Hakkında casusluk, terör örgütüne yardım etmek, öldürmeye teşebbüs, "Nitelikli cinsel saldırı", "Çocuğun nitelikli cinsel istismarı", şantaj ve tehdit gibi 22 ayrı suçtan toplamda 420 yıldan 871 yıla kadar hapis cezası istenen organize suç örgütü elebaşı Adnan Oktar, hakkındaki suçlamaları reddettiği savunmasında, yargılanmasının İngiliz derin devletinin oyunu olduğunu anlatıp bütün kadınlara aşık olduğunu beyan eden içeriklere yer verdi.

Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısında bulunan salonda 17  Eylül Salı günü başlayan davada ilk savunmayı örgütün ele başı olduğu  gerekçesiyle hakkında ''Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya  askeri casusluk amacıyla temin etme'', ''Suç işlemek amacıyla örgüt  kurma-yönetme'', ''Terör örgütüne (FETÖ)  üye olmamakla birlikte örgüte yardım  etmek'', ''Kasten adam öldürmeye teşebbüs'', ''5607 sayılı Kaçakçılık Kanununa  Muhalefet Etmek'', ''Resmi belgeyi yok etmek'', ''Resmi belgede sahtecilik'',  ''Nitelikli cinsel saldırı'', ''Çocuğun nitelikli cinsel istismarı'', ''6136  Sayılı Kanuna Muhalefet Etmek'', ''Eğitim öğretim hakkının engellenmesi'',  ''Eziyet etme'', ''Şantaj'', ''Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi  hürriyetinden yoksun kılma'', ''Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini  aklama'', ''Dolandırıcılık'', ''3628 Sayılı Kanuna Muhalefet'', ''Hakaret'',  ''Tehdit'', ''Hukuka Aykırı Olarak Kişisel Verileri Kaydetmek'', ''Suçluyu  kayırma'' ve ''Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması''  suçlarından toplam 420 yıldan 871 yıla kadar hapis cezası istenen Adnan Oktar  yaptı.

KADIN SANIKLARA BÖYLE SESLENDİ: MAŞALLAH!

Duruşmaya beyaz ceket, beyaz gömlek ve siyah pantolon giyerek katılan  Oktar, kimlik tespitinde mesleğinin yazarlık olduğunu beyan ederek aylık  gelirinin 3 bin lira olduğunu söyledi. Duruşmalara verilen kısa aralarda Oktar, sanıkların arasından  geçerken, kadın sanıklara gülerek, "Çok güzelsiniz, maşallah" derken, kadın  sanıklar da Oktar’a "Maşallah hocama" diyerek alkışladı.
Yaklaşık 4 saatte savunması ve çapraz sorgusu tamamlanan Oktar,  savunmasında, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini söyleyerek yargılanmasının  İngiliz derin devletinin Türkiye'ye ve İslam alemine karşı oynadığı oyunu gördüğü  için ekarte edilmeye çalışıldığı şeklinde soyut beyanlara yer verdi.
Savunmasında, "Bakın ben tutuklandığım gece dolar 5 liraya  çıkartıldı" gibi iddialar ortaya atan Oktar'a, 26 kişiye karşı "cinsel saldırı", 5 kişiye "cinsel istismar" suçlamalarına ilişkin iddiaları soruldu. Bu suçlamaları kabul etmeyen Oktar, mağdur çocukların baskı altında  yönlendirmeyle ifade verdiğini ve korkutuldukları için kendisine iftira  attırıldığını savundu.
Oktar, "Kadınların kibrinin kırılması için istismara maruz  bırakılması" talimatı verildiği iddialarının sorulması üzerine de "Bütün  kadınlara aşığım. Ancak bu Allah aşkı. Seks manasında değil. Şefkat duyuyorum, kadınlara karşı son derece hürmetli ve koruyucuyum. Kadınlara karşı saygımı  herkes bilir. Kadınlar onore edilmelidir." diye konuştu. Evli örgüt mensuplarının evliliklerinin sonlandırılması talimatı  verdiğine ilişkin Oktar, öyle bir şeyin olmadığını söyleyerek "Resmi evlilik çok  güzel bir şeydir." dedi. Örgüt içindeki hiyerarşik yapıyla ilgili iddiaları da reddeden Oktar,  kendilerini "Biz Allah rızası için yaşayan sahabe dönemini özleyen Müslüman bir  arkadaş grubuyuz." diye nitelendirdi.

"EZBERLEMEK İÇİN KAYIT ALINMIŞ OLABİLİR"

İddianamede yer alan "örgüt üyelerinin askere gitmelerini engelleme"  iddialarına ilişkin ise Adnan Oktar, "Ben böyle bir talimat vermedim. Benim  güneydoğuda şehit olmuş 4 arkadaşım ve gaziler var. Askerlik, devlet, bayrak  kutsal şeylerdir. Ben Turan'ı, Türk İslamı'nı hedefliyorum, nasıl askerliği  desteklemem." ifadelerini kullandı. Bazı örgüt üyelerinin nüfuzlu kişilerle yapılan görüşmelerin kayıt  altına alınması iddialarına yönelik Oktar, "O şahıs, o görüşmeyi önemli gördüyse  hafızasında yer etmek, ezberlemek için kayda almış olabilir. Burada bir suç yok.  Amaç devlete fayda sağlamak. İyi niyetli, hayır amaçlı olduktan sonra makul bir  şey." açıklaması yaptı.

