ÜÇ GÜN önce sosyal medya hesabımdan Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesinin düzenlediği, 1.Uluslararası Dondurma ve Kültür Sanat Festivali ile ilgili bir paylaşım yaptım…

*

Dedim ki:

-  Heyyyy madoooooo…

-  Bu şehirden servetine servet katan mado...

-  Bu şehrin tanıtımında sen niye yoksun...

*

Hay demez olaydım…

Dilimi, pardon elimi, eşek arısı sokaydı da yazmaz olaydım…

*

Yorumlarıyla “Katılıyorum” diyenlerde “Katılmıyorum” diyenlerde oldu…

Hatta özelden “Mado varya Mado” sen “Mado’yu biliyor musun?” diye mesaj yazana mı bakarsın…

Telefon açıp, “Kardeşim Mado üst klasmanda bir firma ve diğerleri alt klasmanda firma, Mado onlarla aynı ligde oynar mı?” diye konuşana mı?

*

Kamil Dedeoğlu abimiz yorumunda diyor ki:

“-  Mustafa Bey size katılmıyorum. Mado dünya markasıdır. Maraş’ı dondurma şehri yapan yine mado’dur. Diğer dondurmacılara yolu açan da madodur. Mado’nun bu kategoride festivale katılmasını imaj olarak bende yanlış bulurum. Ben olsam bende katılmazdım.”

Abdurrahman Akbaba kardeşimiz ise:

“-  Arkadaşlar her fikre saygım var ama bu memlekette kaç tane uluslararası çapta marka çıkarabildik. Buradaki hiçbir firmamız birbirinin rakibi değil kardeşidir…”

Alperen Türkoğlu isimli bir vatandaşımız ise aynen şöyle yazmış:

“-  Dondurmayı Kahramanmaraş ile özdeşleştiren bu halktır. Tüm Türkiye'ye tanıtan bu şehirdir... Bu memleketin insanları çalışarak bu firmaları büyütüyor… Şimdi Allah için soruyorum bunca kazanca karşı siz bu halka ne sundunuz... Herkesin faydalandığı İndirimli satış mı yaptınız?...”

*

Her eleştiriye ve yoruma küfür ve hakaret olmadığı müddetçe saygı duyuyorum…

*

Ve ben buradan, şahsım ve kamuoyu adına Mado yetkililerine soruyorum:

-  Bu şehir size her şeyi verdi…

-  Şanı verdi…

-  Şöhreti verdi…

- Parayı verdi…

- Toprağı verdi…

- Gayrı mülkü verdi…

-  Cumhurbaşkanımızla aynı uçakta başka ülkelere gitmeyi bile size nasip etti…

Bunların hiç birinde gözümüzde yok, söyleyecek sözümüzde…

Amma velakin:

-  Sizler bunca kazanca karşı bu halka ve bu şehre ne verdiniz?

-  Sahi ne verdiniz?

-  Bu şehrin gelişmesi adına işletmesini aldığınız Kale’yi Turist gelmesi için restore mi ettirdiniz?

-  Yoksa kazmayı elinize alıp, toprağı kazıp ağaç veya çiçek mi diktiniz?

-  Yoksa başka bir şey için mi kazma vurdunuz?

-  İmar planında Antep yolu üzerindeki işletmenizin yanı başından çevre yolun geçmesini kim veya kimler sağladı?

-  Ve sizler benim şehrimin takımı Kahramanmaraşspor dururken Orduspor’a destek olmak için boy boy reklamı nasıl verdiniz?

-  Bu mu şehrini sevmek?

-  Bu mu bir üst ligde oynamak?

Hiç kimse ama hiç kimse benim külahıma laf anlatamaz…

-  Yok, Mado dünya markasıymış…

-  Yok, Mado bir üst ligde oynuyormuş…

-  Yok, Mado bilmem neymiş…

Ne olursan ol kardeşim…

-  Bu şehir bir dondurma festivali yapıyorsa sen bunun içinde olmak ZORUNDASIN…

-  Bu şehir onlarca şehit veriyorsa sen bu şehitlerin yakınlarının yanında BULUNMALISIN…

-  Bu şehir futbolda, güreşte, var olmak istiyorsa, sen bu spor dallarına destek OLMALISIN…

“-  Kardeşim ben kralım, ben markayım, ben bir üst ligde oynuyorum, ben diğer firmalarla aynı kategoride bulunmam, Büyükşehir Belediyesi kim ki? Onlar beni bu festivalin içine alamaz, güçleri yetmez, ben çünkü Mado’yum” diyorsan?

Bende derim ki;

-  Dondurma kaşığını alda git hangi ligde, hangi ilde, oynuyorsan tek başına oyna…

-  İster Ordu’ya git…

-  İster Roma’ya…

-  İster oyun havası çal oyna…

-  İster Barak havası…

-  Ama benim şehrimin geleceği ile oynama…

*

Demem o ki:

-  Çık bu kamuoyuna bu festival ile ilgili kapalı kapılar arkasında bizim bilmediğimiz bir şey varsa açıkla…

-  Çünkü Mado’nun bu dondurma festivaline katılmama sebebini bu şehir halkının bilme hakkı var…

*

Not ve Öz eleştiri: Büyükşehir Belediyesi 1.incisini düzenlediği uluslararası dondurma festivalinde bana göre sınıfta kalmıştır. Amaç külaha dondurma koyup dağıtmak olmamalıydı. Hele hele Büyükşehir Belediyemizin engelliler Şube Müdürünü bu külaha dondurma koyup dağıtılan tırın başında resim çektirip tanıtım yaptırıyorsa milyon kere pes diyorum…