Tekirdağ’ın Kapaklı ilçesinde bir süre önce hayvancılıkla uğraşan Mehmet Gök, şu an 'Yeşil Vadi' isimli bir sıvı solucan gübresi firmasının sahibi. Yaklaşık 4 yıldır sürdürdüğü yeni mesleğinin tarım ve ekonomi açısından önemini anlatan Gök, solucan gübresi işinin Türkiye’de henüz yeni bir iş kolu olduğunu kaydetti. Solucan gübresinin önümüzdeki 2 yıl içerisinde Türkiye’deki tarımı kimyasaldan kurtaracak bir ürün olduğunu kaydeden Gök, üreticisinin kazanabileceği aylık minimum miktarın da 10 bin TL olduğunu söyledi.

Sözlerine kendisini tanıtarak başlayan Gök, "İsmim Mehmet Gök. Yeşil Vadi Sıvı Solucan Gübresi işletmesinin sahibiyim. Aynı zamanda Türkiye Solucan Humusu İşletmeleri Yardımlaşma Derneğinin başkanlığını yürütüyoruz. Derneğimiz aşağı yukarı 1.5 yıl önce kuruldu. 300’e yakın gönüllü üyemiz var. Dernek işinden herhangi bir gelirimiz yok, tamamen üyelerimiz ve ülkemiz menfaatine bir dernektir. Gerçekten gönül vererek bu işi yapanlardan bir dernek kurduk ve amacımız solucan gübresini Türkiye’de yaygınlaştırmak ve doğru üretimi doğru kişilerle yapmak" dedi.

"Gezdiğim 5 tesisten 3’ü bu işi çadırda yapıyordu"

Solucan gübresi sektörünün Türkiye’de yaygın olmadığını söyleyen Mehmet Gök, "Solucan gübresi işini aşağı yukarı 4 yıl önce bir arkadaşımdan duymuştum. Karlı bir iş olduğunu, bu işe yönelinmesi gerektiğini çünkü ülke tarımı için gerekli olduğunu söylemişti. Başta kulak arkası yaptığım bu iş hakkında kısa bir araştırma içerisinde girdim. O zamanlar mevcut 4 dönüm arazimiz üzerinde hayvancılık yapıyorduk. İnternet üzerinden araştırmalara başladım çünkü etrafımızda bu işi yapan, örnek alabileceğimiz kimse yoktu. Ardından Trakya bölgesinde bulunan tesisleri gezdim. Gezdiğim 5 tesisten 3’ü bu işi çadırda yapıyordu yani bakanlığın istediği şartları elde edememiş. Fakat ben bunu araştırırken solucan gübresinin başta tarım için çok önemli olduğunu öğrendim. Bu, kimyasal gübreye rakip olabilecek bir gübre. Ülkemizin toprakları kimyasal gübrelerle öldürülmüş" şeklinde konuştu.

"150 bin TL sermaye ile bu işe girdik"

Tesisin kurulum sürecini aktaran Gök, "Gerisinin de iyi olması bizi cezbedince yaklaşık 3 yıl önce başlamaya karar verdik. Hayvancılığı bırakarak ahır olarak kullandığımız kendi yerimizi tamamen solucan gübresi üretim tesisine çevirdik. Bu iş basit olarak nitelendiriliyordu. Kime gitsek ‘solucan alırsın 2-3 ay sonra solucanlar ikiye üçe katlar, 7-8 ay sonra da çok yüksek getirisi olur’ diyordu. İşin içine girdiğimizde gördüğümüz kadarıyla öyle değil. Solucan gübresi minimum 150 bin TL sermayesi olarak başlanacak bir işmiş. Biz sermayemizin yeterli olmasıyla başladık" ifadelerini kullandı.

