Pandemi ile birlikte günlük cep telefonu kullanım süresi 10 saati geçti. Öyle ki telefonla uyuyor, telefonla uyanıyoruz.

Posta'dan Murat Güldüren'in haberine göre; dakikada bir telefonu kontrol ediyoruz.

‘Teknoloji bağımlılığı’ konusunda destek almak isteyenlerin sayısı tam 2 kat arttı. Bağımlılığa bağlı olarak başka hastalıklar da ortaya çıktı.

Tehlike her geçen gün büyüyor. Çeşitli branşlardan ünlü doktorlar sorunu masaya yatırırken, kurtuluş reçetesini de verdiler.

PSİKİYATRİST PROF. DR. ARİF VERİMLİ 

Bugün ‘sosyal medyayı kısıtla çocuğuna yer aç’ diyesim geldi içimden.

İnsanlığı oksitosin yani sarılmak ve yüz yüze temas kurtaracak.

Özellikle 20/30 kuralına dikkat çekmek istiyorum. Bu ne demek? Bir dijital ekrana 30 santimden yakın ve 20 dakikadan fazla bakılmayacak. Buna dikkat edilmemesi özellikle çocuk ve gençlerde önemli ruhsal sorunları yaratır.

Kesik kesik göze gelen ekran ışığı uyarıları, bir epilepsi nöbetini tetikleyebilir.

Dozu aşan cep telefonu kullanımı bağımlılığında psikiyatrik yardım alınmalıdır.

10 dakikayı aşan telefon konuşmaları da manyetik alan etkisiyle beynin işleyişini kısa süre de olsa bozmaktadır. Bu durum özellikle araç kullanırken oluşan kazaların bilimsel alt temelini oluşturur. Beyinde oluşan bu mental karışıklık, kişiyi daha gergin, stresli ve dalgın yapmaktadır.

GÖZ HASTALIKLARI UZMANI OP. DR. ZEHRA KARAAĞAÇ 

Dijital ekranların yaydığı mavi ışığın zararları genellikle göz ardı ediliyor.

Mavi ışığa maruz kalma saatleri arttıkça göz yorgunluğu, uyku düzeni bozuklukları, bulanık görme, odaklanma zorluğu, göz kuruluğu ve tahrişi gibi birçok rahatsızlığın olasılığı da aynı oranda artış gösteriyor.

Dijital ekranlara yakın bakmak gözün ön ve arka çapını artırarak miyop hastalığının çocuklarda görülme olasılığını yüzde 30’lardan yüzde 50’ye çıkarıyor.

Bunun yanı sıra gözün doğrudan retina bölümüne zarar veren mavi ışık, ileri yaşta ortaya çıkan sarı nokta hastalıklarının daha erken yaşlarda ortaya çıkmasına sebep oluyor.

Günlük bilgisayar, cep telefonu ve tablet kullanımının 1.5-2 saati aşmaması gerekiyor

KULAK BURUN BOĞAZ UZMANI PROF. DR. ARİF ŞANLI 

Cep telefonu ile uzun süre konuşma, kulakta kaşıntıya ve işitme kaybına yol açabilir.

Müziği kulaklıkla dinleyenlerin de çok dikkat etmesi gerekiyor. Örneğin günde 8 saat 90 desibelin üzerinde gürültüye maruz kalmak kalıcı işitme kaybı yapar.

Kulaklığın dış kulak kanalına tamamen yerleşmesi ve direkt basınç etkisinden dolayı bu risk daha kısa süreli ve daha düşük desibellerde ortaya çıkar.

Yine sesin şiddetine göre kulakta çınlamalar yaşanabilir.

Halihazırda 10 kişiden birinde işitme kaybı var.

BEYİN VE SİNİR UZMANI PROF. DR. GÖKALP SİLAV 

Cep telefonlarının uzun süre kullanımının beyinde tümor yapabileceğine dair makalelerin olduğu gibi herhangi bir etki yapmadığını belirten makaleler de var.

O nedenle beyinde sorun oluşturduğuyla ilgili şu an için kesin bir şey söylemek çok zor.

Bunun için yıllar süren bir araştırma yapılması gerekiyor.

Ancak bizim tavsiyemiz, cep telefonlarını kulağa direkt tutarak değil de kulaklıkla konuşmak yönünde.

güvenlisi bu. Kulaklık kullanımı olası boyun fıtıklarının da önüne geçer.

Çünkü telefona sürekli boynu eğerek bakmak ciddi boyun sorunlarına yol açıyor.