"FETÖ ELEBAŞINI KIZDIRMAK İÇİN ÖVMÜŞ"

"FETÖ’ye üye olmamakla birlikte yardım etme" suçu ve A9 televizyonunda  örgüt elebaşı Fetullah Gülen’i öven konuşmasıyla ilgili olarak sanık Oktar,  şunları söyledi:
"Fetullah Gülen, zihniyet olarak bana tamamen zıt bir insan. Akli  dengesinin yerinde olmadığı belli. Yaptığı çılgınlık ve delilikten adamın akli  dengesinin yerinde olmadığı anlaşılıyor. Tehlikeli bir tipti, dengede tutmaya  çalıştık. Kendini kainat imamı ilan ediyor. FETÖ'cü polisler sürekli yolda beni  çeviriyordu. FETÖ’cüler sürekli bana dava açıyordu. Başımıza bela açmaya kalkan  tehlikeli bir yapı. O konuşmayı yaptığım dönem, FETÖ’cüler benden nefret  ediyordu. Bunları söyleyince daha çok nefret ettiler. Kitaplarımı  sattırmıyorlardı, belasından kurtulmak, biraz da kızdırmak için böyle şeyler  dedim. Biz köşede kalmıştık. En çok eleştiren bendim. Bize dava açtılar. Fetullah  Gülen beni kabul etmezdi, benim de onu kabul etmem mümkün değil. Övdüğümün 10  misli onu yerdim. 'Allah belasını verecek.' dedim. Bunların okullarına,  dershanelerine gitmedik. Gazetelerini almadık. Bankalarına para yatırmadık."

"EMNİYETE GİTMEK İÇİN EVDEN ÇIKMIŞ"

Savunmasın kendisine yöneltilen suçlamalara gülerek yanıt veren Oktar  Oktar, iddianamede yer alan "örgüt üyelerinin yasa dışı silahlandırılması"  iddialarıyla ilgili, "Silah almak için arkadaşımız müracaat ediyor. Devlet gidiyor, organizeye soruyor. 'Bu kişi illegal bir örgüte üye mi?' diye  bakıyorlar. Silahım yok. Genel kültürüm çok yüksek. Hukuk bilgim, tıp bilgim,  coğrafya bilgim var." dedi.
Polisin baskın yapacağını öğrenmesiyle ilgili olarak ise Oktar,  arkadaşlarından telefon geldiğini, bu durum üzerine kendisinin "Önden gidelim,  basına haber verelim." dediğini ve Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne giderken, yolda birçok kişinin kendisine selam verdiğini, yolda  polisin çevirdiğini ve kendisinin de gittiğini öne sürdü.

ADNAN OKTAR'A ÇAPRAZ SORGU

Sanık Oktar, savunmasını tamamladıktan sonra çapraz sorgusuna  geçildi.
Bir müşteki avukatının "Mehdi misiniz ya da bu yönde bir iddianız var  mı?" sorusuna sanık Oktar, "Yaklaşık 150-200 kere böyle bir iddiam olmadığını  söyledim. Bunu yaptığında küfre gitmiş oluyor insan. Bunu söyleyen insan dinden  çıkar. Hiçbir şekilde böyle bir iddiam yok. Ömür boyu da böyle bir şey olmadığım  konusunda Allah'a yemin ettim." yanıtını verdi.

"MÜŞTEKİLERİ VE İTİRAFÇILARI DA ÇOK SEVİYOR"

Oktar, müşteki avukatının, "Örgüt üyelerine namazın 5 vakit değil, 2  vakit olduğu konusunda telkinde bulundunuz mu?" sorusu üzerine, "Namaz 5  vakittir. Kur'an ayetlerinde de açıktır. Bunu 2'ye, 3'e indirmek gibi bir iddiam  olmaz." dedi. Müşteki avukatının, "Örgütten ayrılan üyelerle ilgili karalama  faaliyetleri yapıyor musunuz?" şeklindeki sorusunu sanık Oktar, "Hayır, benim  ayrılan arkadaşlarım nur gibi Müslümanlardır. Müştekileri de itirafçıları da çok  seviyorum. İngiliz derin devleti, 'böl, parçala' mantığıyla yapıyor. Ben onları  her zaman korur kollarım, cennette buluşacağız." diye yanıtladı.

"TEK KURUŞLUK BİRİKİMİM YOK"

Avukatın "Örgüt üyelerinin mallarını tüketene kadar kullandınız mı?"  sorusuna Oktar, "Mal biriktirmek İslam'da haramdır. Peygamberimiz bütün malını  harcamıştır. Müslümanlıkta zenginlik yoktur. Ben 65 yaşındayım, tek bir malım,  mülküm, param hiçbir şeyim yok. Tek kuruşluk birikimim yok." cevabını verdi. Tutuklu sanık Adnan Oktar'a daha sonra bazı mağdurların avukatları  sorular yöneltti.
Sanık Oktar, bir mağdur avukatının "Eviniz nerede?" sorusu üzerine  "Güvenlik nedeniyle söylemiyorum." deyince, avukat bu kez "30 yıldır misafir  olarak kaldığınızı söylediğiniz ev kime ait?" sorusunu yöneltti. Oktar da bu evin  "Tülin" adlı kişi ve eşine ait olduğunu, güvenlik nedeniyle bu ev de dahil farklı  yerlerde kaldığını söyledi.

