Sevgili okuyucularım!

 

Seçimlere kaldı 30 gün...

 

Ancak gördüğüm kadarıyla geçmişteki seçimlere göre bu seçimde seçmen bazında bir heyecan, bir coşku maalesef yok.

 

İktidar kanadı AK Parti yine hemen hemen önceki seçimlerde aldığı oy oranı ve aynı milletvekili sayısına ulaşacağını konuşuyor.

 

Muhalefet kanadı ise mangalda kül bırakmadan 4+3+1 veya 3+3+2 den bahsediyor.

 

Kamuoyu ise; 2002 yılından beri iktidarda bulunan AK Parti'nin Kahramanmaraş'ta hem yerelde hem genelde başarılı olması karşısında bu şehre istenilen hizmetlerin yapılmaması, yenilerini bir tarafa bırakarak eski projelerin hayata geçirilememesini şikâyet eden ve bu durumdan hoşnut olmayan yüzde 30 kararsız seçmenin var olduğunu konuşuyor.

 

İşte tüm partiler bu kararsız seçmenleri kendi yanlarına çekmek istiyor.

 

Kim başarılı olur onu bilemem. Bildiğim bir şey varsa, bu kararsız seçmen sandığa gittiğinde yine AK Partiye mi oy verecek? Yoksa muhalefet partilerine mi?

 

Geçenlerde kulak misafiri olduğum bir yerde, AK Parti seçim arabasına bakan orta yaşlı iki seçmen kendi aralarında konuşuyor:

 

"Arkadaş kızgınım ama yine AK Parti'ye oyumu vereceğim" diyor.

 

Öbür arkadaşı "ah ulan rıza" şöyle bir masaya yumruğunu vurup bu halkı kucaklayacak muhalefet yok ki, bende senin gibi düşünüyorum ama seçim gününe kadar bekleyeceğim öyle karar vereceğim demez mi?

 

Demek ki; kararsız seçmenlerin yarısının yavaş yavaş hangi partiye oy vereceği şekilleniyor.

 

Muhalefet partilerinin bu şehirdeki seçmen gözünde yıllardır aşamadıkları bir güven sorunu var. Bu sorunu bir an önce adaylar veya yetkililer tarafından bertaraf etmeleri gerekir aksi takdirde sanki bu şansı kaçıracaklar gibi.

 

Hata kimde veya kimlerde?

 

Kimse ne sorgulayabiliyor?

 

Ne sorabiliyor?

 

Biri çıkıpta hata bende demiyor? Diyemiyor?

 

Bu şehrin gelişmesi ve büyümesi adına muhalefet partilerinin güçlü ve iddialı olması gerektiğine inanıyorum.

 

Muhalefet, yıllardır kısırdöngü içerisinde sadece kendisine gönül veren insanlardan oy alabiliyor.

 

Karşı cenahtan kimseyi yanına çekemiyor?

 

Veya çekmek adına kucak açıp gelmelerini istemiyor?

 

Kısaca özetlersem Muhalefet kendisini halka anlatamıyor?

 

İşte bütün mesele bu.

 

Kendini anlatamamak.

 

Kendini sevdirememek.

 

Yüreklere seslenip, o yürekleri kazanamamak.

 

Ne diyelim, Allah herkesin gönlüne göre versin.

 

Hak eden kazansın.

 

Ancak; Kim Milletvekili olursa olsun.

 

Bu şehre hizmet etmeyen, bu şehir için Ankara'da terini akıtmayan olacaksa!

 

Allah'ın laneti üzerlerine olsun!