Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak, Yunanistan'ın darbeci askerlerin iadesiyle ilgili kararı ve Avusturya'nın camileri kapatmak kararına sert tepkide bulundu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, helikopterle Yunanistan'a kaçan darbeci askerlerin iade edilmemesi sonrasında geri kabul anlaşmasının durdurulmasına ilişkin, "Çalma kapımı, çalarlar kapını demişler ya, kapımızı çalanların bunu görmesi lazım. Ne oldu, ne karşılığı verdik? Bundan sonra geri kabul anlaşmasıyla ilgili süreci de izlersiniz. Hukuk, darbeciyse ve tescilliyse bunları yargılayıp bize vermeni gerektirir ama söz konusu Türkiye olunca kendi sözde değerlerini bile ayaklar altına alma pahasına bu zelil duruma düşmekten çekinmiyorlar." dedi. Bakan Albayrak Avusturya'nın camileri kapatma kararına da tepki gösterdi.

Albayrak, Pendik Sanayici ve İş Adamları Derneği (PESİAD) tarafından düzenlenen iftar programına katıldı. Burada yaptığı konuşmada AK Parti iktidarının son 16 yıldır Türkiye için hayal sayılabilecek birçok projeyi hayata geçirdiğini söyleyen Albayrak, Türkiye'nin artık çok önemli bir dönemi bitirerek yeni bir döneme doğru hızla ilerlediğini anlattı.

Albayrak, 24 Haziran seçimleriyle Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle birlikte yeni bir yükseliş dönemine gireceğini ve 16 yıllık AK Parti iktidarlarının ortaya koyduğu tarihi büyüme performanslarının, istikrarı ve milli gelirdeki tarihi artışlar göz önünde bulundurularak bu sürecin değerlendirileceğine inandığını ifade etti.

Bu kapsamda partilerin seçim beyannamelerindeki enerjiyle ilgili vaatlerine değinen Albayrak, bu beyannamelerde bir vizyon olmadığını savundu. Albayrak, 10 yıllardır konuşulan bor madenlerinin katma değerli uç ürüne dönüştürülmesini sağlayacak bir tesisin kurulması için geçen hafta imza atıldığını anımsatarak şöyle devam etti:

"İMZALARI ATTIK"

"Biz burada bir hayal ortaya koymadık, imzaları attık. Bazı ürünler var, parasını da verseniz alamazsınız. Nitekim, bağırıyoruz, çağırıyoruz, kapımızda her gün füzeler Kilis'e, Hatay'a atılıyor, sivil insanlarımız ölüyor. Müttefiklerimize diyoruz ki 'Arkadaş şu patriotlardan ver, emanet koy. Parasını vereyim, sat' ama yok. O zaman göbeği kendimiz kesmemiz lazım. İHA ve SİHA örneğinde olduğu gibi, istedik, parasını ödedik, vermediler. Kendi İHA ve SİHA'mızı yaptık ve Afrin operasyonunu kritik kırılması bu teknolojik savunma sanayi dönüşümüyle gerçekleşti. Bu ürünleri üreten bir Türkiye'ye dönüştüğünüzde başka bir noktadasınız. İktidarı zorlaması, kafa tutması beklenen, farklı bir çıtaya taşıması gereken muhalefetin beyannamelerinde bizim açıkladığımız bor stratejisinin kırıntısı yok. O yüzden, bugüne kadar yaptıklarımızın daha da ötesini, iyisini yapacağımızı söylememiz lazım. Sadece enerjide değil. Ekonomiyi canlandıran tarihi projelerde söyledikleri tek şey her şeyi durdurmak. Üçüncü havalimanı hiçbir şeye yaramasa bile, çok basit söylüyorum, 150 milyon yolcu Türkiye'ye gelecek. Her gelen turist 100 dolar veya bin dolar harcasa. 100 dolar dediğinizde 15 milyar dolar, bin dolar dediğinizde 150 milyar dolar. Bu parayı kime bırakacak? Taksiciye, esnafa, mağaza sahibine, bırakacak. Kim kazanacak, ekonominin paydaşları. Bu 10 yıllık, 100 yıllık 'istemezükçü' zihin kodları var ya, çok mu farklı her alanda? Bu kodlar değişmiyor, bir tarafta eski zihniyet, diğer tarafta geliştirmeyi, yenilemeyi vadeden bir AK Parti. Bu yolda Türkiye, elde ettiği kazanımların hiçbirinden geri dönmeyecek. Bunu siyasetçi istese, millet izin vermez. Tüm vatandaşlarımız bu resme baktığında nasıl bir Türkiye hayal ettiğini düşündüğünde, vicdanen bunun cevabını bulacağını düşünüyorum. Bu sorunun cevabı tüm bu algı operasyonların rağmen çok basit." 
24 Haziran seçimlerinin sonuçlarına kimlerin elini ovuşturacağına, FETÖ, PKK ve Kandil'in hangi basın açıklamalarıyla nasıl bir beklenti içine girdiğine dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Albayrak, "Kim kimle iş tutuyor? Kim neyi medet umarak bekliyor? Her fırsatta Türkiye'ye çelme takmak isteyenler, kimlerin seçimden zaferle ayrılmasını istiyor?" diye sordu.

