MAALESEF yine gündem karmakarışık…

Ekonomi darmadağın...

İnsanlar geçim derdindeyken...

Her sıkıntımız bitti, bir fıstığı yeşilimiz kaldı misali...

Ermeniler şöyle, Ermeniler böyle diyoruz...

*

HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, Cuma günü "Ermeni Soykırımı'nın Tanınması, Soykırım Faillerinin İsimlerinin Kamusal Alandan Kaldırılması" başlıklı kanun teklifini TBMM Başkanlığı'na verdi. Ancak TBMM Başkanı Mustafa Şentop, kanun teklifini TBMM İçtüzüğü'ne aykırı olduğu gerekçesiyle iade etti.

Bütün siyasi liderler birbiri ardına Garo Paylan’ı eleştirmek adına açıklamalar yaptı…

HDP'li Paylan ise, ‘’7 yıldır aynı teklifi sadece yılını güncelleyerek Meclis'e sunduğunu ancak bugüne kadar hiç böyle linç yemediğini’’ söyledi.

*

Enteresan değil mi?

Bir Ermeniler üzerinden siyaset yapmadığımız kalmıştı…

*

Ve dün Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan’a mesaj gönderdi.

Mesajında; ‘’…Birinci Dünya Savaşı’nın dayattığı zorlu koşullarda hayatını kaybeden Osmanlı Ermenilerini anmak üzere bugün İstanbul Ermeni Patrikhanesinin çatısı altında toplanmış bulunuyorsunuz.

Vefat eden Osmanlı Ermenilerini bir kez daha saygıyla yâd ediyor, hayatta olan yakınlarına samimi taziyelerimi iletiyorum.’’
 

2022-04-25_10-03-22
 

Bizim şehrin AK Partili Milletvekili Habibe Öçal’da, Cumhurbaşkanının mesajını görünce altta kalır mı?

Hemen Twitter hesabından paylaşım yaptı…

O da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mesajından ifadeler alarak dedi ki:

‘’Birinci Dünya Savaşı’nın dayattığı zorlu koşullarda yaşamını yitiren Osmanlı Ermenilerini saygıyla anıyoruz.’’
 

habibe öçal
 

Ah benim Habibe Vekilim ahh...

Sen dur bari...

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gözüne girmek için, onun mesajından alıntılar yaparak paylaşımlar yapacağına, bu şehrin sorunları ile ilgilensen olmaz mı?

*

Ve Ermeniler konusuna Şehit Gazi-sen sendikaları Kahramanmaraş il başkanı Kemal Aydın da girdi...

O da yaptığı paylaşımda;

‘’Tarih tekerrür ederken biz de tarihe bir not düşelim…

Merzifon, Urfa, Elazığ, Malatya, İzmit, Adapazarı, bütün Anadolu'da Ermeni okullarını, kiliseleri, evleri cephaneliğe dönüştürmüştü TAŞNAK TERÖR ÖRGÜTÜ.

Militanları isyana hazırlanırken liderleri neredeydi peki bu örgütün?

Osmanlı Mebussan Meclisi'nde...

Yoruma gerek var mı?

Yetmemiş mecliste kanlı baskınlar yapacaktı o günün padişahı Abdülhamit Han Meclisi kapattı…

Asıl ihanete uğrayan Anadolu Türk halkıdır sırtımızdan bıçaklandık 1915 Ermeni Soykırımı değil vatanın Bakasıdır.

Bir Lakis soykırım olmuş olsaydı onları kanılarıyla at arabaları ile sınır dışına kadar gitmelerini müsaade etmezdik tarihin tozlu sayfalarından…’’
 

kemal aydın
 

 Ve Dr. Ahmet Rıza Şahin, bu yazının altına yazdığı yorumla bombayı patlattı:

‘’Değerli hemşehrim tarih tekerrürden ibarettir.

Bundan 150-160 yıl önce Kahramanmaraş'a Alman Hastanesi, Fransız yetimhanesi, Amerikan koleji vb kurulmuştur.

Burada görev alan casuslardan bazılarının kaleme aldığı hatıratı durmaktadır.

150 yıl önce gelen misyonerler Zeytun Ermenilerine silah ve tüfek ( Zeytun acarı) yapmayı öğretmişlerdir.

Bu işin sonunda Zeytun Ermenileri isyan edip kaleyi ele geçirmiş ve Elbistan ile andırın arasında kan kusturmuştur.

Osmanlı bu isyancılarla zor durumda anlaşmak durumunda kaldı. Şimdi günümüze gelirsek bir ay önce ABD jef flake Kahramanmaraş'a gelerek KSÜ rektörü Niyazi Can ile bir eğitim anlaşması imzaladı. Bu kapsamda Kahramanmaraş'a ABD'li eğitimciler gelecek. Hatta imzaya iki ABDli hoca geldi. Tam da tesadüfe bakın emre uslu gibi kıdemli FETÖ’cülerin üssü olan UTAH üniversitesi hocaları Kahramanmaraş'a geldi.

Şimdi 15 Temmuzu finanse eden, YPG' e yüz milyar dolarlarca yatırım yapan, dedeağaç'a tanklarını yığan ABD'nin elçisini Kahramanmaraş' a kadar gelip anlaşma imzalatacak kadar önemli bulduğu ne var?

Hatta Rektör beyin masasının ardında neden aile pozu verdi ve bunu sosyal medyadan duyurdu?

Takdir Kahramanmaraş halkının!!!

Ben rektör olsam askerimizin katiline muhabbet besleyen bu adamlarla iş yapmazdım.’’
 

ahmet rıza şahin yorum
 

Ne diyelim…

Ben de şunu sorayım bari:

Sayın Rektör, Dr. Ahmet Rıza Hoca’nın yazdığı bu yorumdaki ifadeler doğru mu?