HEPİNİZİN malumu…

AK Parti Genel Merkezi 31 Mart Yerel seçim stardı verirken açıklamıştı…

Demişti ki:

“Eski tarz propaganda faaliyetleri yerine sosyal medyanın kullanılacağını, Çevreci bir parti olarak bu hassasiyeti gösterme kararı aldıklarını, internet teknolojisi yani siyasetin dijital boyutunda öncü olacaklarını…”

Bu açıklamayı duyan sözüm ona yüzlerce aday adayı ve destekçileri (troller) paylaşım üstüne paylaşım fırtınası estirdiler…

O troller destekledikleri adaylar hakkında, her saniye, her dakika sosyal medyada paylaşım üstüne paylaşım yapıyorlardı…

Diyorlardı ki:

-Anketlerde öndeyiz…

-Temayülden şu kadar oy aldık…

-Filan Milletvekili beni destekliyor…

-Kesin biz aday gösterileceğiz…

-Bu iş bitti…

Falan filan…

Hatta ve hatta bu aday adayı olan kişiler Meclis üyesi olacak şahıslara yanımızda seçim çalışmasına katılın, müracaatınızı yapın, geç kalmayın diyebilecek kadar işi ileri götürmüşlerdi…  

Yani kendileri aday gösterilecek, Meclis üyeleri bu adaylık sürecinde yanlarında çalışmalara katılırlarsa ancak aday olabileceklerini ima ediyorlardı…

Fakat oda ne?

“Öküz öldü ortaklık bozuldu” atasözü misali aday isimleri belli olunca hem aday adayları hem de bu aday adaylarının destekçileri yani bazı troller ortadan kayboldu…

Sanki yer yarıldı içine girildi…

*

Şimdi soruyorum:

-Hani nerde arkadaşlar, her gün o paylaşım yapanlar?

-Hani nerde arkadaşlar, o paylaşımlara yüzlerce beğen yapan feyk hesaplar?

-Nereye kayboldunuz?

-Bu mu sizin dava adamlığı dediğiniz Particilik…

-Bu mu sizin dava adamlığı dediğiniz liderinize Sadakatçılık…

*

Sizin kavganız, mücadeleniz:

Davaya mı sadakat yoksa kendi aday adayınıza mı?

Bu tür eleştiri yazısı yazdığımız zaman parti içinde gevşek duran, geri duran, ters duran kişiler, bizi ak parti karşıtı gibi göstermeye çalışıyorlar.

Çünkü sığınacakları başka liman yok.

*

Sizi var sizi…

Mahir Ünal geldiğinde gözüne gözükmek için yarış yapanlar…

En ön safta başını uzatanlar…

Siyasette bir yerler kapmak için sahte gülücük dağıtanlar…

Bakın aklıma Nasrettin Hocanın o ünlü fıkralarından biri geldi…

İyi okuyun…

Bu öyküyü duymuşsunuzdur…

“Nasrettin Hoca evlenmeye niyetlenir. Eş dost bir hatuncağızı öve öve göklere çıkarır. Şöyle huylu! Böyle soylu! Dünyalar güzeli… Hoca’nın gönlünü çelerler. Evlenirler. Zifaf gecesi yüz görümlüğünü veren Hoca, gelinin duvağını kaldırır. Aman Allah’ım! Çirkin bir gelin.

Gelin hanım, kocasına sadakatini göstermek için: Hoca efendi, akrabalarından kime görüneyim, kime görünmeyeyim? diye sorar.

Hoca şaşkın bir vaziyette: Aman hatun, bana görünme de kime görünürsen görün… der.”

*

Demem odur ki:

Şimdi bu sosyal medyada esip gürleyen, destekledikleri aday adayları hakkında paylaşım üstüne paylaşım yapan, beğen yapan şakşakçı troller, şu an kayıptalar ya!

Kesin oturmuşlardır, gizli kapılar arkasında kime görünüp kime görünmeyeceklerini hesaplıyorlardır…

Ancak siyasetin usta isimleri, “Hayrettin Bey, Hanefi Bey, Necati Bey ve Osman Bey ve diğer ilçe adayları” kesin şöyle diyorlardır…

“Aman bu troller bize görünmesinler de kime görünürlerse görünsünler…”