Mikroplastikler çevrede, şişelenmiş sularda ve bazı gıdalarda yaygın olarak bulunuyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), içme suyundaki bu tür parçacıkların risk teşkil etmeyebileceğini söylüyor. Ancak WHO, bulguların “sınırlı bilgi”ye dayandığını belirterek, konuya ilişkin geniş çaplı araştırmalar yapılması yönünde çağrıda bulunuyor.

Kanada, Montreal’deki McGill Üniversitesi’nden araştırmacılar da her türlü plastik kalıntı parçası (5mm’den küçük) olarak tanımlanan mikroplastiklerin sağlığa yönelik etkilerinin daha fazla araştırılmasını istiyor.

BBC’nin haberine göre; Kanadalı araştırmacılar, çalışma için dört markaya ait plastik poşetlerle paketlenmiş çay satın aldı.

Çoğu poşet kâğıttan yapılıyor fakat üst düzey markaların bir kısmı ürünleri için kâğıt yerine bir tür plastik süzgeç tercih ediyor.

PLASTİĞİ SICAK SUYA KOYDULAR

Araştırmacılar, içinden çayı çıkardıkları boş poşetleri, çay demliyormuş gibi 95 derece ısıtılmış sıcak suya koydu.

Tek bir plastik çay poşetinin sıcak suya 11.6 milyar mikroplastik ve 3.1 milyar daha küçük nanoplastik parçalar bıraktığı tespit edildi. Bu parçaların tümü ise çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük.

"Enviromental Science and Technology" dergisinde yayınlanan araştırmaya göre; "çay poşetlerinden yayılan parçaların seviyesi, başkaca gıdalarda tespit edilen plastik yükünden daha fazla."

Araştırmacı Laura Hernandez, şişelenmiş su gibi diğer maddelere yönelik farklı araştırmalarda kaydedilen miktarla karşılaştırıldığında, çay poşetinden yayılan plastik miktarı karşısında şaşkınlığa uğradıklarını söyledi.

Buradaki zıtlığın kısmen en küçük parçalara, saç kılı kalınlığı kadar olan mikroplastiklere ve bin kat daha ufak olan nanoplastiklere, odaklanmalarından kaynaklanmış olabileceğini ifade etti.

Kaynak: HABER7