Kahramanmaraş'ta geçirdiği helikopter kazası sonucu 6 yıl önce hayatını kaybeden BBP merhum Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nu anmak için düzenlenen basın açıklamasında Kahramanmaraşlı Alperenler vakur davranışı ile dikkatleri çekti.

 

Kahramanmaraş Alperen Ocakları İl Başkanlığı 25 Mart 2009'da helikopteri düşürülen Muhsin Yazıcıoğlu için Kahramanmaraş Valiliğine yürüdü. Polis engeli ile karşılaşan Alperen Ocaklı gençler polise sert tepki göstermeyip kanuna uygun hareket ettiler. Basın açıklaması yapmak isteyen gençler il özel idaresinin önüne geçmeleri istenince oraya giderek basın açıklaması gerçekleştirdiler.

 

Alperen Ocakları üyesi gençlerin bu davranışı büyük takdir topladı. Basın açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:

 

Parmakları çelikten yürekleri Estergon demirinden Allah'ın davasının davacısı Allah'a (c.c) ve Resulüne(a.s.m) rabıtalı yüreğinde Tevhit özlemini soluklayan yiğit alperenler öncelikle hepinizi selamların en güzeli olan Allahın selamıyla selamlıyorum selamın aleyküm.

 

Bugün 25 Mart ömrünün aklı yetik geçen günlerinin hepsini milletine vakfeden darbeleri gören, işkence hanelerde çilenin âlâsını çeken namlusunu milletine çeviren tankı selamlamayan ve bütün bunlara rağmen devletine küsmeyen 'ben inandım ve inandığımın bedelini ödedim' diyen Türk siyasi hayatında inandığı değerlerden zerre taviz vermeyen emredildiği gibi dosdoğru olan Lider Muhsin Yazıcıoğlu'nun bir seçim mitingi sonrası diğer bir seçim mitingine giderken helikopterinin haince keş dağlarına çarptırılarak koca kurdun haince çakallara yem edildiği gün.

 

Suikastın arkasından altı yıl geçmesine rağmen ve bu süreç içerisinde yetkili mercilerin bu olay bizim namus borcumuzdur demesine rağmen her şey sözde kalmıştır. Sözde kalmayı bırak mahkeme sürecinin ilerlememesine yönelik her türlü faaliyetlere girişilmiş ve dava dosyası hakkında takipsizlik verilecek kadar ileri gidilmiştir. Amma takipsizlik davanın asıl takipçileri tarafından sözde ve fiiliyatta karşılık bularak kaldıttırılmıştır. Bütün bunları yapanlar kendi siyasi emellerini gerçekleştirmek için Muhsin Başkanın adını kullanmaktan yaşasaydı o da desteklerdi demekten utanmamışlar ahde vefasızlığı bıraktık yüzleri gene kızarmamıştır. Partimize ve ocaklarımıza yönelik devlet eliyle operasyonlar yapmışlardır.

 

Muhsin Yazıcıoğlu'na suikast yaparak onun ve ömrü boyunca mücadelesini verdiği davanın önüne set çekmeye çalışanlar bilsinler ki Muhsin Yazıcıoğlu'nun Hoca Ahmet Yesevi'den Şahı Nakşıben'den Bediüzzaman'dan v.s aldığı ilhamla çırasını yaktığı Alperen Ocakları hala buram buram tütüyor, tütecek ve dört bir yana dal budak salacak ve Türkü tarihten silmek isteyen bütün şer odaklarının önünde engel teşkil etmeye devam edecektir.

 

Bugün buradan uyarıyoruz sabrımız kalmadı bizi kelime oyunlarıyla algı operasyonlarıyla oyalamaya çalışmayın bu zamana kadar susmuşsak eğer bilinsin ki devletimize olan güvenimizdendir edebimizdendir töreyi bilmemizdendir.

 

Amma unutmayın ki devletin olmadığı yerde görev ülkücü heyecanlı alperen ruhlu milletinin varlığını bölünmez bütünlüğünü ve istikbalini dert edinen Müslüman Türk milliyetçilerine düşer. Bu dava dosyasına bu ilgisizlik ve partimize ve ocaklarımıza yönelik devlet eliyle operasyon devam ederse bu haksızlık ve zulmü sözle ve fiiliyatla engelleyici yetki gücü olan ama bunlara rağmen bizleri yani kire bulaşmamış ihanete ortak olmamış bu hareketin evlatlarını her zaman karşılarında bulacaklarını buradan ilan ediyorum.

 

Sözlerimi İskilipli Atıf Hoca'nın zalim ve katillerle elbet bugün değilse mahşerde hesaplaşacağız sözüyle bitirmek istiyorum ve bugün bu davayı dert edinerek buraya gelen herkese teşekkür ediyorum Allah razı olsun . "Zalim ve katillerle elbet bugün değilse mahşerde hesaplaşacağız."