"TALİMAT VERMEKLE UĞRAŞAMAM"

Mağdur avukatının, Adnan Oktar ve farklı kişilerle evli kadınların  aynı evde kaldıklarının tespit edildiğini belirterek, "(Evli insanların  kocalarıyla aynı evde olmaları gerek.) diyor, evlilere çocuk yapmamaları için  talimat veriyor muydunuz?" sorusunu sordu.
Sanık Adnan Oktar, arkadaşlarının evliliklerini Allah rızası için  yaptığını iddia ederek, "Kadın, eşine zamk gibi yapışıp gezecek diye bir şey yok.  Evli olan da geliyordu, bekar olan da. Evli olmak ona ayrı bir hukuk getirmez.  'Evliymiş bir daha gelmesin.' demeyiz. Ayrıca kimseye talimat vermekle uğraşacak  durumum yok. Kendi kanaatleriyle çocuk yapmıyorlar. Çocukları kaçırıyorlar,  ırzına geçiyorlar. Bundan çekindikleri için yapmıyorlar." diye konuştu.

"ERGENEKON VE BALYOZ DAVALARINA MÜDAHİLLİK TALEBİNİ HATIRLAMIYOR"

Bir başka müşteki avukatı, Ergenekon ve Balyoz davalarını takip  ettiğini, o dönemde Adnan Oktar grubunun her celse bu davalara müdahil olmak için  dilekçe verdiklerini anlatarak, ifadesinde FETÖ ile mücadele ettiğini savunan  Oktar'a, "Neden bu davalara müdahillik talebinde bulundunuz?" sorusunu sordu.  Oktar da "Ben mi müdahil olmuşum? Benim haberim yok.” dedi.

"AYLIK GELİRİ 3 BİN LİRA"

Bir müşteki avukatı, "Mal beyanınızda aylık gelirinizin 3 bin lira  olduğunu söylediniz. Sanık arkadaşlarınız da bu şekilde beyan etti. Yaşadığınız  lüks hayatı, A9 televizyonunun uydu kiralarını nasıl karşılıyordunuz?" sorusunu  sordu.
Sanık Adnan Oktar da mal varlığı olmadığını öne sürerek, Müslümanlıkta  velayet sistemi olduğunu söyledi.

"PEYGAMBERİN SOYUNDAN OLDUĞUM İÇİN BU NORMAL"

Cumhuriyet savcısı, "Size mehdi olup olmadığınızla ilgili sorular  yöneltildi. Cevapladınız. A9 kanalında 'Mehdi zaten mehdi olduğunu söylemez.'  diyorsunuz ama yayınlarınızda kendinizin mehdi olduğunu ima ediyorsunuz. Örgüt  evlerinde, örgüt üyelerinin el yazılarıyla yazılmış, karıncalarla konuştuğunuz,  hava olaylarını değiştirebildiğinizle ilgili notlar ele geçirildi. Savunmanızda  da tutuklandıktan sonra doların arttığını söylediniz. Bunları örgütü diri tutmak  için mi söylüyorsunuz?" diye sordu.
Sanık Adnan Oktar, "Ben burada dürüst davranıyorum. Seyyidim,  Peygamberin soyundan olduğum için bu normal. Bu benzerlik belki 100 insanda çıkabilir. Mehdi olsam sarık cübbeyle çıkardım. Eğlenen insanların da dekolteli hanımların da Müslüman olacağını göstermek istiyordum. Yoksa ben oynamaktan çok rahatsızım. Bazı gelenekçi Müslüman kardeşlerim bunu yanlış anladı." dedi.

"HİYERARŞİK YAPIYA İHTİYACI YOKMUŞ"

"Örgüt içindeki hiyerarşik yapıyı kabul ediyor musunuz?" sorusuna  Oktar, "Benim hiyerarşik yapıya ihtiyacım yok." diye yanıtladı.
Sanık Adnan Oktar, 1999 yılında kendilerine yönelik operasyondan sonra  örgüt içi haberleşmede tedbir alıp almadıkları sorusuna, "Ben bir yere gideceğim  zaman haber vermiyordum. Nereye gittiğimi can güvenliğim açısından söylemiyordum.  Yoksa neyi gizleyeceğiz? Devlet benim, millet benim, bayrak benim." dedi.
Savcının "Sizinle ilgilenen, hizmet eden, koruyan kişilerin maaşını  nasıl karşılıyorsunuz?" sorusunu sanık Oktar, "Velayet sistemi var. Allah rızası  için yapıyorlar, ben Allah rızası için yaşamayan bir insanla yaşayamam." diye  cevapladı.