Cinsel istismar, 2019 yılının temmuz ayında mağdur A.K.A.’nın ailesine dedesiyle görüşmek istemediğini söylemesiyle ortaya çıktı. Osmaniye’de uzun yıllardır mimarlık yapan A.A., iddiaya göre zaman zaman Adana’ya gelerek evli olan oğlu O.A. (35) ve gelini G.A.’nın (35) evi ya da boşandığı eşinin evinde o zaman 4 yaşında olan erkek torunu A.K.A. ile vakit geçirdi. Bir süre sonra çocuklarının içine kapandığını gören O.A. ve G.A. çifti, A.K.A.’nın dedesiyle yalnız kalmak istemediğini söylemesi üzerine durumdan şüphelendi. Aile küçük çocuğa bunun sebebini sorduğunda ise dedesinin kendisine cinsel istismarda bulunduğu yönünde cevaplar aldı. Cevap karşısında şoke olan çift, A.A.’dan şikayetçi oldu. Geçen yıl 8 Mart’ta gözaltına alınan A.A., tutuksuz yargılanmak üzere adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

‘DEDEMLE OYNAMAM ÇÜNKÜ O ÜÇKAĞITÇI’
Adana 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakkında dava açılan A.A., karar duruşmasında hakim karşısına çıktı. Salonda, mağdur çocuğun anne ve babası da hazır bulundu. A.A., daha önceki duruşmalarda olduğu gibi torununa istismarda bulunduğu iddiasının iftira olduğunu söyledi. Mağdur A.K.A.’nın ise dava sürecinde Çocuk İzleme Merkezi’nde alınan, "Arkadaşlarımla oyun oynarım ancak dedemle oyun oynamam. Çünkü o üçkağıtçı. Her gittiğimde de ‘gel oynayalım’ diyerek aynı şeyleri yapıyordu” ifadesini yinelediği belirtildi.

‘28 YIL CEZA İLE SERBEST KALDI’
Mahkeme heyeti sanık A.A.’yı, ‘çocuğa nitelikli cinsel istismar’ suçundan 28 yıl hapis cezasına çarptırdı. Yaş durumu, duruşmalara düzenli katılma ve çeşitli hastalıklar nedeniyle sanığın tutuklanmamasına karar verildi.

'TOPLUMSAL İNFİALE SEBEP OLABİLECEK BİR DURUM'
28 yıl hapis cezası alan sanığın tutuklanmamasını eleştiren mağdur avukatlarından UCİM Adana Hukuk Koordinatörü Avukat Ayça Kara Sığırcı, bu tür suçları işleyen kişilerin dışarıda serbest dolaşmaması gerektiğini söyledi. Avukat Sığırcı, "Bu suçtan 28 yıl hapis cezası almış bir sanığın tutuklanmamasının hukuken bir izahı yoktur. Her türlü itirazı yapacağız. Zaten savcılık bir önceki celse mütalaasında sanığın hükmen ceza alarak tutuklanmasını talep etmişti. Muhtemelen savcılık da itirazda bulunacak” diye konuştu.

YURT DIŞI YASAĞI VE İMZA ZORUNLULUĞU
Sanığın sadece yurt dışı yasağı ve ayda bir imza verme zorunluluğu olduğunu dile getiren Sığırcı, bu tür kararların toplum için de zararlı olduğunu kaydetti. UCİM olarak en başından itibaren yaptırımların ağırlaştırılmasını savunduklarını belirten Sığırcı, "Bu karar insanlarda ’28 yıl alsam da tutuklanmayacağım’ izlenimi yaratabilir. Olayın ilk başından itibaren bu tür sanıklar tutuklu yargılanmalıdır. Aile de perişan. İtirazımızın olumlu sonuçlanacağını düşünüyoruz” dedi.