Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, petrol fiyatlarının düşmesiyle Türkiye'nin 15.8 milyon metreküplük ham petrol ve akaryakıt depolarını doldurmaya başladığını söyledi.

Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki aramalarını sürdüreceğini de vurgulayan Dönmez, petrol fiyatlarının dibe vurduğu, artan maliyetler nedeniyle uluslararası enerji şirketlerinin Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerine ara verdiği dönemi Milliyet'e değerlendirdi.

Düşük fiyat sürer

Petrol fiyatlarının 2018 - 2019 dönemindeki seviyesine tekrar ulaşabilmesinin 2022'yi bulabileceğini söyleyen Dönmez, Türkiye'nin fırsatı kullanarak depolarını ucuz petrol ile doldurduğunu açıkladı. Video konferans ile görüştüğümüz Bakan Dönmez, özetle şunları söyledi:

Petrol piyasasında inanılmaz bir dönem yaşanıyor. Krize ilişkin değerlendirmeniz nedir?

Bu kriz üreticilerin müşteriye bağımlılığını ortaya koydu. Üretim, krizden önce günlük 100 milyon varil civarıydı. Her yıl yüzde 1 talep artışıyla gidiyordu. Bazı ülkelerde tüketim neredeyse yüzde 50'lere kadar azaldı. Hele uçakların kullandığı jet yakıtı... 

Ülkemizde hazirandan sonra talepte bir miktar artış öngörüyoruz. Muhtemelen Avrupa açısından da öyle olacak. Ama 2018 - 2019'daki seviyelere gelebilmek 2022'yi bulabilir. Bir ay içinde depolar dolu hale gelecek gibi gözüküyor. Kriz sonrası talep yeniden toparlanmaya başladığında da bu kez arz talebi karşılamakta zorlanılabileceği için fiyatlar beklenenin üzerinde artabilir. Ancak düşük fiyat bir süre daha devam edebilir gibi görünüyor.

Büyük ölçüde tamam

Türkiye açısından durum ne?

Bizim gibi talebi yoğun ülkeler açısından fiyatların düşmesi elbette sevindirici. Ama bunu avantaja dönüştürüyor olmak için kullanıyor olmak lazım. Evinizdeyseniz, en fazla aracınızın deposunu doldurur beklersiniz. Bir depoluk avantajınız olur. Biz ne yapıyoruz? Ülkemizdeki akaryakıt ve ham petrol depolarımızı büyük oranda doldurmaya başladık.

Ham petrol ve akaryakıt, kamu ve özel sektör toplam stok kapasitesimiz 15.8 milyon metreküp. LPG stok kapasitesi de 924 bin metreküp. Operasyonel olarak bu miktarın yüzde 25 civarında bir boşluk bırakmak gerekiyor. Kalan kapasitenin de yüzde 90'ı dolu diyebiliriz.

Ara verilmeyecek

İtalyan ve Fransız şirketleri, Güney Kıbrıs bölgesindeki sondaj çalışmalarını 1 yıl erteledi. Türkiye'nin çalışmaları etkilenecek mi?

Ülkelerin ve şirketlerin yaşadığı finansman sıkıntısı Doğu Akdeniz gazının Türkiye üzerinden dünyaya açılmasının ekonomik ve rasyonel bir seçenek olduğunu yeniden ortaya koydu. Biz kendi bölgelerimizde gerek KKTC, gerek Türkiye Cumhuriyeti'nden alınan petrol arama üretim ruhsatlarındaki iş programımıza devam edeceğiz.
Petrol fiyatlarının bu seviyede olması ilerde hep bu seviyede kalacağı anlamına gelmiyor.  Bu faaliyetler uzun zaman tüketen işler. Ara verip tekrar başladığınızda, en az birkaç yıl iş planınız aksar. Biz kendi programımıza süre kaybetmeden devam ediyoruz.

Libya'da son dönemde önemli gelişmeler var. Deniz yetki alanı sınırlandırma mutabakatının yakın zamanda pratik sonuçları olur mu?

