EÜ Nükleer Bilimler Enstitüsü Nükleer Uygulamalar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Perihan Ünak ve ekibi, dünya çapında bir buluşa imza attı. Çalışmalar sonucunda patenti alınan buluşta, şeker molekülü olan flodeoksiglukoz (FDG) manyetik özelliği olan demiroksit tabanlı nanoparçacıklarla birleştirildi. Geliştirilen sistem, kanser tedavisinde manyetik hipertermia (manyetik alanla oluşan yüksek ısı etkisi) ile kanser görüntülemesinde MR ajanı olarak kullanılabilecek.

Aldıkları patenti destekleyen hücre ve hayvan üzerinde farklı kanser hücrelerini hedefleyen araştırmalar yaptıklarını söyleyen Prof. Dr. Ünak, Bundan sonra yapılması gereken iki şey var; birisi sanayi ölçeğinde çalışmaların yapılıp sanayicilerin bu konuyla ilgilenmesi. Daha sonraki aşama ise mevzuata uygun şekilde çalışma ve testlerin yapılması. Çalışmalarımızı uluslararası iş birliğimiz olan İngiltere ve Amerika'daki bazı üniversiteler ve merkezlerle birlikte yürütüyoruz. Araştırmalarımız sayesinde tümörü tahrip ettiğini ayrıca yan etkilerinin önemli derecede olmadığını ve sağlıklı dokuya hasar vermediğini gösterdik dedi.

'TÜM KANSER TİPLERİNDE KULLANILABİLİR'

Geliştirdikleri molekülün ilaç haline gelebilmesi için mevzuata uygun testlerin yapılarak onay alınması gerektiğine değinen Prof. Dr. Ünak, Türkiye'de bu molekülle manyetik alana uygulama yapabilmesi için konuyla ilgili çalışan gruplar var. Onların da bunu uygun bir sistem haline getirip ve bu amaçla kullanılabilecek bir cihaz haline getirip üretebilmesi için çalışmak gerekiyor. Tüm çalışmalar sonucunda geliştirilen sistem yaygın olarak tüm kanser tiplerinin tedavisinde ve görüntülenmesinde kullanılabilir diye konuştu.
Geliştirilen molekül sayesinde görüntüleme açısından bir sıkıntı olmayacağına dikkat çeken Prof. Dr. Ünak, çok fazla sağlık malzemesi ithal edildiğine ve bir kriz anında sıkıntı yaşandığını hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü

Artık kendi kaynaklarımızı kullanmalıyız. Türkiye'de yeterli bilimsel birikimin olduğunu düşünüyorum. Aynı şekilde iş adamları ve sanayi bu konuya el attığı zaman yerli olarak üretim yapabileceğimizi düşünüyorum. Bilim insanın bunu tek başına insana uygulanabilir hale getirmesi mümkün değil. Yapılması gereken yatırımlar ve kurumsal çalışmalar var. Bilim insanının görevi bir şeyleri yapıp ortaya çıkarmak. Daha sonraki aşamada uygulamacıların, bununla ilgili çalışan sanayicilerin ve kurumsal kimliklerin desteklemesi lazım. Ancak o zaman insana uygulanabilen birer ürün olabilir.

Ekibi ziyaret eden EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Egeli akademisyenlerin hız kesmeden yaptıkları çalışmalarla bilim dünyasına katkı sağladıklarını belirterek, Kanser çağımızın en büyük sorunu, Perihan hocamız ve ekibi kanser tedavisi ve görüntülenmesinde kullanılacak dünya çapında bir buluş yaptı. Kanser hücrelerinde demir ve şeker içeren moleküllerin manyetik alan oluşturulmasını sağlayan bir model hazırlayarak patent aldılar. Ege Üniversitesi olarak çağrımız, özellikle yerli ve milli olarak kendi bilim adamlarımızın geliştirdiği kanser tedavisi ve görüntülemeye yönelik hocalarımızın aldığı patente sanayicilerimizin yatırım yapması dedi.