Dünya hayatının vazgeçilmez nimetlerinden biride ağaç ve yeşilliktir. Hayatımızın birçok alanında, ağaç ve ağaç mamulleriyle iç içe bulunmaktayız. Kullandığımız birçok malzeme ağaçtan olduğu gibi, ciğerlerimize oksijen taşıyan, erozyonu önleyerek, sürüklenen topraklarımızı koruyan, kökünden, yaprağından, kerestesinden, meyvesinden, çiçeğinden, kokusundan, güzelliğinden yararlandığımız ilahi bir lütuftur.

 

Dini literatürümüzde ağaç ve yeşillik sevgisinin birçok örnekleri vardır. Kur’an-ı Kerim’de Cennet, meyveler, hurma ve nar (Rahman–68), incir ve zeytin, (Tin-1) taneli yiyecekler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalar, meyveler ve otlaklar, (Abese -27-32) dikensiz sedir ağaçları, meyveleri küme dizili muz ağaçları, uzamış gölge ve çağlayan sular (vakıa - 28 - 31)la tasvir edilir.

 

Kur’an-ı Kerim’de cenneti tasvir eden, ağacın fayda ve güzelliklerini bildiren ayetlerin yanında, bizzat Hz. Peygamber (S.A.V) in hicretten sonra Medine ve çevresinde giriştiği ağaçlandırma ve yeşillendirme faaliyetlerinden de söz etmemiz mümkündür.

Hz. Peygamber. (S.A.V), Medine ve Mekke çevresini haram bölge ilan etmiş: “Bu sahaların ağacı kesilmez, burada bid’at çıkarılmaz, av hayvanı ürkütülmez, yitik ilan ediciden başkası tarafından alınıp kaldırılamaz” buyurmuştur. (Sahihayn)

 

Kabe’ye Mescid-i Haram, Mekke ve Medine’ye iki haram anlamında Haremiyn denilmekte. Sözü geçen bu haram bölgede, bir bitkiyi yolmak, bir karıncayı öldürmek yasaklanmış ve ihlal edilen her bir yasak için verilecek sadakalar belirlenmiş bulunmaktadır. Burada, dini bir anlayışla tabiatın korunması sağlanmaktadır.

 

Peygamberimiz (S.A.V) efendimiz Zû Kad Gazvesinden dönerken Medine yakınlarında Zureyba’t-Tavil adı verilen yere geldi. Ensar’dan Beni Harise soyundan bazı kişiler: “Ey Allah’ın Resulü! Burası bizim develerimizin ve koyunlarımızın otladığı ve kadınlarımızın çıktığı yerdir!” dediler. Bu sözleri ile El-Gabe denilen yeri kastediyorlardı. Bunun üzerine Peygamberimiz (S.A.V): “Kim buradan bir ağaç kesecek olursa, onun yerine bir ağaç diksin!” talimatını verdi. Daha sonra herkes buraya ağaçlar dikti. Burası kısa süre sonunda El-Gabe diye şöhret bulan bir ormanlık oldu. (Belazuri, Futuhu’l-Buldan)

 

Peygamberimiz (S.A.V) yeşil alanları korumayı ve ağaç dikimini yaygınlaştırmayı İslami ve insani bir görev olarak göstermiş ve bu konuyla ilgili olarak: “Kıyamet kopmaya başladığında, birimizin elinde bir fidan bulunsa, kıyamet kopmadan onu dikmeye gücü yeterse hemen diksin” (Ahmet b.Hanbel-Müsned) ve yine: “Bir Müslüman ağaç diker veya bitki ekerse, ondan kuş insan veya hayvan yerse, onun için sadaka olur.” (Buhari-Müslim) buyurmuştur.

 

Tabii dengenin oluşmasında ve korunmasında ağaç, orman ve diğer bitkiler çok önemli rol oynar. Ormanlar ve ağaçlar eko sistemin akciğeri görevini yapmaktadır. Meseleye bu açıdan bakmak gerekmektedir.