İsmi her geçtiğinde…

7’den 70’e gözlerimiz parlıyor...

Sempati tavan yapıyor...

Yüzlerimizi gurur duyacak bir gülümseme kaplıyor...

En yaşlılarımızdan bile beklenmeyen bir dinamizm yayılıyor...

Neyden mi bahsediyorum?

Tabi ki, 12 Şubat Kurtuluş Bayramımızdan…

Bu sene 12 Şubat’ı bir farklı kutlayacağız gibi geliyor…

Onikişubat Belediyesi, kendi adına yakışır bir davranış sergiledi.

“İstiklalden İstikbale 12 Şubat Kahramanmaraş Destanı”  adlı kısa film 10 Şubat’ta Türkiye’deki tüm okullarda gösterime girecek.

Bu demektir ki; Türkiye’de tüm gençlik, Kahramanmaraş’ımın destanı ile büyüyecek…

Hititlerden Asurlara, Perslerden Romalılara, Selçukludan, Dulkadiroğlu ve Osmanlı’ya kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapan Kahramanmaraş’ın, bin yıldır Türk yurdu olduğunu bilecek…

Onikişubat Belediye Başkanı Sayın Hanefi Mahçiçek:

“Ah Maraş! Keşke seni kahraman yapan hikâyeyi herkese anlatabilsek” diyor ve şunları söylüyor: “Milli Mücadelenin öncülerini, memleketin değerlerini ve bu uğurda şehadete ermiş insanları unutturmayacağız. Çocuklarımız bu ülkenin hangi şartlarda nerelere geldiğini bir defa daha hatırlayacaklar. Filmimizin amacı budur. Bu amaçla tarihimizi çocuklarımıza daha iyi nasıl yansıtırız diye düşündüğümüzde yazılmış şeyler çok fazla okunmuyor. Bunları filmlerle ekrana taşıyarak ve çizgi romanlarla görselleştirerek çocuklarımıza sunarsak o zaman daha kolay hatırlayacaklar, okuyacaklar diye düşünüyoruz. Filmimizle Maraş’ın bize mezar olmadan, düşmana gül bahçesi olmayacağını yeni nesillere de öğretmiş olacağız”

Sevgili Başkan…

Belki bu film 25 dakika…

Ama şuna inanıyorum ki; bu film 25 dakika da olsa Türkiye’mizin her okulunda gösterilecek ve gençlerimize nasıl bir Kurtuluş mücadelesi verildiğini anlatacak…

“Vatan, millet ve bayrak” sevgisi küçük yüreklere bir kez daha kazınacak…

Bu nedenle;

Bu filmin yapılmasına katkı sağlayan Onikişubat Belediyesi olarak şahsınıza, Çoçukluğumuzun kahramanlarından bu filmde oynayan Serdar Gökhan abimize ve diğer sanatçılarımıza, şükran ve minnet duygularımı sunuyorum…

Umarım “Bu şehri kahraman yapan hikâye, uzun metrajlı bir dizi haline getirilir”

Bu şehrin “kahramanlığına” da bu yakışır…