Yeni Türkiye Ve Kültür Konferansına konuşmacı olarak katılan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, “Artık devlet ve milletler şampiyonlar liginde oynayan bir ülkemiz var” dedi

 

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ve İslam Ülkeleri Akademisyen ve Yazarlar Birliği (AY-BİR) tarafından yeni Türkiye konferanslarının ikincisi Kahramanmaraş’ta düzenlendi. Yeni Türkiye ve Kültür konferansına konuşmacı olarak katılan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, “Bugün artık başkalarından strateji kopyalamak yerine stratejisi merak edilen bir ülke konumuna geldik. Devlet ve milletler liginde artık şampiyonlar liginde oynayan bir ülkemiz var” dedi. 

 

Konferans öncesi Kahramanmaraş Valiliğini ziyaret eden ve şeref defterini imzalayan Bakan Ömer Çelik, burada gerçekleşen mini toplantının ardından konferansın gerçekleşeceği Necip Fazıl Kültür Merkezi'ne hareket etti. Burada bir dakikalık saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan konferans, İslam Ülkeleri  Akademisyen ve Yazarlar Birliği (AY-BİR) Başkanı Prof. Dr. Yusuf Balcı, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç ve Kahramanmaraş Valisi Mustafa Hakan Güvençer’in kısa konuşmasıyla devam etti.

 

Ardından kürsüye gelen Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, “Kültürel kodları güçlü olan devletler hangi felakete uğrarsa da uğrasınlar yeniden dirilebilmekte ve tarih içindeki güçlerine kaldıkları yerden devam etmektedirler. Yeni Türkiye geçmişine ait bütün kök değerleriyle harmanlanmış fakat bununla beraber gelişimine engel olan bütün prangaları kaldığı ve millet tarafından inşa edildiği zemini ifade etmektedir. Bizim son 12-13 yılda yaşadığımız değişim, aslında belki de geçmişte 100 yılda 200 yılda yaşanacak gelişime toplamı kadar bir büyüklük ifade etmektedir. Yani sadece şanlı tarihimiz ve parlak geçmişimizle övünerek bugün de var olamayız. Bugün bu bütün değerleri bileceğiz, bütün bu tarihin içinde yürüyeceğiz ama bugün gün için yeni cevaplar bulmak zorundayız. Ne tarihten kopuk kredi cevaplar bizi geleceğe taşıyacaktır ne de sadece yeni cevapları bugünün sözünü bulmadan sadece geçmişimizle övünmek bizi geleceğe taşıyacaktır. Bu nedenle yeni Türkiye’nin temelinde kültürel düzeydeki bu arayışımız yatmaktadır. Devlet elinde politika oluşturmak yaşayabilen bir şey olsaydı, Türkiye’de devlet eliyle CHP bir politika giydirmeye çalıştı ama bu yaşamadı” dedi.

 

"TOPLUM KÜLTÜRÜMÜZÜN ÖZNESİDİR"

 

 Bakan Çelik, konuşmasının devamında ise, toplumun kültürümüzün öznesi olduğuna dikkat çekerek, “Kültürün sahibi devlet değil bizatihi onun üreticisi olan toplumun ta kendisidir. Toplum burada öznedir. Topum sahip olduğu yazarları, şairleri, düşünce adamlarıyla, gazetecileri ve müzisyenleriyle, ressam ve heykel tıraşlarıyla, yönetmen ve sanatçılarıyla yani topyekun mütefekkirleriyle kendi kültürel senaryosunu kendisi yazar ve kendisi bu kültürel senaryoyu oynayarak yürür” ifadelerini kullandı.

