Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Berrin Ceylan Ataman, “Türkiye’de 2003 yılında yapılan düzenleme ile devreye giren bireysel emeklilik sistemi (BES) büyümeye devam ediyor. Bugün itibariyle 6.9 milyon kişiyi aşan katılımcı sayısına karşılık BES’te biriken toplam fon miktarı da 155.7 milyar liranın üzerinde. Bu rakam, BES’teki birikimlerin milli gelirin yüzde 3’üne karşılık geldiğini gösteriyor. 2019-2023 dönemine ilişkin 11. Kalkınma Planı’nda BES’in 2023’e kadar yüzde 207.4 oranında büyüyerek 300 milyar liraya yaklaşacağı öngörülüyor. Bu öngörüyü destekleyen gelişmeler arasında azalan doğurganlık ve artan yaşam süresi gibi demografik geçişler de yer alıyor. Ayrıca hedeflenen büyümeyi sağlamaya yönelik çeşitli adımlar da atılıyor. Son olarak BES’e 18 yaş altı kişilerin de katılımının önüne açan kapsam genişletici kritik bazı düzenlemeler yapıldı” diye konuştu.

“SİSTEM TAMAMLAYICI, KATILIM İSTEĞE BAĞLI”

Gönüllü katılım esasına dayanan BES’in, zorunlu ve kamusal sosyal güvenlik sisteminin alternatifi değil tamamlayıcısı olduğunu belirten Prof. Dr. Berrin Ceylan Ataman, “Kamusal sosyal güvenlik sistemindeki emeklilik gelirinin üzerine ek bir gelir sağlayan BES üzerinden emekli olabilmek için sistemde en az 10 yıl kalınması gerektiğini hatırlatan Ceylan-Ataman, ayrıca 56 yaşını doldurmak şart.  Yeni hazırlanan BES Yönetmelik Taslağı’na göre, 18 yaş altı nüfus için BES’e katılımın önü açılmış durumda. Yaklaşık 23 milyon kişinin daha BES’e giriş yapabilecek duruma gelmesi bekleniyor. Böylece BES’teki katılımcı potansiyeli Türkiye’nin toplam nüfusuna ulaşmış olacak” şeklinde konuştu.

“ÜLKENİN TASARRUF AÇIĞINI KAPATMAYA KATKI SAĞLAR”

Ataman 18 yaş altı nüfusta BES’e katılan kişi sayısı ne kadar fazla olursa Türkiye’nin tasarruf açığına sağlayacağı katkının da o kadar yüksek olacağını vurgulayan Ataman sözlerine şöyle devam etti:

“Bu çerçevede ilk dikkat çekmemiz gereken konu BES’e katılım kararının aile tarafından verilmesi. Bu durumda hane halkı geliri ne kadar yüksekse tasarruf eğilimi de o kadar yüksek olacağı için BES’e katılım eğilimi de yükselecektir. O halde BES’e katılım kararında öncelikle hane halkı gelir düzeyi etkili olacaktır. Gelir düzeyi yüksek kesimlerde tasarrufların BES’e yönelmesi için kişilerin ve özellikle kadınların finansal okuryazarlığının artırılması gerektiğini söyledi. Ayrıca mutlaka BES’e yönelik güven sağlanması gerekiyor. BES’e katılımı teşvik etmek açısından vergi muafiyeti önemli. Sisteme katılım kararında geleceğini güvence altına alma düşüncesi etkili bir rol oynuyor. Yani yaş ve cinsiyet de BES’e katılma kararında etkili.”

“KADINLARA ÖZEL TEŞVİK PAKETLERİ”

Kadınların sisteme katılımını arttırmaya yönelik 'geleceği güvence altına almak üzere BES hediye etmek', 'ev hanımlarına emeklilik planı' gibi özel paketler bulunduğuna da değinen Ceylan Ataman, “Aynı şekilde kadınların yastık altı tasarruflarını sisteme aktarmaya yönelik planlar da sunuluyor. Erkeklerde yüzde 63.1 seviyesindeki işgücüne katılım oranı kadınlarda yüzde 28,7 olmasına rağmen kadınların BES fonları içindeki payının yüzde 40 civarında. Kadınların geleceklerini güvence altına alma davranışı çocuklar için yatırım yapma davranışını da ortaya çıkaracaktır. Bu bağlamda 18 yaş altı nüfustan daha çok kişinin BES’e katılımında kadınların tasarruf kararları etkili olacaktır” ifadelerini kullandı.

SAĞLIK POLİÇELERİ BES’E BAĞLANSIN

18 yaş altı nüfusun bireyel emeklilik sistemine yönelik ilgisini arttırmanın vergi avantajlarının devamı, kadın istihdamının artması ve işsizlikle mücadele için yatırım ve üretimin teşvik edilmesinden geçtiğini vurgulayan Prof. Dr. Berrin Ceylan Ataman, “BES’i nüfusun yüzde 25’ini oluşturan 18 yaş altına yaygınlaştırmak için tasarruf alışkanlığı ve finansal okuryazarlık bilincinin küçük yaşlardan itibaren kazandırılması gerekir. Ayrıca sistemin sağlık ve hayat sigortaları gibi çeşitli tasarruf ürünlerine bağlanması hem teşvik edici olacak hem de sisteme olan güveni arttıracaktır” dedi.