Yıl 2005 bir bakanlıktayız.

 

O günün sayın sanayi bakanı, müsteşarları, organize sanayilerle ilgili Genel müdürü ve Genel Müdür Yardımcıları ile bir heyetin sözcüsü olarak şahsım bir toplantıdayız. Yaklaşık on beş kişiyiz masanın etrafında…

 

Çoğunluk bürokratlar tabii ki.

 

Biz sadece üç kişiyiz.

 

Bir sanayi yatırımının amacını anlatıyorum.

 

Sayın bakan not alan tüm personeline; bu projeyi derhal araştırmalarını ve sonuçlandırmalarını telkin edip, talimat vererek toplantıdan başka bir toplantıya katılmak üzere ayrılıyor.

 

Biz devam ediyoruz…

 

Bu toplantıdan sonra Maraş da bir ilki başardığımızı görüyoruz…

 

Ancak dikkatimi çeken tek olay, tüm bürokratların dikkatle sorgulaması, hatta farklı biçimde projenin amacını ve bu projeye gönül verenlerin niyetini anlamaya çalışması…

 

Niyetlerin halis olduğu tespit edilmiş ki; bu gün Türkiye’nin ilk farklı organize sanayi bölgesi Maraş da tesis edilmiş…

 

Ne mutlu ki; çorbaya tuz katmışız…

 

Günümüzde ise; şu sıralar ziyaret etmekte olduğum valilikler de karşılaştığım dikkat çekici ve önemsediğim detayları paylaşmak istiyorum…

 

Mesela Sayın; Adana Vali yardımcısı Cengiz Horozoğlu bey.

 

Müthiş dikkatli. Müthiş araştırmacı. Karşısında iken başarının detaylar da gizli olduğunu adeta hissettiriyor…

 

Aynı zaman da Adana Vali yardımcısı Sayın; Ahmet Beyoğlu bey… Çok dikkatli. Yüzünüzdeki, gözlerinizdeki bakışlarıyla ve konuşmalarınızda sizi birkaç kez kantara koyduğunu hissettiriyor. Ayrıca inisiyatif kullanmak için kararlı olduğunu ortaya koyuyor.

 

Adana ilimiz için büyük şans olduklarını anlıyorsunuz…

 

Ya Antep’in genç, dinamik, herkesi koşturan Sayın Vali Yrd. Hüseyin Yılmaz

 

Günümüzde Valilerimizin yetkileri daraltılmış olsa da; mevcut yetkilerini devletin ve milletin menfaatlerini gözetmek adına, olduğu kadar ama; sonuna kadar kullanabileceğine inandığınız idarecilerin varlığını bilmek; huzur veriyor, güven veriyor insana…

 

Bu iller için seçilmiş insanlar mı diyorsunuz?

 

Bu iller ne kadar şanslı diyorsunuz…

 

Tabii ki tüm mülki amirler böyle olsun istiyorsunuz…

 

Adana ne kadar da şanslı diyorsunuz.

 

Mersin ne kadar şanslı diyorsunuz…

 

İmrenmek ile kıskanmak arasında kalıyorsunuz…

 

Bu iller adına gurur duyuyorsunuz…

 

Bu iller de yaşayanların şansını kıskanıyorsunuz…

 

Allah; doğru, azimli, kararlı, çalışkan idarecileri daim yönetimde, yanımızda kılsın diyorsunuz…

 

Derler ya; “Her yiğidin yoğurt yemesi farklıdır…”

 

Valilikler de ekiplerle yönetilir mutlaka ve başarı ekip işidir.

 

Sayın Mersin Valisi;  Özdemir Çakacak

 

Karşısında başarılı insanlar görmek isteyen, çok ince detaylara kadar sorgulama bilgisine sahip,

 

Başarısız idarecilere tahammülsüz, başarıyı isteyen ve destekleyen…

 

Sayın Çakacak ile ilgili sayfalar yazsam; bir saatini anlatmam mümkün değil…

 

Ekip çok önemli.

 

İdareciler; buzdağının gözükmeyen yönünü görebilmeli.

 

Ben vatandaş olarak bunu beklerim.

 

Yukarıda ismi sayılan Sayın Valileri ve Vali Yardımcılarını tanıdıkça, bu şehirlerin büyük oranda özel insanlarca yönetildiğini düşündüm.

 

Hatta Mersin de yaşadığım bir olay ile anladım ki; anlatılan değil, ortaya konan olaylar önemli.  Sayın; Çakacak da bu işin erbabı, üstadı…

 

Ben ne yapabilirim? Sadece il yönetim kadrolarının, siyasilerin, bürokratların ve mahalli olarak tanınan değerleri; köşemde anlatabilirim…

 

Dilerim bu şanslı İllere daha güzel hizmet edebilsinler…

 

Vatandaş olarak; bizler de katkı sağlayabilelim…