"1 litre gübre 1 dönüm araziye yetiyor"

Sıvı solucan gübresinin diğer gübre türlerine göre hesaplı ve organik olduğunu söyleyen Gök, "Solucanlarımızı aldıktan sonra sıvı solucan gübresi üretim tesisi kurmaya karar verdik. Çünkü sıvı solucan gübresi maliyeti düşürüyor ve çiftçinin kullanacağı hale getiriyor. Katı solucan gübresini bir dönüm yere minimum 1 ton atmanız lazım, o da minimum bin lira yapar. Fakat bizim şu an mevcutta üretmiş olduğumuz sıvı solucan gübresinin litresi 34 lira ve 1 dönüm yere yetiyor. Dolayısıyla bu yönde kendimizi geliştirdik ve başarılı da olduk. Şimdi katıyı dönüştürerek sıvı solucan gübresi üretiyoruz" diye konuştu.

"Bu gübreyi çiftçimiz kullanırsa devletten destekleme alabiliyor"

Solucan gübresinin devlet eli ile desteklendiğini de vurgulayan Gök, "Yeşil Vadi Sıvı Solucan Gübresi üretim tesisimizin aylık kapasitesi 30 tondur. Bunu istediğimiz zaman 80 tona çıkarabiliyoruz ama mevcut ürettiğimiz kapasite bize yeterli. Sıvı üretim kapasitemiz de günlük 5 ton civarıdır ve siparişe dayalı üretim yapıyoruz. Bayilik sisteminde çalışıyoruz ve tüm Türkiye genelinde 10’un üzerinde bayiimiz var. Gübre daire başkanlığımızdan aldığımız bilgiye göre solucan gübresi çiftçinin desteklenmesinin içerisine alındı. Yani gübre takip sistemine kayıtlı bir solucan gübresini çiftçimiz alıp kullanırsa devlet bunun için destekleme veriyor. Bu durum hem tarımın hem de bizim işimizin önünü açtı. TÜİK verilerine göre Türkiye’de geçtiğimiz yıl 13.5 milyon ton kimyasal gübre kullanılmış. Yani Türkiye’deki tüm solucan gübresi işini yapan arkadaşlarla bir araya gelsek, Türkiye’ye pazarlasak ülkemizin ihtiyacı olan gübrenin yüzde 10’luk kısmını bile karşılayamıyoruz. Onun için solucan gübresinin önemi burada ortaya çıkıyor" dedi.

Solucan gübresinin tarım açısından faydalarına değinen Mehmet Gök, ''Tarlalarımızı kimyasaldan uzaklaştırıyoruz. Solucan gübresi kullanılan bir tarlada minimum yüzde 15 verim artışı gözlemliyoruz. Kendi hobi bahçelerimizde ve bunu kullanan tarlalarda deneyimledik. Kendi sitelerimizde bununla alakalı videolarımız var. Topraklarımız yaklaşık 60-70 yıldır kimyasal esaretin içinde olduğu için organik değer 1’in altına düşmüştür. 2’ye çıkan yerler de var ama olması gereken yüzde 4’tür. Bunun nedeni kullandığımız kimyasallar ve bunun önüne geçmek için toprak düzenleyicileri ve solucan gübresi kullanmamız gerekiyor. Çünkü kimyasalla tüm bu toprağın içerisinde yaşayan canlıları öldürmüşüz. Bunun için baştan yapmamız, tarım topraklarını şahlandırmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.

"10 bin TL gelir elde edebilirler"

Son olarak sektörün yeni bir sektör olduğuna vurgu yapan Gök, şöyle konuştu: 
"Herkese solucan gübresi işini tavsiye ederim ama kısa süre içerisinde beklentisi olmaması gerekiyor. Sektör yeni bir sektör, bakanlığımız bile yeni tanıdı. O yüzden yerin dışında iyi bir sermayesi olan herkes bu işe atılabilir. Ayrıca 2 yıl bu işten düzenli bir kar beklememesi gerekiyor. O günden sonra botanikçiler, bahçecilere katısını satacak ve kurduğu tesisin boyutuna göre 10 bin TL civarında bir gelir elde edebilir. Her işte olduğu gibi bu işin de sahtekarı çok. Bir veya iki hafta önce 'Solucan Bank' gibi bir şey çıktı diye hatırlıyorum. Onlar da o tosuncuk gibi milleti dolandırarak kaçtılar. Benim bu işe başlayacak olanlar için tavsiyem iyi araştırmaları gerekiyor. İyi bir araştırma sonucu bu işe başlayabilirler."