Libya ile anlaşma Akdeniz'deki varlığımızı daha güçlendirdi. Kendi yetki alanımızda ruhsatlandırma çalışmaları devam ediyor. İlana çıkılacak ve 90 gün askıda kalacak. Bunu yapar yapmaz bölgeyi sismik aramalara açacağız.

Evde tüketim arttı sanayide azaldı

Pandemi sürecinde herkes evine çekildi, sanayi kısmen yavaşladı. Süreç enerji sarfiyatını ne şekilde etkiledi? Bakanlık olarak ne gibi tedbirler almanız gerekti?

Konutlarda nisan elektrik tüketimi bir önceki yıla göre yüzde 15 arttı. Sanayide aynı oranda talep azalması oldu. Doğalgazda yine aynı oranlarda konutta artış, sanayide düşüş yaşandı.

Tüm toplama baktığımızda, yani mesken, ticarethane ve sanayide yüzde 15 gerileme oldu. Son birkaç yıldır arz güvenliği ile ilgili bir sorun yaşamadığımız için, iletim ve dağıtımda arıza ya da kesinti konusunda endişemiz vardı ama onu da şirketler ve kamu tarafı iyi yönetti.

Bu kriz bir kere daha vatandaşın bize gelmeden işlerini çözebilmesi gerektiğini öğretti. Abonelikten, ödemeye, sözleşmeye kadar. Özellikle de belli bir yaşın üzerindeki nüfus için telefon üzerinden, bilgisayara ihtiyaç duymaksızın, işleri halledebilir olmamız lazım. Buna ağırlık verilmesini istedik.

Antibakteriyel deterjan yolda

Eti Maden'in BOREL ve BORON ürünlerine talep nasıl?

BOREL'in Ar - Ge'sinin tam zamanında tamamlanarak seri üretime geçmesiyle vatandaşın arayışına hızla cevap vermiş olduk. Adeta bir sosyal sorumluluk üstlendik.

En yakın rakibinin neredeyse yüzde 25 altında bir fiyat belirlendi. Şimdi diğer ürünlerde de fiyatlarını aşağıya çekmeye başlamış. Eti Maden piyasada regülasyon yapmış oldu. Antibakteriyel sıvı sabun ve bulaşık temizlik ürünlerinin Ar - Ge'leri devam ediyor. Onları da vatandaşla buluşturacağız.

Madencilikte normalleşme

Pandemi sürecinde 30 büyükşehir ile sıkı tedbirlerin uygulanması gereken kent, madenciliğin başkenti Zonguldak oldu. Madencilikte normalleşme nasıl olacak?

Kapalı işletme yapıldığı için, havalandırma sağlıklı yapılamaz, temas noktası fazla olabilir düşüncesiyle yeraltı faaliyetini 31 Mart itibariyle geçici olarak durdurduk.

Özel sektör maden şirketleri birkaç gün sonra aynı uygulamaya gittiler. Normalleşme süreci başladığında, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu'nun bu tip kapalı mekânlarda çalışmaya ilişkin belirleyeceği düzenlemelere uyacağız.

'Ayrım yapmadan üzerine gideriz'

EPDK İstanbul'da İGDAŞ'a yönelik bir soruşturma başlattığını açıkladı. Başka bölgelerden de şikâyet ulaştı mı?

Şikâyetler an itibariyle sadece İstanbul'dan. Olursa da, İstanbul'da İGDAŞ'a ne yapıldıysa aynı uygulama yapılır. Mevzuata göre faturaların 25 ila 35 gün içinde okunması gerekir. İGDAŞ 45, 50 hatta 75 günlük fatura gönderdi. Pandemi hiçbir şekilde bahane olamaz çünkü İstanbul'da karantinaya alınan bölge olmadı.

İBB, Türkiye çapında benzer durum olduğu ancak sadece İGDAŞ'a soruşturma açıldığını dile getirdi.

Öyle bir durum yok. Olsa ayrım yapmaksızın üzerine gidilir. Bölge karantinaya alınmışsa vatandaşların sayaçları, önceki iki yılın aynı döneminin ortalaması üzerinden yapılacaktı. Kıyas bununla sınırlı.