapabiliyor. Bizim mezhepte vaciptir, Maliki mezhebinde farzdır Hanbeli mezhebinde farz-ı kifayedir, Şafii mezhebinde sünnettir.Size bir örnek vereyim: Enes bin Malik'in evi Medine'nin biraz uzağındaydı. Resulullah'ın vefatından birkaç yıl sonra bir bayram günü yağmur yağdı. Enes bin Malik çocuklarıyla beraber dışarı çıkmıştı, Mescid-i Nebevi'ye doğru gidiyordu fakat yağmur o kadar şiddetlendi ki evine geri döndü.

Zaruret halinde bayram namazını kılmak için camiye gidemiyorsak...

Evine geri döndü, evladını hanımını çocuklarını topladı onlara bayram namazı kıldırdı. Bu Buhari'de de var Müslim'de de var bütün hadis kitaplarında da var. Dolayısıyla benim okumalarım neticesinde vardığım karar o ki, inşallah Din İşleri Yüksek Kurulumuzdan da bu kadar çıkar: Eğer zaruret halinde bayram namazını kılmak için camiye gidemiyorsak, gidemediysek bunu asla bir kurala dönüştürmemek şartıyla kendi evimizde, mescit olarak ilan ettiğimiz mekanda veya odada bayramlıklarımızı çocuklarımızla birlikte giymiş olarak, bayramın sevincini yüreklerimizde hissederek bayram namazını eda edebiliriz. 

Peki diyeceksin ki hutbe ne olacak? Bayram namazı evde kılınıyorsa hutbe şartı ortadan kalkıyor. 

Evin reisi, aile reisi olarak baba namaz kıldırıyorsa hutbesinde şöyle diyecek: Ey aile efradı benden memnun musunuz, baba olarak bana hakkınızı helal ediniz, Allah size uzun ömürler versin, bu uzun ömürde sakın ha Kur'an'dan ayrılmayın, Müslüman olmak güzel bir şeydir, Türkiye vatanımızla ilişkinizi devam ettirin. Al size harika bir hutbe" dedi.

Prof. DR. Faruk Beşer

Prof. Dr. Faruk Beşer, konuya ilişkin; Bayram namazını evde kılmak farz ya da vacip değildir.Ancak kılınırsa güzel/müstehab olur. Böylece ömürlerinde hiç bayram namazı kılmamış olan ev halkı da bir bayram namazı kılmış olur.Bu namazda hutbe okunmaz Her ev reisinin bunu kıldırması çok güzel olur" dedi.

Prof. Dr. Hayrettin Karaman

Prof. Dr. Hayrettin Karaman, "Camiler kapalı olduğu ve buralarda bayram namazı kılınamayacağı için dileyen kimselerin evlerinde, ailesiyle, hutbesiz bayram namazı kılmaları mümkündür.Namazın vakti güneşin doğmasını takip eden on beş dakikadan sonra başlar ve öğle namazının vaktinin girmesine kadar devam eder" dedi.