ZAMAN zaman, erken konuştuğumuz, birileri hakkında erken tahmin ve yorum yaptığımız olmuyor değil.

Bu da bizi hatalara sürüklüyor.

Böyle durumlarla karşılaştığımda, ya da yaşadığımda, Gazi ortaokulunda okurken aklıma edebiyat öğretmenim geliyor…

"Sarımsağı gelin etmişler, altı ay kokusu çıkmamış!" veciz sözünü açıklamamızı istediğinde, biz şımarıklık yapıp, gidip yan taraftaki toprak sahada iki top koşturma ümit ve heyecanı ile "sarımsaktan gelin olmaz!"  deyip boş kâğıdı verdiğimizde, hiç unutmam, öğretmenim tarafından, sınıfta, kapının ağzında, arkadaşlarımın gözü önünde, leylek gibi tek ayaküstünde durmuştum.

Sonradan açıklamıştı öğretmenimiz o sözün ne anlama geldiğini; "İnsanlar hakkında peşin hükümlü olmayın, erken yorum yapmayın. Yanılırsınız, mahcup olursunuz.” Demişti.
 

*
 

Malumunuz Fırnız olayında önce tek taraflı bir haber yayınlandı…

Haberde; “Müşteri konumunda olan gurbetçi aileye saldırı yapıldığını, çoluk çocuk ve kadınların darp edildiğini” haber altına bilgisizce, atıp tutarak, sırf yorum yapmış olmak için, yazılan yorumlarda ise; “böyle işletmecilik olmaz denilip müşterinin her zaman haklı olduğunu, Fırnız da terör estirildiğini, Onikişubat belediyesinin nasıl buraya ruhsat verebildiğini” falan filan…
 

*
 

Atıp tutanı dağa götürmüyorlar ya!

Tabiri caizse; “Sarımsağı gelin etmişler, altı ay kokusu çıkmamış!” sözü gibi herkes bu haber altına yorum yazmak için balıklama atladı.

Vur abalıya misali Fırnızdaki işletmeci, yerin dibine sokuldu.

Ele geçse bir kaşık suda boğacaklardı.

Söz hakkı bile tanımadılar…

İnanır mısınız? Fırnızdaki hiçbir işletmeciyi tanımam…

Olayın gerçekleştiği işletmeciyi hiç tanımam.

Fırnıza yıllardır gitmişliğim dahi yoktur.
 

*
 

Bu olaya:

Kendi sosyal medya hesabımdan,“Fırnız olayında konaklayanların hiç mi suçu yok? Ak kaşık misali mi onlar?” diye yazarak kamuoyunun nabzını tutmak istedim…

Baktım yorumlar inanılmaz…

Akabinde “Fırnız olayı ve kim haklı-kim haksız” diye köşe yazısı yazdım…

Bu yazım altına bazı “Kamalak ağacı tipler” yine asparagas yorumlar yazmaya başladılar…

- Yok, bana yakışmamış…

- Yok, yağmur benim tarafa yağıyormuş…

- Yok, başlık nasıl öyle kim haklı-kim haksız yazılırmış…

- Yok, zenginin sözü ahirette geçmiyormuş…

Neler neler…
 

*
 

İHA’nın tecrübeli muhabiri Muhammet Özer ve ekip arkadaşları, Fırnızdaki işletmeci ile röportaj yaparak ve de olay mahallindeki kamera kayıtlarını ortaya çıkararak, "Sarımsağı gelin etmişler, altı ay kokusu çıkmamış!" veciz sözü gibi, altı ay değil, üç gün sonra her şeyi ortaya çıkararak, kimse hakkında peşin hükümlü olunmaması gerektiğini gözler önüne serdiler.

İşte habercilik buydu.

İşte tarafsızlık buydu.

Muhammet Özer kardeşime ve ekip arkadaşlarına bu duyarlı habercilik örneğini tüm halka sunduğu için teşekkür ediyorum.
 

*
 

Söylemek istediğim şu:

Siz siz olun hiçbir şeye balıklama atlamayın…

Önce bir tartın, dinleyin, “sonra yorum mu yazıyorsunuz? Atıp tutuyor musunuz?” Ne yapıyorsanız yapın…
 

*
 

Kamalak ağacı tipler dedim ya!

Bayram sonrası Orman bölge müdürlüğüne müracaat edeceğim…

Başkonuş tarafında çok güzel Kamalak ağaçları var…

Acaba diyorum:

“Bu ağaçlardan bu günlerde bu tarafa dikilmiş olanlar var mı?”

Diye soracağım…

İnanın cevabı sizler gibi bende merak ediyorum.