Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni'nde açıklamalarda bulundu.

Erdoğan, "Her dönemde farklı kisvelerle karşımıza çıkan yapıların en son alçak örneği FETÖ'ydü. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz milletimizin destansı direnişiyle başarısızlığa uğrayan 15 Temmuz darbe girişimi ardından bünyesinde ciddi temizlik yapmıştır." dedi.

"Darbe girişiminden 40 gün sonra başlattığımız Fırat Kalkanı Harekatıyla bölgemizdeki insani krizin en önemli aktörü haline dönüşen DEAŞ'a ilk ciddi ve büyük darbeyi biz vurduk. Ardından Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı harekatlarıyla TSK'nın ülkemizin çıkarlarını koruma konusunda gücünü tüm dünyaya gösterdik," diyen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye artık darbeci zihniyetin 70 yıl boyunca örselediği askeri öğretim ve yönetim sistemi tamamen terk etmiştir. Milli iradenin üstünlüğü ilkesine sıkı sıkıya bağlı bir Türk Silahlı Kuvvetlerine hamdolsun sahip olduk.

Bu kazanımdan kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Küresel ve bölgesel gelişmeler, ordumuzu daha nitelikli ve daha fazla sayıda insan gücüyle takviye etmemiz gerektiğine işaret ediyor."

 "EN BÜYÜK SIKINTI HAYAT PAHALILIĞI"

Erdoğan konuşmasında şunları söyledi:

"Bölgemizde ve dünyada yaşanan her gelişmeyi yakından takip ederek kendi stratejilerimize ve çıkarlarımıza en uygun adımları atıyoruz. Bunun için gereken kapasite ve kabiliyete sahibiz. Bu kapasite ve kabiliyeti sürekli geliştirmemiz gerekiyor. Aksi takdirde geriye düşmemiz, istikrarsızlık bataklığına saplanmamız kaçınılmazdır.

Halihazırda önümüzdeki en büyük sıkıntı ekonomide yaşadığımız hayat pahalılığı meselesidir.

Beklenmedik birtakım gelişmeler, uyguladığımız programların sonuçlanma süresini uzatmasıydı. Bütün bu meseleleri geride bıraktık, geride bırakıyoruz.

Her şeyde olduğu gibi bunda da bir hayır vardır diyoruz. İnşallah yılbaşından itibaren hedeflerimizin neticelerini almaya başlayacağız.

Kriz yaşayan ülkelerle her biriyle ilişkimizi ortak çıkarlar ve dengelerle yürütmemiz bir diğer ayırt edici vasıflarımızdır. NATO ve AB başta olmak üzere uzunca süredir içinde yer aldığımız ittifaklarla bağımızı kuruyoruz.

Güya müttefik olduğumuz ülkelerin Türkiye'ye dönük düşmanca tavırları canımızı sıkıyor. Ancak ilişkilerimizin toplamındaki kâr ve zarar hanesine bakarak hareket ediyoruz.

Bir yandan da ihtiyaçlarımıza uygun yeni ortaklıklar kurmayı ihmal etmiyoruz. Gönlümüzü ve kollarımızı bize bu şekilde yaklaşan herkese açık tuttuk. Aksi yönde hareket edenlere sabırla, anlayışla hüsnü niyetle yaklaşmayı prensip ettik.

Diyalogdan, işbirliğinden yana attığımız adımlar, milletimizin son iki asrı hem çok büyük mücadele, kayıp, geleceği kucaklayacak tarihi kazanımlarla geçmiştir. Milli mücadelemizi zafere ulaştırıp, yeni devletimizi kurduğumuzda bu tarihi zaferin kahramanlarının çoğunun doğup büyüdüğü yerler bile milli sınırlarımızın dışında kalmıştır."