Yılda ortalama 100 bin kişi banka ya da kredi kartı yüzünden mağdur oluyor. Bu kişilerin büyük kısmı 60 yaşın üzerinde. Avukat Baran Usanmaz sadece İstanbul Anadolu ve Bakırköy adliyelerine günde ortalama 60 kişinin bu konuda şikayetçi olduğunu söyledi.

YAPTIRIM KISITLI

Posta'dan Murat Gülderen'in haberine göre Baran Usanmaz, “Suçun nitelikli yani şebeke halinde yapılması durumunda bile cezanın üst sınırı 7 yıl. Tekil yapılması durumunda ise 1 ile 5 yıl arasında hapis cezası uygun görülüyor. Bir çoğu para cezasına çarptırılan zanlıların büyük bir kısmı ise tutuksuz yargılanıyor.

Bu da suça kapı aralıyor. Dolandırıcılık halinin önlenmesi adına izlenebilecek en etkili yol, kart sahibinin yaptığı harcamalara ilişkin bilgileri sürekli internet bankacılığı üzerinden kontrol etmesidir” dedi.

NE YAPMALI?

Kayıp ya da çalıntı halinde ilgili banka aranıp kart kullanıma kapatılmalı. Şüpheli ya da hileli bir işlem görüldüğünde banka gerekli soruşmayı yaptırmak için uyarılmalı. Aynı şikayetler yine ikamet ettiğiniz yerdeki savcılığa da yapılmalı. Eğer yurt dışından kart dolandırıcılığı mağduru iseniz kartınızın ait olduğu bankaya yazılı olarak itirazda bulunmalısınız. En fazla dolandırıcılık mail yoluyla yapılıyor. Kişisel bilgilerinizi talep eden hiçbir e-postayı açmayın.

BU YÖNTEMLERE DİKKAT!

Çalıntı kartların kullanımı: Dolandırıcılar, kimlik ve imza kontrolü yapılmadan harcamaya izin verilen veya görmezden gelinen iş yerlerindeki alışverişlerde, başka kişilere ait kayıp ya da çalıntı kartları kullanıyor. Bunu engellemek için kredi kartı kaybolan kişinin en kısa sürede bankasına bildirim yapması ve kaybolan ya da çalınan kredi kartını derhal işleme kapatması gerekiyor.

Müşteriye gönderilen, ancak alınmayan kartlar: Müşteriye, posta ya da kargo yoluyla ulaştırılması sırasında pek çok kart çalınıyor. Bu durumda kartı teslim almadığınız için sizin bir sorumluluğunuz yok, bankanın sorumluluğu vardır.

Sahte kartlar: Sahte parada olduğu gibi, sahte kredi kartı da basılabiliyor. Dolandırıcılık hali ise, söz konusu sahte kartın arkasında bulunan manyetik şeride, ‘kodlayıcı’ adı verilen bir cihazla gerçek kredi kartı bilgilerinin kodlanması suretiyle gerçekleştiriyor.

Kart kopyalama: Bir işyerinden alışveriş yapan müşterilerin kartları, müşteri görmeden ‘kodlayıcı’ cihazından geçirilip, bilgiler kopyalanıyor. Sonra bu bilgiler, üretilen sahte bir kartın şeridine aktarılıyor.

ATM kopyalama: Dolandırıcı, bankaya gelen müşteriden önce ATM’nin kart giriş haznesine, genellikle bu hazneyi taklit eden bir ‘kodlayıcı’ yerleştiriyor. Sonra gelen müşteri, kartını ATM cihazında kullandığında dolandırıcı, söz konusu kartın bilgilerini kopyalamış oluyor.

İnternetten alışveriş: Dolandırıcı, internetteki alışveriş siteleri içerisindeki sunucularda saklanarak siber saldırı düzenliyor. Burada şirket ve kişilerin güvenlik şifrelerini aşıp, kart numaraları ve özlük bilgilerini çalıyor ve bu bilgilerle kendisi alışveriş yapıyor.