Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, Kanal Maraş YouTube kanalında “Gün Ortası” programına konuk olarak Mustafa Karaaslan sorularını cevaplandırdı.

Başarır'ın açıklamalarda bulunduğu programın satır başları şöyle:

VATANDAŞ EKMEK DE ALAMIYOR, ALTIN DA

Dün Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir toplantıda öğrencilere, ''Siz hiç 45 lira burs aldınız mı? Göreve geldiğimde burs 45 liracıktı. Şimdi nerede burs?'' demiş... Ama Sn. Cumhurbaşkanı siz geldiğinizde öğrencilerin 45 lira burs alıyordu ama o 45 liraya bir buçuk çeyrek altın alabiliyordu. Yani bugün 600 lira burs alıyor çocuklarımız ama bir buçuk çeyrek altın bin 30 TL yapıyor. Madem ekonomi o kadar çok iyi biliyorsunuz, bir buçuk çeyrek altın ne ediyorsa onu verelim. Dolar 2001'de neydi, Dolar bugün nedir? Onu verelim? 2001-2002 yılında 45 liraya kaç ekmek alabiliyorduk, kaç litre yağ alabiliyorduk? Ona bakalım... 2001'de bakın 2 öğrenciden biri yurtlarda barına biliyordu ve devlet ona baka biliyordu. Bugün 10 çocuğumuzdan 9'u sokakta..."

KAĞIT TOPLAYICILARI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, son dönemde arka arka operasyonlar geçiren atık kağıt toplayıcılarını ziyaret etmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır şunları söyledi:

"Benim Genel Başkanım gönül insanı, halk adamıdır. Gerek apartman görevlilileri, gerek esnaflarla, gerekse kağıt toplayan arkadaşlarımızla bir araya gelerek onların dertlerini dinliyor. Çünkü, Türkiye'yi yönetmeye aday bir partinin genel başkanıdır. Bir taraftan bu ülkenin cumhuriyeti kuran partinin genel başkanına bakın. Oturmuş gönül-gönüle bu arkadaşımızla sohbet ediyor. Birde İbn Haldun Üniversitesi'nde rektör danışmanı ve öğretim üyesi olarak görev yapan Hakkı Öcal, çöplerden atık toplayanlara "Asalak" diyene bakın. Allah seni kahretsin. Sana söyleyecek laf bulamıyorum. Devletten maaş alan bir rektörün danışmanı kağıt toplayan insanlara 'asalak' diyor. Ve onu savunana da asalak diyor. Asıl bu ülkenin sorunu bu asalaklar. Asıl bu ülkenin sorunu sülük gibi yakamıza yapışmış; paramızı, imkanlarımızı, makam arabalarımızı, yakıtımızı, uçaklarımızı... herşeyimizi kullanan bu asalaklardır. Bizim derdimiz bunlardan kurtulmak.