Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, gündemdeki kritik gelişmeleri Hakan Çelik ile Hafta Sonu'nda yorumluyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı  Oktay'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Yeni sistemde; bütün başbakan yardımcılarının başbakan nezdindeki karşılığı olabilir ama Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nde artık Başbakanlık yok.

En büyük görevlerinden birisi Sayın Cumhurbaşkanı'na vekalet etmesi. Tek bir yardımcılık olduğu için tüm alanları kapsıyor. Bizim yaklaşım tarzımıza geldiğinde ise, birden fazla bakanlığı ilgilendiren, birden fazla koordinasyonu ilgilendiren faaliyetlerle alakalı yoğun şekilde bir koordinasyon görevi mevcut vekalet sisteminin yanı sıra...

Çok ciddi bir dönüşüm...  100 yıl içerisindeki belki birinci tek partili dönemden çok partili döneme geçiş, kırılma noktasıydı. Bu da yeni bir kırılma noktasıdır.

YENİ SİSTEMDE NE OLDU?

Bürokrasideki zaman kaybının önüne geçildi. Ofisleriyle, politika kurullarıyla, bakanlık sayılarının azaltılmasıyla çok daha etkin bir yapı olsun ama aynı zamanda da esnek bir yapı olsun. Hızlı karar alabilelim, uygulayabilelim. Ama karar mekanizmasında değişiklik gerekirse de o değişiklikler çok hızlı alınabilsin. Bu yasama alanında da böyle. Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri öyle bir esneklik kazandırıyor ki, kanun hükmünde; Meclis'in yetkisi ayrı bir yerde. Sistem, yasama ve yargıyı çok ciddi bir şekilde ayırıyor.

Önceki sistemlerde belki aylar alacak olan durumda böyle bir ekonomik saldırının nasıl hızlı şekilde önüne geçildiğini gördük. 2000 krizini düşünün, ki bizim krizle alakası yoktu, manipülasyondu. Ağustos saldırısının nasıl yönetildiğine bakın, ekonomi yönetiminin kimde olduğu belli, Sayın Cumhurbaşkanı'nın zatında birleşen ve belirlenen politikalar çerçevesinde de hızla uygulamaya geçilen bir yapı, bunu gördük. Zaten Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak benim; yasama ile ilişkilerde, 'yasamanın şu şu alanlarında yeni bir düzenlemeye ihtiyaç var, bunu çalışıyorum ama bakanlıklardan yürütmeden ortak bir görüşe ihtiyaç var' dediğimde onun çalışmasını yapıyoruz.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN FAZIL SAY KONSERİNE GİTMESİ

Burada mesaj son derece net. Olması gereken bir mesaj. Bütün dünyaya birleştirici gözle bakan cumhurbaşkanının, böyle bir konserde bulunması kadar tabii bir olay yok. Zaten orada da ne kadar tabii olduğu anlaşıldı. Normalde sosyal fay hatlarından bahsedilir, kutuplaşmadan... Orada olsaydınız, o kutuplaşma dediğiniz derinliğin olmadığını, gönülden gönüle de bir yol olduğunu görüyoruz. Biz orada bunu yaşadık. Bizim için Türk Halk Müziği'ne ne kadar yakınsak bu da başka bir alan ve bir o kadar güzel.

Bizim farklılıklarımız zenginliğimiz dediğimiz olayı biz orada yaşadık fiilen. Gerçekten karşılıklı saygı ve sevgiye dayanan ve seyircisiyle bütünleşen... Güzel de bir örnek oldu. Ümit ediyorum ki bu tür şeyler artarak devam eder. Bizim için de güzel bir konserdi.

CUMHURBAŞKANIMIZIN MÜTHİŞ BİR KARŞILIĞI VAR LATİN AMERİKA'DA

Latin Amerika'ya gittiğimizde şunu gördük. Sayın Cumhurbaşkanımızın müthiş bir karşılığı var Latin Amerika'da. Cumhurbaşkanımızdan Türkiye'yi kast ediyorum. Latin Amerika bizim hep gündemimizin belki dışında oldu, coğrafi olarak uzak olması belki... Amerika dediğimizde hep ABD, Kuzey Amerika ile ilgilendik ama güneyde çok farklı bir dünya var. Venezuela boyutunda gittik ama proje dediğimizde ne var? Siyasi işbirliklerinin sürdürülebiliyor olması ekonomik işbirliklerinin sürdürülebilir kılınmasına bağlı diyorum.

Biz geldik, geldikten üç gün sonra da Venezuela Cumhurbaşkanı buradaydı. Venezuela çok geniş maden yatakları olan bir ülke. Venezuela şu anda OPEC dönem başkanı. Venezuela çok yakın bir geçmişte dünyanın en zengin ülkelerinden birisiydi. Tarım ve hayvancılık ve turizm alanında baktığınızda muhteşem bir fırsat olan bir ülke. Türkiye'ye karşı da muhabbet besleyen bir ülke. Bir taraftan da Amerika'nın yaptırımları var. Biz ne diyoruz? Herhangi bir ülkenin sadece kendi çıkarlarını düşünerek diğer ülkeler arasındaki ticareti engelleyici yaptırımlara karşıyız.

Her bir ülke kendisine göre yaptırımlar uygulamaya başlasa, yarın Rusya, Hindistan, Türkiye, Fransa... Bu yaşanabilir bir dünya olur mu? Tamamen bir kaos oluşturursunuz. Biz belirli bir alan belirlemeye çalışıyoruz.

TÜRKİYE-KÜBA İŞBİRLİĞİ

Küba Devlet Başkanı ile de görüştük. Aynı sıcak bir ilişki... Cumhurbaşkanımızın ziyaretleri vardı oraya. Biz projeler boyutunda neleri geliştirebiliriz anlamında; bizim ziyaretlerimiz, Cumhurbaşkanımızın ziyaretleri sürdürülebilirliği sağlanması çerçevesindeydi. Biyoteknoloji konusunda ortak çalışmalar yapmamız gerektiği Küba Başbakanı’nın teklifiydi. Aşı ve şeker hastalıklarıyla alakalı uzuvların kesilmesini önleyebilecek ciddi çalışmaları var. Yeni çalışmalar mevcut. Bunu birlikte götürebileceğimiz; biz de bu alanda çok ciddi çalışmalarımız var.

Savunma Sanayii alanında elde ettiğimiz başarıdaki ivmeyi diğer sektörlere taşımada çok yoğun çalışma içerisindeyiz. Sağlık bu sektörlerden birisi. Küba bu alanda çok net bir işbirliği talep ediyor. Ama şimdi ilgili bakanlıklarımız detay çalışmaya başlayacaklar.  Aynı şekilde turizm alanında çok ciddi bir potansiyel var.