 

CHP’nin iktidarı döneminde yapılan kültürel dayatmalarının sonuçsuz kaldığını kaydeden Bakan Çelik, “CHP iktidarı döneminde ısrarla yapılan kültürel dayatmaların hepsi sonuçsuz kaldı. Millet kendi kültürel kimliğini kendi imkanlarıyla kapasitesiyle ayakta tutmuştur. Son 13 yılda yaşadıklarımız kuşkusuz devrimsel bir dönüşümdür. Ve bu devrimsel dönüşüm kültürel düzeyde de kalıpların yırtılmasını dayatmaların geriletilmesini beraberinde getirmiştir. Oligarşi cemaatler, ideolojik dayatmacı guruplarla genç kültür adamlarını adeta baskı altında tutarak kendi muhtarlıklarından ikametgah ilmühaberi almaya zorladılar.  Devlet bir dayatmacı olarak devreye girerken şimdi özgülük ve çoğulculuk alanını korumak üzerine yürüyor. Yani kültür ve sanatın birilerinin tekeline muhasır kurulmaya çalışıldığı, kimi kültürel oluşumların birinci sınıf diğerlerinin ikinci sınıf olduğu böylesi bir ortamda bakanlığımız kültürel çoğulculuğu ve bireysel hakları güvence altına almak için müdahil olmaktadır” diye konuştu.

 

Medya üzerinden çeşitli manipülasyonlar yapıldığını belirten Bakan Çelik, “Şimdi burada garip medya manipülasyonu yapılıyor. Yıllardır kültür havzasını baskı altında tutanlar bu baskıyı kaldırmaya kalktığınız andan itibaren hemen seslerini yükselterek sansür var diyorlar. Peki kendilerinin sansür olmadıklarını iddia ettikleri mahallerinde ne var? Örneğin devlet tiyatrolarında şimdiye kadar yıllar boyunca Necip Fazıl’ın oyunları oynanmamış. Sadece tek tip eserlerin oynadığı dönemler olmuş. Diğer eserler oynamaya devam etsin ama Necip Fazıl’ın da eserleri oynansın dediğiniz zaman bunu baskı ve sansür olarak algılıyorlar. Dolayısıyla birilerinin dilinde baskı ve sansür aslında kendi hükümdarlıklarının diğer herkesi baskılayacak şekilde devam etmesi şeklidir” dedi.

 

"CHP’Yİ EN RAHATSIZ EDEN BAKAN BENMİŞİM"

 

Bütçe görüşmeleri sırasında CHP’li bir gurup başkan vekiliyle aralarında geçen bir diyalogu anlatan Bakan Çelik, “Ben bütçe görüşmeleri sırasında bir CHP gurup başkan vekili çıktı ve şöyle söyledi; 'Bizim AK Parti iktidarları boyunca en rahatsız olduğumuz ve en çok eleştirdiğimiz kültür bakanı sizsiniz' dedi. Ben de bununla gurur duyuyorum. Biz kültürel yazılım yapmıyoruz. Devlet eliyle kültürel yazılım oluşturulması gibi bir politikanın peşinde değiliz. Bilakis toplumun dün ve bugün kendince geliştirdiği yazılımların tarih içerisinde süzülen ve bugün sivil, dinamik ve özgür bir yazılımının tanıtılmasına çalışıyoruz” dedi.

 

Bakan Çelik, konuşmasının sonunda ise şunları söyledi: “Yeni Türkiye aslında insanlarımızın yeniden özgüvenine buluşması demektir. Türkiye’yi 30 yıldır kanatan ve kan dökülmesine yol açan, Türkiye’nin kaynaklarını israf eden meselelere büyük bir dirayetle, basiretle ve cesaretle el atıyoruz. Bugün artık başkalarından strateji kopyalamak yerine stratejisi merak edilen bir ülke konumuna geldik. Devlet ve milletler şampiyonlar liginde oynayan bir ülkemiz var.”

 

Yapılan konuşmaların ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Erkoç, Bakan Çelik’e adına fidan dikildiğini gösteren belgeyi takdim etti.

 

Konferans, diğer konuşmacılarının sunumlarını yapmasıyla sona erdi.