Bakan Çavuşoğlu, Washington DC merkezli düşünce kuruluşları Atlantic Council ve Türk Miras Vakfının (THO) ortaklaşa düzenlediği ve video konferans üzerinden yapılan "Yarını belirlemek için bugün ne yapılmalı?" başlıklı panelde, Türkiye'nin Covid-19 salgını ile mücadelesini anlattı. 

Merkezin bu süreçte yoğun bir çalışma içerisinde olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "70'ten fazla ülkeden 25 binden fazla vatandaşımızı ülkemize getirdik. Burada bize çok yardımcı olan ülkelere teşekkür ederim. Şimdi de 50'den fazla ülkeden, 25 bin civarından vatandaşımızı getirmeye hazırlanıyoruz" ifadelerini kullandı.

34 ülkeye yardım eli 

Çavuşoğlu, Türkiye'nin salgın döneminde de 'Girişimci ve İnsani Dış Politikasını' devam ettireceğini vurgulayarak, "Kendimizin tıbbi ekipman ihtiyacı olmasına rağmen İngiltere, İtalya ve İspanya gibi önemli müttefiklerimizin de aralarında bulunduğu 34 ülkeye yardım elimizi uzattık. Bunları da siyasi endişelerle yapmadık" dedi. 

"Dünyada en çok yardım yapan 3. ülkeyiz"

 "Şu ana kadar 104 ülkeden yardım talebi aldık ancak şu anda ne yazık ki hepsinin talebini karşılayamıyoruz. Ona rağmen şu anda Çin ve ABD'nin ardından, dünyada en çok yardım yapan 3. ülkeyiz" diye konuşan Çavuşoğlu, bu adımların, Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus tarafından da takdirle karşılandığını kaydetti. 

"NATO şu ana kadar güçlü bir birlik olduğunu kanıtladı"

NATO'nun Covid-19 salgınında üstlendiği role vurgu yapan Çavuşoğlu, "Covid-19 döneminde NATO'nun en verimli platformlardan biri olmaya devam edeceğine ve bu salgından daha da güçlü bir şekilde çıkacağına inanıyoruz. NATO şu ana kadar güçlü bir birlik olduğunu kanıtladı" değerlendirmesini yaptı. 

"Yeni bir mülteci dalgasını kaldıramayız"

Bakan Çavuşoğlu, Covid-19'un, halihazırda ciddi bir insani krizle sınanan Suriye'deki durumu daha da kötüleştirdiğini belirterek, şöyle konuştu: Salgının, Türkiye'ye yeni bir mülteci dalgasını tetiklemesinden endişeliyiz. Uluslararası toplum bu krize yanıt veremedi ve ne yazık ki şu anda 1,5 milyon Suriyeli kapımızda. İdlib'den ya da başka bir yerden yeni bir mülteci dalgasını kaldıramayız. Bu sadece kapasite ya da yük meselesi değil. Aynı zamanda uluslararası toplum için sağlık riski.

Çavuşoğlu, İdlib'de varılan ateşkesin korunmasının şu dönemde daha da önemli olduğunu belirterek, Cenevre sürecine tekrar dönmenin gerekliliğine işaret etti.