Bakan Albayrak, Birleşmiş Milletler 73. Genel Kurul görüşmeleri için  bulunduğu New York'ta, Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) tarafından düzenlenen 9.  Türkiye Yatırım Konferansında konuştu.

Türkiye ekonomisinin mevcut durumunu anlamak için Türkiye’nin son iki  yıldır neler yaşadığının iyi anlaşılması gerektiğini vurgulayan Albayrak, 15  Temmuz darbe girişiminin ardından, 14 yılda önceliği ekonomiye veren AK Parti  hükümetinin, önceliği bir süreliğine ulusal güvenliğe vermek zorunda bıraktığını  söyledi.

Albayrak, Türkiye’nin 24 Haziran 2018’den itibaren yeni bir döneme  girdiğini vurgularken, “Yeni hükümet sistemi çerçevesinde bakanlık sayısı 26’dan  16’ya düşürüldü. Para politikaları ve mali politikalar birbirleriyle koordineli  hale getirildi. Çünkü enflasyonla sadece birini kullanarak savaşamazsınız.”  dedi.

Bakan Albayrak, son 2 ayda bütçe disiplini açısından çok önemli  adımlar atıldığını vurgulayarak, “Bütçe açığımızın Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya  (GSYH) oranını yüzde 2’nin altında tutmayı hedefliyoruz. Bu hedefe ulaşmak için  ilk olarak 35 milyar Türk lirası değerinde tasarruf ve gelir sağladık.” ifadesini  kullandı.

Albayrak, enflasyonla mücadele konusunda da yapılması gereken herşeyin  yapılmaya başlandığını dile getirdi ve “Eylül ayında TCMB’den enflasyonla  mücadele için güçlü bir adım geldi ve bu adımla bağımsızlık tartışmaları da  kapandı.” dedi.

"McKinsey ile çalışmaya karar verdik"

Berat Albayrak, geçen hafta açıklanan Yeni Ekonomi Programı (YEP) ile  ilgili değerlendirmelerde de bulundu. Türkiye'de ilk kez orta vadeli ekonomik  programa, iş dünyasından akademisyenlere kadar ilgili tüm tarafların katkı  sağladığını belirten Albayrak, bu sayede gerçekçi bir program oluşturulduğu ifade  etti.

Albayrak, YEP’in üç ana başlığı kapsadığını vurgularken, bunları  dengelenme, disiplin ve dönüşüm olarak sıraladı. Özellikle değişim ile ilgili  yeni bir birim kurduklarını aktaran Albayrak, “Yeni program bünyesinde kurulan  Maliyet ve Dönüşüm Ofisi için uluslararası yönetim şirketi McKinsey ile çalışmaya  karar verdik. 16 bakanlıktan temsilcilerin bulunduğu bu ofis, tüm hedeflerimizi  ve sonuçlarımızı her çeyrekte kontrol edecek” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, AK Parti hükümetlerinin, son 16  yılda tüm vaatlerini yerine getirdiğini ve bu geleneğin devam edeceğinin altını  çizerken, "Bu nedenle, kamu borcunun GSYH’ya oranını yüzde 70'ten yüzde 28’e  düşürdük. Bu nedenle, güçlü bir bütçe disiplini oluşturduk. 2008 küresel finansal  krizi dahil olmak üzere, bu disiplini güçlü bağlılıkla her zaman uyguladık.  Bunlar yatırımcılar ve önümüzdeki 5 yıl için çok önemli." şeklinde konuştu.

Spekülasyonlara ve dedikodulara değil, gerçek resme bakılması  gerektiğini vurgulayan Albayrak, Türkiye’ye ilişkin dört önemli ölçütün bu resmin  önemli bir bölümünü oluşturduğunu belirtti.

Albayrak, Türkiye’nin kamu, hane halkı, banka ve özel sektörün  borçlarından oluşan bu dört ölçütte, diğer yükselen piyasalar ve dünya geneliyle  kıyaslandığında çok daha iyi durumda olduğunun altını çizdi.   "Finansal  sektörün belkemiği olan bankaları desteklemeye devam etmek için her türlü  seçeneğe sahibiz" ifadelerini kullanan Bakan Albayrak, gelecek 12 ayda özel  sektörde döviz riskinin görülmediğini vurgularken, “Türkiye öngörülebilir  gelecekte doğru yolda ilerleyecek ve ekonomide daha önemli adımlar atılacak”  diyerek sözlerini tamamladı.