Albayrak, Avrupalı büyükelçiler ile yapılan buluşmaları anımsatarak "Hadsizliğin, kompleksin, dışarıya yaranma gayreti içinde olanların bir gün sonra nasıl inkar ettiklerini görüyorsunuz değil mi? Bu ülkeye birileri tarafından nasıl bir düşmanlık besleniyor, bunu görmek lazım." dedi.

AVUSTURYA'NIN CAMİLERİ KAPATMA KARARINA TEPKİ

Avusturya'nın camileri kapatma kararına da tepki gösteren Albayrak, Avrupa'nın Türkiye'ye demokrasi dersi vermeye çalışmasına rağmen Avrupa'nın orta yerinde Müslüman nefretinin tohumlarını ektiğine dikkati çekti.

Albayrak, yine bazı Avrupa ülkelerinin bazı ülkelerin parti başkanlarını kabul edip miting yaptırmazken bazı partilere de kırmızı halılarla "Buyurun" dediğini anlattı.

Böyle bir Avrupa ve muhalefetin tek kelime ile "Erdoğan" veya "Erdoğan düşmanlığı" ortak paydasında buluştuğunu belirten Albayrak, şunları kaydetti: 
"Erdoğan gitsin de ne olursa olsun. Milletimizin geleceğine tarihimizde böyle bir kanlı darbe kalkışma hareketini yapan, bu FETÖ'cüleri bağrına basan, vatandaşlık veren, mahkemelerde tek tek aklayan... 15 Temmuz gecesi sabaha karşı helikoptere atlayıp Yunanistan'a kaçanlara sığınma hakkı verdiler. Hani demokrasi, halkın iradesi? 'Seçim sonucunda benim istediğim olursa demokrasi var, milletin istediği olursa diktatörlük, istemiyorum, reddediyorum' şeklindeki iki yüzlülüğü ortaya koyarsanız olmaz. Bu insanları en üst güvenlikli şekilde koruyup, dilinizden düşürmediğiniz bu hukukun üstünlüğü kelimesine, kimse sizi artık inanarak muhatap almaz. Hukuk, darbeciyse ve tescilliyse bunları yargılayıp bize vermeni gerektirir ama söz konusu Türkiye olunca kendi sözde değerlerini bile ayaklar altına alma pahasına bu zelil duruma düşmekten çekinmiyorlar. Böyle bir Avrupa'ya muhalefetteki bazı isimler kapalı kapılar ardında hangi sözleri veriyor? Türkiye'deki havalimanı kapansın, Frankfurt'ta yeni bir havalimanı hala açılamadı, 150 milyon yolcu oraya mı gitsin? Bu topraklardan bu milletten olmayan bir güce neyi ipotek ediyor, onu görmek lazım. 'Çalma kapımı, çalarlar kapını' demişler ya, kapımızı çalanların bunu görmesi lazım. Ne oldu, ne karşılığı verdik? Bundan sonra geri kabul anlaşmasıyla ilgili süreci de izlersiniz. Artık dünyada karşısında süklüm püklüm oturan bir Türkiye yok." 

Albayrak, artık kendi politikalarını belirleyen ve uygulayan bir Türkiye olduğunu, birlik ve beraberlikle tüm zorlukların aşıldığını sözlerine ekledi. 
İftara ayrıca, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erol Kaya, Pendik Belediye Başkanı Kenan Şahin, İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç ve diğer yetkililer de katıldı.

Konuşmaların ardından, PESİAD Başkanı Ahmet Cin, Bakan Albayrak'a hediye takdiminde bulundu.