Adana Valiliği, 24 Kasım 2016 tarihinde terör saldırısının hedefi oldu. Terör örgütü PKK’nın sözde ‘özel kuvvetler’ yapılanması içinde yer alan ‘Hejer’ kod adlı Çiçek Karabulut, bomba yüklü hafif ticari aracı, ‘hemşire’ kılığında girdiği Adana Valiliği’nin açık otoparkına bıraktı. Kadın terörist taksiye binip, önce bombayı uzaktan kumandayla aktif hale getirdi, sonra da patlayıcıyı ateşledi. Karabulut, saldırının ardından kaçıp izini kaybettirmeyi başardı.

Saldırının planlayıcılarından biri olan ve Karabulut’a yardım eden Mehmet Emin Vural, 2016 yılı Aralık ayında yakalanıp tutuklandı. Vural ile birlikte hain saldırıyı organize eden, terör örgütü PKK’nın sözde ‘Akdeniz Metropol Kuvvetler Sorumlusu’ olan ‘Halo Dayı’ lakaplı Eyüp Çelik, sevgilisinin evinde 2017 yılı Ocak ayında yakalanıp cezaevine gönderildi. Çiçek Karabulut da 2017 yılı Aralık ayında Mardin kırsalındaki çatışmada ölü ele geçirildi.

REKOR CEZA

Olayla ilgili olarak Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve 28 kişinin yargılandığı davada Eyüp Çelik, Mehmet Emin Vural ve İhsan Taşdelen 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 4 ayrı suçtan da 992’şer yıl hapse mahkum edilmiş, 18 sanığa 5 ile 28 yıl 10 ay arasında değişen hapis cezaları verilirken, 4 kişi de delil yetersizliğinden serbest kalmıştı. Firari Hüseyin Ortaç ve Mehmet Sıddık Yılmaz’ın da dosyaları ayrılmıştı.

5 YILLIK FİRAR SON BULDU

Adana Valiliği’ne yönelik saldırıda kullanılan patlayıcıları, ‘kurye’ olarak Suriye’den Türkiye’ye girişini sağlayıp, bunları Çiçek Karabulut ile Mehmet Emin Vural’a teslim eden Hüseyin Ortaç’ın 5 yıllık firarı sona erdi. Ortaç, Mardin’in Ömerli ilçesi kırsalında düzenlenen operasyonda yakalandı. Ortaç, tutuklanarak cezaevine gönderilirken, kendisiyle ilgili yeni bilgilere de ulaşıldı.

TALİMATLAR 'ARGES'TEN

Buna göre Hüseyin Ortaç’ın, terör örgütünün dağ kadrosunda yer alan; ‘Arges’ kod adlı üst düzey bir örgüt yöneticisinin milisi olduğu ortaya çıktı. Ortaç’ın, bu teröristten gelen emir ve talimatlar doğrultusunda sadece Adana Valiliği’ne yönelik saldırıda değil, diğer kanlı eylem ve saldırılar için ihtiyaç duyulan patlayıcıları, Ömerli kırsalında teslim alıp, bu o eylemi gerçekleştirecek diğer teröristlere ulaştırarak, ‘kurye’lik yaptığı tespit edildi.

Sadece kuryelik yapmakla yetinmeyip, kırsaldan gelen teröristlere evini açıp, onlara barınma imkanı sağladığı, sınırdan geçişlerine de yardımcı olduğu öne sürülen Hüseyin Ortaç, tutuklandığı mahkemede de; “Adana Valiliği’ne yönelik saldırıyla benim hiçbir ilgim yok. Patlamayla ilgili evimde herhangi bir görüşme gerçekleşmedi. PKK’lı teröristlerle de hiçbir irtibatım olmadı” savunmasını yapmıştı.

(Kaynak: İHA)