Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Dış Politika ve Güvenlik Eylem Planı'nı açıkladı. "22 alanda eylem planıyla seçimlere gideceğiz. Tüm taahhütlerimizi seçimden sonra tek tek uygulayacağız. Şuanda Türkiye'nin bir dış politikası yok" diyen Babacan, "Bir kişinin dürtülerine bağlı şahsileştirilmiş dış ilişkiler seti var. Ben yaptım oldu anlayışıyla yürütülüyor. Diplomasi son derece zayıfladı. Dış ilişkiler repertuarında yalnızca silahlı gücümüz kaldı. Ülkemiz sözü dinlenmeyen bir duruma düştü. Neredeyse sıfır başarı dönemindeyiz. Son yıllarda dış politikada ne tarihsel sorunlarda çözüme ulaşabildik ne de güncel gelişmeleri lehimize çevirecek adımlar atabildik. Çok yazık, içimiz sızlıyor" diye konuştu.

'KAVGACI, İÇE KAPALI MACERALARA SON VERECEĞİZ'

Demokrasiyi savunanlarla aynı yerde olduklarını söyleyen Babacan, "Dış politikada olur olmadık maceralarla oyalanmayacağız. DEVA Partisi iktidarında daha sık Brüksel haberleri göreceksiniz. Biz bu hükümetin kavgacı, içe kapalı, ülkemizi dünyadan koparan maceralarına son vereceğiz. Biz dünyada demokrasiyi savunanlarla aynı yerdeyiz. Yasaklara karşı direnen kadınlarla, Rusya'da slogan attıkları için slogan attıkları için 10 yıl ceza alanlarla aynı yerdeyiz. Ukrayna'da bağımsızlığın mücadelesini verenlerle, Belarus'ta seçimleri kabul etmeyenlerle ailece hapse atılanlarla aynı yerdeyiz." dedi.

'PASAPORTUMUZA DEĞER KAZANDIRACAĞIZ'

Türkiye'nin çıkarlarını koruyacaklarını ifade eden Babacan şunları dile getirdi:

Eğitim de yükseleceğiz. Fırsat eşitliğini savunacağız. Kolektif hakları güvence altına alacağız. Böylece dış politikada sözü dinlenen güçlü bir ülke olacağız. Türkiye Cumhuriyeti pasaportuna değer kazandıracağız. Ülkemizin yalnızlık senfonisini bitireceğiz. Yalnızlığın Türkiye'ye ne kadar büyük kayıplar oluşturduğunu gördük. Türkiye'yi barışçıl, akıllı bir güç yapacağız. Akıl terk edilince bir kişinin duygu dünyasına terk edilince ne olacağını hep beraber gördük. Ülkemizin çıkarlarını akıl ve hukukla koruyacağız.

'PROFESYONEL ORDUYA GEÇECEĞİZ'

Zorunlu ve bedelli askerliğin aynı anda uygulanmasının bir adaletsizlik olduğunu biliyoruz. Bunu sona erdireceğiz. Hedefimiz profesyonel bir orduya geçmektir. Dış İşleri Bakanlığı'na yenilikler getireceğiz. Şuanda iktidar partisi üyelerinin ve yandaşlarının emekli olduğunda yerleştiği bir kasabaya dönüştü. Emekli ikramiyesi gibi büyükelçilikler dağıtılıyor. Meslek dışından büyükelçi atamalarına son verip liyakati esas alacağız.

TERÖRLE MÜCADELE

Terör örgütlerinin hepsiyle aynı azim ve kararlılıkla mücadele edeceğiz. Mücadelede hukukun dışına çıkmayacağız. Akılcı yöntemlerle sonuca ulaşacağız. Terörle toplumsal dinamikleri dikkate alan bir mücadele çizgisi esas alacağız.

'ULUSAL GÜVENLİK VE EKONOMİK REFAH ÖNCELİĞİMİZ'

Babacan'dan sonra Dış İşleri ve Güvenlik Politikaları Koordinatörü Abdurrahman Bilgiç, bu alanlardaki tutumlarını paylaştı. "Türkiye'nin ulusal güvenliğini sağlamak. Toprak bütünlüğümüzü ve ulusal egemenliğimizi korumak. Ekonomik refahımıza ve büyümemize yardımcı olmak bunlar önceliklerimiz" diyen Bilgiç şöyle konuştu:

Dış ilişkilerde yapıcı ve dengeli bir politika yürüteceğiz. Krizlerden beslenmeyeceğiz. İkili ilişkilerimizi onarıp, güçlendireceğiz. Dış politikada gerçekçi, sabırlı davranacağız. Gerektiğinde yaratıcı ve cesur adımlar da atacağız. Ağırbaşlı ve sorumlu üslup benimseyeceğiz. Polemikçi söylemlerden uzak duracağız.

