Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) kanama durdurucu olarak kullandığı belgesiz ve sahte tıbbi ürünlerle ilgili CHP Ankara Milletvekili Murat Emir’in sorularını yanıtlayan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Tedarik faaliyeti bakanlığımız birimlerince gerçekleştirilmemiştir” dedi, sorumlu olarak ihaleyi gerçekleştiren Savunma Sanayii Başkanlığı’na (SSB) işaret etti.

Akar’ın yanıtını eleştiren Emir, “Alımları SSB’nin yaptığını zaten biliyoruz. Askerin hayatını tehlikeye atan tıbbi ürünlerin TSK envanterine nasıl girdiğini soruyoruz.’Biz almadık’ diyerek sorumluluğu üzerinden atamaz” dedi.

CHP’li Emir, SSB’nin TSK için alım yaptığı ilkyardım çantasını Meclis gündemine getirdi. Sağlık Bakanlığının’Sahada kullanımı uygun değil. Cerrahi müdahaleyi olumsuz etkiler’ uyarısına karşın 15 bin adet alınan bu çantaya, belgesiz ve ruhsatsız kanama durdurucunun konulduğunu iddia eden Emir, daha sonra bir başka skandalı daha gündeme getirerek ağır yaralanmalarda kullanılan turnikenin de sahtesinin SSB alımıyla TSK’ye verildiğini bildirdi. Emir’e yanıt veren Akar, “Tedarik faaliyeti bakanlığımız birimlerince gerçekleştirilmemiştir” diye konuştu. Akar, sahte ürün tedarikini ise ise yalanlamadı.

‘GEREĞİ YAPILACAK’ DEMİŞTİ
Bakan Akar’ın yanıtını yetersiz bulan ve asıl sorumluların açıklanması gerektiğini bildiren Emir’in açıklaması şöyle:

“15 bin adet ilkyardım çantasına konulan belgesiz ve ruhsatsız kanama durdurucuyu Meclis’te Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmeleri sırasında gündeme getirdiğimizde Bakan Hulusi Akar,’Gereği yapılacak’ demişti. Biz Savunma Bakanı’ndan her iki skandalla ilgili inceleme ve soruşturma başlatmasını beklerken Bakan, soru önergelerimize verdiği yanıtta,’Belirtilen tedarik faaliyeti bakanlığımız birimlerince gerçekleştirilmemiştir’ dedi. Biz zaten söz konusu tedarik faaliyetlerinin Savunma Sanayii Başkanlığınca yapıldığını söylüyoruz ve Milli Savunma Bakanlığı’nın, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Kara Kuvvetleri Komutanlığının, Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın, sahte ve belgesiz ürünlerin kullanımına nasıl onay verdiğini soruyoruz.

Elbette, her iki alım sürecinde Savunma Sanayii Başkanlığı yetkililerinin sorumluluğu var ve yargı önünde bu alımların hesabının verilmesi gerekiyor. Yakın zamanda da söz konusu alımlarla ilgili Anayurt Güvenliği Daire Başkanlığının kapatıldığını ve daire başkanının görevden alındığını biliyoruz. Ancak, Milli Savunma Bakanı, süreci SSB’nin üzerine yıkarak skandalın sorumluluğundan kurtulamaz.”