Gelen son dakika haberine göre, Çin merkezli Sinovac şirketi ve Çinli bilim insanlarının yüzde 99 oranında başarı olması beklenen koronavirüs aşısı geliştirdikleri duyuruldu. İngiliz medyası, aşının şu anda klinik deneylerde ikinci aşamada olduğu ve binden fazla kişinin gönüllü olarak klinik deneylerde yer aldığını bildirdi. Sinonav’ta çalışan bilim insanı Luo Baishan’ın, aşının yüzde 99 oranında başarı olacağından emin olduklarını söylediği aktarıldı.

İngiliz medyasındaki habere göre, aşının adı ‘CoronaVac’ olarak belirlendi. Maymunlarda denenen aşının, maymunları corona virüsten koruduğu öne sürüldü. Sinovac’ten yapılan açıklamada, “Sinovac Biyotek’te çalışan bilim insanları, toplamda 8 maymuna 2 farklı corona virüs aşısı verdi.

Yaklaşık 3 hafta sonra, maymunlar, corona virüse neden olan SARS-CoV-2 virüsüne maruz bırakıldı. Maymunlardan hiçbiri enfeksiyon göstermedi” ifadeleri kullanıldı.

Sinavoc’ten yapılan açıklamada, maymunlarda elde edilen başarının ardından insanlarda da aşının denenmesi gerektiği ve 3 aşamalı olacağı aktarıldı.

Ancak Sinovac, henüz bahsi geçen aşı hakkında tartışmak için çok erken olduğunu, bazı Avrupa ülkeleri ile temas halinde olduklarını bildirdi.

BBC'den Türkiye'ye övgü 
Öte yandan İngiliz kamu yayın kuruluşu BBC, Türkiye'nin yeni tip corona virüs (Covid-19) salgınıyla mücadelesini başarı hikayesi olarak değerlendirerek bu mücadeleyi övdü.

BBC'nin internet sitesinde yer alan "Türkiye, Covid-19'un kontrolünü nasıl ele aldı" başlıklı yazıda, virüsün Türkiye'ye geç geldiği ancak kısa sürede ülkenin her yerine yayıldığı belirtilirken virüsün ilk yayılmaya başladığı zamanda Türkiye'nin de İtalya gibi olmasından korkulduğu ancak bunun gerçekleşmediği ifade edildi.

Türkiye'nin korona virüs ile mücadeledeki başarısının övgü dolu sözlerle ifade edildiği yazıda görüşlerine yer verilen Kent Üniversitesi Viroloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Jeremy Rossman, "Türkiye, açıkça çok daha büyük bir felaketin önüne geçti" dedi. Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilci Vekili Dr. Irshad Shaikh ise "Türkiye'nin halk sağlığı konusunda dünyaya sunacağı dersler var" diye belirtti.

BBC'nin yazısında, korona virüsün Türkiye'de yayılmaya başladığı ilk zamanlar ölü sayısının artacağı ve Türkiye'nin korona virüsten en çok etkilenen ülke olan İtalya gibi olacağından korkulurken 3 ay geçmesine ve tam bir karantina uygulanmamasına rağmen bu kötü senaryonun gerçekleşmediği vurgulandı. İngiltere'den Kent Üniversitesi Viroloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Jeremy Rossman, Türkiye'nin büyük bir felaketin önüne geçtiğini ifade ederek, "Türkiye, salgına oldukça hızlı tepki veren ülkeler kategorisine giriyor" dedi.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Türkiye Temsilci Vekili Dr. Irshad Shaikh, Türkiye'nin halk sağlığı konusunda dünyaya sunacağı dersler olduğunu belirtti. İlk başta endişeli olduklarını aktaran Shaikh, "Günde 3 bin 500 pozitif vaka vardı. Ama işe yarayan şey, test yapmak oldu" diyerek Türkiye'nin test sonuçları için 5-6 gün beklemek zorunda kalmadığını vurguladı. Türkiye'nin genç nüfusa sahip olması ve yoğun bakım yataklarının talebi karşılaması gibi unsurlar sayesinde Covid-19'la mücadelede avantajlara sahip olduğu ifade edilirken, Irshad Shaikh, "Bu genç bir salgın. Ama daha fazla insanın ağır hasta olmasını bekliyorduk. Bir şeyler yolunda gidiyor" diye ekledi.

Karantina, izolasyon ve vaka izleme tedbirlerine dikkat çekilen yazıda, Fatih İlçesi Halk Sağlığı Müdürü Dr. Melek Nur Aslan, filyasyon çalışmalarından bahsederek kızamık takibinde edinilmiş deneyimler sayesinde virüsün görüldüğü ilk gün olan 11 Mart'tan itibaren takip edilmeye başlandığı belirtti. Aslan, "Planlar hazırdı. Onları raftan indirdik ve kullanmaya başladık" diye konuştu.

Dr. Şehit İlhan Varank Hastanesinden Başhekim Nurettin Yiyit'in röportajının yer aldığı yazıda, korona virüs tedavisinde hidroksiklorokini erken aşamada kullanmanın önemli olduğuna değinen Yiyit, "Diğer ülkeler bu ilacı çok geç kullanır. Özellikle de ABD. Biz ise sadece başlangıçta kullanıyoruz. Bu ilaç konusunda hiçbir tereddütümüz yok. Etkili olduğuna inanıyoruz çünkü sonuç alıyoruz" dedi. Dr. Yiyit, hastanenin ölüm oranının yüzde 1'in altında olması ve yoğun bakım ünitesindeki boş yataklardan gurur duyduğunu ifade etti.

DHA/İHA