'SLİKON VADİSİNE BÜYÜKELÇİ ATAYACAĞIZ'

Karar alma ve uygulama süreçlerde basın, düşünce kuruluşları, sivil toplumla geniş ve şeffaf bir istişareye dayandıracağız. Yeni işbirliklerine de açık olacağız. Kariyer personeli sayısını artıracağız. Hizmet için eğitimi zorunlu hale getireceğiz. Bölge ve uluslararası örgüt uzmanları yetiştireceğiz. Diplomatlarımızın hala yaz kararnameleri çıkmadı. İlk defa bu kadar gecikme yaşanıyor. Türkiye'ye dönecekler için de sorunlar var. Slikon vadisine büyükelçi atayacağız. Ayrıca iklim özel elçisi atayacağız.

AVRUPA BİRLİĞİ İLE İLİŞKİLER

Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği vazgeçilmez orta ve uzun vade hedefimizdir. Kısa vadede ise Gümrük Birliği'nin kapsamının genişletilerek kapsamının genişletilmesi, vize serbestisi, yeniden kabul aşamasının tadili, sığınmacı sorununun çözümü, tek dijital pazar, savunma ve güvenlik alanlarında işbirliği yapılmasını öncelemekteyiz.

'HEDEFİMİZ EGE'NİN BARIŞ DENİZİ OLMASIDIR'

Türkiye'yi NATO için sorunlu müttefik olmaktan kurtaracağız. Amerika ile yeni bir diyaloğa gireceğiz. Aleyhimize oluşan kamplara izin vermeyeceğiz. Akdeniz'de hakça paylaşıma olanak verecek girişime destek vereceğiz. Kıbrıs milli davamız. KKTC ile istişare halinde adada kalıcı bir istikrar için çaba göstereceğiz. Ege adaları, kıta sahanlığı konuların diyaloğa açık olacağız. Hedefimiz Ege'nin barış denizi olmasıdır. Rusya ile ilişkilerimizin devamını hedefleyeceğiz. TİKA'yı politikamızla çelişmeyecek şekilde yeniden yapılandıracağız.

'ERMENİSTAN'LA YAVAŞ İLERLEYEN SÜRECİ HIZLANDIRACAĞIZ'

Suriye'de kalıcı çözüm tüm etnik grupların temsilinden geçer. Sığınmacıların ülkelerine dönebilmeleri de buna bağlıdır. Irak'ta da merkezi hükümetin güçlenmesine, istikrarın sağlanmasına önem atfediyoruz. İran'la ilişkilerimiz önem arz ediyor. Nükleer anlaşmanın aksamasını tehlikeli buluyoruz. Gerekirse kolaylaştırıcı bir rol üstlenebiliriz. Azerbaycan ve Ermenistan arasında kalıcı barışa destek sunacağız. Azerbaycan'la ilişkilerimizi her alanda ilerleteceğiz. Ermenistan'la da yavaş ilerleyen süreci hızlandıracağız. Balkan ülkeleriyle de ilişkilerimizi ilerleteceğiz.

'ASKERİ FABRİKALARI ÖZELLEŞTİRMEYECEĞİZ'

Güvenlik alanındaki temel ilkemiz ise demokratik hukuk devleti prensibine bağlılık, insan haklarına saygı, özgürlük ve güvenlik arasındaki birlikteliğin ve hassasiyetin gözetilmesidir. Her yıl kapsamlı güvenlik şurası düzenleyeceğiz. Ulusal siber alt yapımızı güçlendireceğiz. Savunma alanında dışa bağımlılığımızı azaltacağız. Askeri fabrikaları özelleştirmeyeceğiz.

"BU HÜKÜMET ARTIK BU ÜLKE İÇİN ULUSAL GÜVENLİK RİSKİ HALİNE GELMİŞTİR"

Konuşmaların ardından Bilgiç ve Babacan basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Babacan dış politika ve F-35'e yönelik gelen bir soruya, "İlk F-35 projesi gündeme geldiğinde bunu biz gerçekten yeni nesil hava savunma sisteminin unsuru olarak ele aldık. Türkiye'nin itibarının, güvenirliğinin zirvede olduğu dönemde bunun kararını verdik. Türkiye bu projenin ortaklığından atıldı. Tek sebep sözünde durmamak, uzun vadeli stratejiye bağla kalmamak. Günlük çıkarlar ve popülariteler üzerinden dış meseleleri ele almak. Koskoca ülke böyle yönetilemez. Bir ülke bu kadar savruklukla, iş bilmezlikle yönetilemez. Biz sadece F-35 ortaklığından atılmadık. F-16'ları da organize edemiyoruz. Üzülüyoruz, aynı zamanda kızıyoruz. Doğu Akdeniz'deki çıkarları, Ege'deki çıkarları her gün zarar görüyor, her gün zemin kaybediyoruz. Bu hükümet artık bu ülke için ulusal güvenlik riski haline gelmiştir. Doğu Akdeniz'deki haklarımızı gözümüzün önünde başka ülkeler paylaşıyorsa, Ege'deki ulusal egemenlik haklarımızı kullanamamayla ilgili dışarıdan gittikçe daralan bir çembere alınıyorsak artık bu hükümet bir ulusal güvenlik riski haline gelmiştir. Onun için bir an önce seçim diyoruz. Biz hazırız diyoruz" şeklinde yanıt verdi.

Gazetecilerin sorularının yanıtlanmasının ardından toplantı sona erdi.