İSTANBUL’DAN ayağımın tozuyla büroya geldiğimde…
Telefonuma bir mesaj geldi…
Açtım baktım ki:
Bir fotoğraf…
Sevgili Hayrettin Başkanla Necati Başkan’ın, Elmalar Mahallesine ziyarete gittiğini dipnot olarak belirtmiş ve ''Hayrettin Başkan’ın oturuş şekline bakar mısın? Maske bile takmamış, virüsden bile korkmayan başkan'' Diye de not düşmüş…
Resme bakınca bir tebessüm ettim…
Dulkadiroğlu Belediye Başkanı Necati Okay takım elbiseli ve hararetli bir şekilde kendi seçim bölgesi olan Elmalar Mahallesi halkına bir şeyler anlatıyor…
Vatandaşlar pür dikkat Başkan Okay’ı dinliyor…
Sağ alt köşede bir amcamız ise anlatılanlardan çok, tiryakisi olduğu ağızotunu atmak için hazırlık yapıyor…
Kalabalığın tam ortasın da ise Sevgili Hayrettin Başkan; Elini sandalyenin arkasına atmış, köy ağası pozu verir gibi oturuyor…
Bir Necati Başkan’ın Halk’a karşı sorumlu hissedip giydiği kıyafetine, bir de Sevgili Hayrettin Başkan’ın kıyafetine baktım…
Yine tebessüm ettim…
Sonra da…
İki yıl önce Elazığ Palu’daki şelaleyi çekip sosyal medyada paylaşan İsa Sezeroğlu’nun o meşhur video da sarf ettiği sözler aklıma geldi…
İsa Serezoğlu’nun affına sığınarak az biraz sözleri değiştirip kendime uyarlama yaptım:
"Evet sayın okurlarım, Elmalar Mahallesi’ne gelen Büyükşehir ve Dulkadiroğlu Belediye Başkanlarını çekiyorum. Görüyorsunuz, anlatmaya gerek yok. Konuşmuyorum. Vay öyle olmuş böyle olmuş. Konuşmam. Bak ne güzel poz verilmiş. Görün işte. Mükemmel."
O bu değil de:
