Et fiyatlarını kalıcı olarak düşürecek formülün şifreleri çözülüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, hem küçükbaş hayvan varlığını artırarak vatandaşın tüketim alışkanlıklarını değiştirecek hem de daha et verimi daha yüksek danaları üretmeyi sağlayacak damızlığı teşvik edecek bir çalışma yürütüyor.Bu çalışma az sayıda hayvan besleyen aile işletmelerini desteklemeyi de içeriyor.

Milliyet'ten Ebru Sungur'un haberine göre; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önceki günkü, “Vatandaşımıza ucuz et yedirmeye kararlıyız. Bu meseleyi kalıcı olarak çözeceğiz” sözü, bu alanda yeni bir çalışma yapıldığı yönünde yorumlandı.

Erdoğan, aynı konuşmasında, et fiyatlarını düşük tutmak adına ithalatı sürdürmeyi kısa vadeli çözüm olarak ifade etmişti. Ancak sözlerinin temelinde bu konunun kalıcı çözümünün sinyalleri vardı. 

Nitekim,“hayvancılık ve su ürünlerinde verim artışına yönelik ıslah, yetiştiricilik sistem ve teknoloji geliştirilmesi” Tarım ve Orman Bakanlığı’nın öncelikli proje çağrısı yaptığı Ar-Ge konuları arasında bulunuyor. Bakanlık bu konuyla ilgili tarafların görüşlerini almak için toplantılar düzenliyor, hazırlanmış raporları kabul ediyor.

DESTEK AÇIKLANACAK

Bu toplantılardan biri de geçen hafta Türkiye Kasaplar Federasyonu ile yapıldı. Et fiyatlarının kalıcı olarak düşürülmesi için görüş alışverişinde bulunulan toplantıda federasyon, küçükbaş hayvan tüketiminin artırılmasını ve sığır ırkının et veriminin yükseltilmesini önerdi. Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ, bakanlığın, önerilerine sıcak baktığını belirterek, “Onların da bu yönde çalışmalar yaptığını gördük. Aralık ayında süt hayvancılığı, buzağı ve aile işletmeleri için yeni destekler açıklamaya hazırlanıyorlar” dedi.

Fazlı Yalçındağ, büyükbaşta verimi artırmaya dönük önerilerini de şöyle sıraladı:

“Bizde sığır doğurganlık oranı yüzde 60. İthal pazarlarda bu oran yüzde 80-85. Bizim inekler döl tutmuyor. Böyle üç-dört yılın ardından da kesime gidiyor. Bu, beslenmeyle alakalı. Doğuranın danasından da 270 kilo karkas et çıkıyor. Bu kilolarda üretim, ülkenin ihtiyacını karşılamıyor. Bunu 350 kiloya çıkarmalıyız. Bunun için de damızlıklar, et verimi yüksek hayvanla döllenmeli. Bunu yaparsak yurtiçi üretim, tüketimi karşılar. Bu hayal değil.”

LEZZETLİ KAMU SPOTU

Meraların kullanıma açılarak küçükbaş hayvan varlığı ülke nüfusuna eşit hale getirilip tüketicileri buna yönlendirmenin et fiyatlarını dizginleyeceğini anlatan Yalçındağ, bu türün, genel damak zevkine hitap etmediğinin hatırlatılması üzerine şunları söyledi:

“Aslında bizim geleneksel lezzetlerimiz hep kuzu ve keçi üzerinedir. Dana önüne ne koyarsanız yer ama kuzu, keçi neyi beğenirse onu yer ve daha lezzetli olur. Bakanlığa küçükbaş tüketimini özendirecek kamu spotları önerdik, sıcak baktılar.”

BU, HAYVANCILIK DEĞİL MONTAJCILIK

Türkiye’de şu anda sürdürülebilir hayvancılık yapılmadığını belirten Yalçındağ, “Üreticiler yemi ithal ediyor. Verimsizlik nedeniyle belirli aralıklarla damızlık da ithal ediliyor. Ben bu hayvancılığı, montajcılığa benzetiyorum” dedi. İthalatın çözüm olmadığını anlatan Yalçındağ şöyle konuştu:

“Ülkede yıllık üretim 1.2 milyon ton. Bunun içinde kurban da var, sanayi ve hizmet sektörlerinde kullanılan da... Dörtte biri ise perakende tüketiliyor. İthal ürünü sadece perakende piyasaya sürüp maliyetin altında satarsanız mahalle kasabını bitirirsiniz.”