Alternatif turizm çeşidi olarak yat turizmi deniz turizminin önemli bir dalı olarak dikkat çekiyor. Ancak son dönemde lisanssız, faturasız ve sigortasız olarak tur yapan 'korsan' yatlar sektörün kanayan yarası haline dönüştü. Pandemi sebebiyle yabancı turistten mahrum kalan tekne ve yat sektörü, talebin arttığı dönemde ise belgesiz işletmecilerle boğuşuyor. Özel teknesi ile fatura kesmeden, charter lisansı olmadan, arkadaşını misafir eder gibi tura çıkartan kaptanlar, sektörü zora sokuyor. Tüketici de daha uygun fiyatlı olması dolayısıyla belgesiz teknelere yöneliyor. Ticari bir işlem gösterilmemesi dolayısıyla bu gibi seyahatlerde ise tüketicinin herhangi bir sigortası olmuyor.

TRANSLOG SINIRI ŞART
Tüm teknelerin limandan çıkış için aldığı translog için özel teknelere bir sınır getirilmediğini vurgulayan yat sektörü uzmanlarından Olgaç Esin, yaptığı açıklamada, "Zor ve boş geçen mayıs ve haziran başından sonra kapıların açılması ve bayramın yaklaşması ile birlikte tekne kiralamaya talep arttı ancak döviz kuruna endeksli olarak TL değerinde fiyatlar çok yükseldi. Bunu fırsat bilen 'korsan tekneciler' ortaya çıktı. Özel tekneyi fatura kesmeden, charter lisansı olmadan kendisi kaptanlık yaparak ticari translog almadan charter teknesi olarak işletiyorlar. Bu konuda belli cezalar olsa da yasalar ticari faaliyeti ispatlayamadığımız sürece hiçbir şey yapamaz hale geliyor. Denetlemelerin artması ve alınabilecek transloglara sınırlamalar getirilmesi gerekiyor. Bunu önlemek için belirli Avrupa ülkelerinde özel teknelere senede 3 veya 4 translog (sayılı) veriliyor. Bizim yaşadığımız sorunda olduğu gibi özel teknelerin her hafta translog almasına izin verilmiyor. Böylece belgesiz çalışmaların da önüne geçerek hem tüketiciyi hem de sektörü koruyorlar" dedi.

REZERVASYONLAR YOĞUNLAŞTI
Pandemi dolayısıyla 2020 sezonunun neredeyse tamamının kayıp olduğunu vurgulayan Olgaç Esin, "2021 yılında da sezona benzer senaryo ile başladık. Bahar aylarında kapanmanın etkisi ile deniz turizmi için gelecek yabancı turist başka ülkeleri tercih etti veya 2022'ye kaydırdı. 2019 yılı ve öncesinde bu aylarda yüzde 85-90 seviyelerinde doluluk ile çalışan şirketler bu sene bu iki aylık dönemi yüzde 30 seviyelerinde geçirdi. Haziran ayının ortasından itibaren yeniden hareketlilik başladı, temmuzda ise hem bayram etkisi hem de normale dönüş ile rezervasyonlar dolmuş durumda" dedi.

İKİNCİ ELDE FİYATLAR UÇTU
Sıfır yatlarda döviz kuru en önemli artış maddesi olarak dikkat çekerken, bu ikinci ele de yansıdı. Ancak ikinci elde yükselen talep, fiyatların döviz bazında da artışına sahne oldu. Özellikle özel yat sahipleri yükselen talep fırsatını değerlendirmek isteyerek çok yüksek fiyatlardan teknelerini satışa çıkarttı. Pandemi öncesi, 50 bin Euro seviyelerinde olan Türk bayraklı teknelerin pandemi dönemi ve sonrasında 80-100 bin Euro seviyelerinde çıktığı belirtiliyor.

AMATÖR BELGEYE YOĞUN İLGİ VAR
Özellikle Doğu Avrupa'lı turistlerin Türkiye'de deniz turizmini spor olarak gördüğünü ve yelkenli tipi teknelere yöneldiğini vurgulayan Olgaç Esin, "Onların aksine Türk tüketicisi kaptan, mürettebat, aşçı olmadan denize çıkmak istemiyordu. Ancak pandemiden sonra amatör denizcilik belgesi alanların sayısında ciddi bir patlama oldu. Bu belgenin çok kolay verilmesi sebebiyle de denizde birçok tecrübesiz kaptan, teknelerin başına geçti. Bu da hem deniz kazalarının hem de kayıpların yaşanmasına sebep oldu. Bizim amatör denizcilik belgemiz Avrupa ülkelerinde geçerliliğini yitirdi" şeklinde konuştu.