Balon balığı, balıkçılar tarafından parakete yöntemiyle yakalandı.

Gazipaşa Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünde görevli su ürünleri mühendisi Talip Özgen, Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Gökoğlu'nu arayarak ilçede balıkçılık yapan Veli Yılmaz'ın yakaladığı balığın, diğer balon balıklarına göre farklı bir tür olabileceğini iletti.

Önce kendisine ulaştırılan fotoğrafı inceleyen Gökoğlu, bu türün bilimsel adı "lagocephalus lagocephalus" olan okyanus balon balığı olduğunu belirledi.

Doç. Dr. Gökoğlu, yaptığı açıklamada, balığı incelemek üzere fakülteye getirttiğini, balıkçıların karın bölgesindeki keskin iğnelerine dokunmaya bile cesaret edemediklerini söyledi.

Okyanus balon balığı 160 metre derinlikte yakalandı.

"BALIKÇILAR DA ŞAŞIRIP, KORKMUŞLAR"
Balığın sırtının okyanus renginde olduğunu ve bu türün derin sularda yaşadığını ifade eden Gökoğlu, "Gazipaşa ilçemizde 160 metre derinlikte parakete yöntemiyle yakalanmış. Kıyılarımızdaki balon balığı türü bununla birlikte 8'e yükseldi. Dış rengi, büyüklüğü ve balon kısmındaki güçlü dikenleri ile diğer türlerden ayrılan bir balık. Diğerlerinde ele zarar vermeyecek dikenler var ama bu türde ise dış yüzeydeki dikenler eli parçalayabilecek şekilde. Balıkçılar da şaşırıp, korkmuşlar." dedi.

Balığın Türk sularında ilk kez 2017'de İskenderun'da görüldüğünü ve Antalya Körfezi'ne ulaştığını bilimsel bir makale ile dünyaya duyuracaklarını belirten Gökoğlu, eti yenilmeyen bu balığın ekonomik bir değerinin de bulunmadığını vurguladı.

Eti yenilmeyen bu balığın ekonomik bir değeri yok.

"DİŞLERİ TENEKEYİ BİLE KESİBİLİYOR"
Balon balığının istilacı bir tür olduğuna dikkati çeken Gökoğlu, şöyle konuştu:

"Balon balığı Akdeniz'de ve kısmen Ege'de yayılıyor. Özellikle üreme döneminde vücudunda artan toksin maddeleri nedeniyle zehirli bir balık. Bilinçsiz bir şekilde tüketilmemeli ayrıca 'kerpetensi' bir diş yapısına sahip. Dişleriyle tenekeyi bile kesebiliyor. Balıkçıların ağlarını kesiyor. Avcı bir balık olduğu için diğer balık türlerinin neslini de tehlikeye sokuyor. Yayılması engellenemiyor. Yapılacak tek iş bu canlıdan yararlanmanın, ekonomiye kazandırmanın yollarını bulmak."

Kızıldeniz'den Akdeniz'e balık ve karides gibi çeşitli organizmaların girmeye devam ettiğini anlatan Doç. Dr. Gökoğlu, "Bu türlerin göçünde küresel ısınmanın, Akdeniz'e dökülen nehirlerin yapısının değişmesinin büyük etkisi var. Akdeniz her geçen gün tropikalleşiyor. Akdeniz ile Kızıldeniz arasındaki bazı farklılıklar ortadan kalkıyor. Akdeniz tropikleşmeye, Pasifik Okyanusu'na benzemeye başladı." değerlendirmesini yaptı.