Koruma bozuntusu İrbahaaam!
 

Büyükşehir Belediye içerisinde astığın astık, kestiğin kestikmiş…
 

Önüne geleni fırçalıyormuşsun…
 

Kafanı bozanı sürgüne gönderiyormuşsun…
 

Şener Şen’in canlandırdığı “meşhur palavracı dayı Ziya” nasıl sallıyorsa, aynı öyle sallıyormuşsun...
 

Münir Özkul babamız rahmetli derin uykuda.
 

“Ziyaaaa” diye seslendiği gibi.
 

“İRBAHAAAAMMM” diye seslenemez ki.
 

Tevfik Kadıoğlu köprülü kavşakta sahibinin talimatıyla kamerayı kapatmaya gelmiştin de, ağzının payını almıştın…
 

Bir nevi orada Mahir Ünal’a ihanet etmiştiniz…
 


 

Son icraatını gülümseyerek dinledim.
 

Beni dövdürecekmişsin…
 

Beni döverlerse döven şahsı istediği yerde çalıştıracakmışsın…
 

Falan filan...
 


 

Çakma torpilli koruma İRBAHAAAAM!
 

Ondan bundan medet umacağına…
 

Yav sen gel hele sen gel…
 

Gel, hadi gel.
 

Durma, gel.
 

İstersen sülaleni kamyon arkasına doldur da gel.
 

İstersen it kopuğunu al da gel.
 

İstersen çakaralmazını sok beline de gel.
 

İstersen sustalı falan tedarik et de gel.
 

Gel hele gel.
 

Yeter ki...
 

Pusu kurarak gelme.
 

Kalleşçe gelme.
 

Adam gibi gel.
 

Delikanlı gibi gel.
 

Bekliyorum.
 


 

Bu arada bir karar vermeyi de sakın unutma:
 

Sen nesin?
 

- Sen belediye içerisinde ona buna gövde gösterisi yapan, sahibinden aldığın güçle hava basan, bıçkın rollerine bürünen bir deli fişek taklidi misin, yoksa Emniyet güçlerimizin şerefli bir üyesi misin?
 

- Sen sahibini eleştirenleri dövmeleri için adam tutmaya çalışan, ‘’Ağzını burnunu kemiklerini kırın yanıma gelin istediğiniz iş’te istediğiniz ilçede çalıştırayım’’ sözü veren bir vandal mısın, yoksa bu şehrin Büyükşehir Belediye Başkanının koruması mısın?
 

Neysen söyle de...
 

Karşıma çıktığında muamelem ona göre olsun.
 

ANLADIN MI, KORUMA BOZUNTUSU İRBAHAAAMMM!..