CHP Kahramanmaraş Milletvekili ve Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ali Öztunç, 14 Şubat sevgililer gününde alelacele bir basın toplantısı düzenledi…

Bende zannettim ki sevgililer gününe atfen konuşma yapacak…

Yanılmışım…

Toplantı, sosyal medyada paylaşılan kendisinin konuşma yaptığı bir video ile ilgili…

O video içeriğinde, Maraş olaylarının yıldönümü münasebetiyle konuşma yapıyor…

Diyor ki:

“Maraş katliamı tarihimizde yaşadığımız acı olaylardan biridir. Bugün birileri bunu unutturmak istiyor olabilirler ama biz unutmayacağız ve unutturmayacağız…”

Bu video sosyal medyada o kadar paylaşım yapılarak insanlara ulaştı ki, bundan rahatsızlık duyan Öztunç, basın toplantısında konuştukça konuştu…

Konuşmalarını dinledikçe şaşırdım…

Bu video; Öztunç’u o kadar sinirlendirmiş ki, benim tanıdığım kadarıyla sakin bir mizaca sahip olan Öztunç’un, sakinliğini alıp götürmüş…

*

Diyor ki:

-Maraş olaylarında Sünni’de, Alevi de acı çekti mi? Çekti…

*

Peki, Sayın Öztunç…

Bu kucaklayıcı yaklaşımı niye o konuşma da sergilemiyorsun?

Madem bu kentte Sünni de, alevi de, bir takım provokatörlerin gazına gelerek sizin tabirinizle o katliama imza attılarsa, neden bunun müsebbibini sadece Sünniler olarak görüp bu katliamı unutturmayacağınızı söylüyorsun?

Oysa ki; Maraş olayları, siz de biliyorsunuz ki, Çorum’u, Sivas’ı, kimler karıştırdıysa Kahramanmaraş’ı da aynı mihraklar karıştırmıştır…

Sizi de, bizi de, bölmeye çalışanlar aynı derin devletin adamlarıydı…

Allah aşkına siz bu gerçeği bildiğiniz halde neden “Maraş katliamı” sözcüğünü kullanıyorsunuz?

*

Bakın size o zamanki bir anımı anlatayım:

Bizim evde kiracı olan bir Alevi aile kardeşlerimiz vardı…

Yıllardır oturuyordu…

Maraş olayları başlayınca olay mezhep olaylarına döndü… Rahmetli babam o ailenin erkeklerine sizler akşam olunca bir müddet Maraş’tan çıkıp gidin, aileleriniz bizle kalsın, onlara herhangi bir zarar gelmez… Olaylar bitince tekrar gelirsiniz… Demesi üzerine erkekler evimizden çıkıp gittiler…

Bir gün sonra kapımıza büyük bir insan topluluğu geldi… Burada aleviler varmış, bize teslim edin dediler… Rahmetli babamı o kalabalığın içinden tanıyan birkaç kişi “Hacı abi geçmiş olsun çıktın mı mahpushaneden?” Deyince, bunlar bizdenmiş deyip kalabalık uzaklaştı…

Rahmetli bana dönerek “Oğlum hadi hemen git jandarmayı al gel bu aileyi teslim edelim… Allah göstermesin bir zarar gelmesin demesi üzerine o zaman 15 yaşında olan ben, koşarak çarşıya indim ve çarşıda gördüğüm jandarmaya babamın anlattıklarını söyledim…

Hemen askerlerle birlikte Tekke’deki evimize gelerek aileleri teslim edip canlarına bir zarar gelmesini önledik…

O aile ne yaptı biliyor musun Sayın Öztunç?

Yıllardır bizim evde kiracı olduklarından Mahallemizdeki tüm kadınların isimlerini tek tek ifade vererek sanki Maraş olaylarına o kadınlarımız karışmış gibi suçladılar…

Ve o kadınlardan biri de benim anamdı…

Ve anam o zaman kardeşim Kurtuluş’a hamileydi…

Tam tamına 6 ay 15 gün Adana hapishanesinde mahkûm yattı…

Hapishaneden tahliye olduğu gün evimizde doğum yaptı…

Kardeşim dünyaya geldi…

Adını o yüzden “Kurtuluş” koyduk…

*

Dolayısıyla sizin konuşmalarınızda zikrettiğiniz “Maraş katliamı” katliam değildir. Yerelde kentimizi, özelde ise ülkemizi parçalamaya yönelik bir manifestonun açılımıdır…

Basın toplantınızda, üzerinde önemle durulacak bir cümle sarf ediyorsunuz…

Diyorsunuz ki:

“O zamanki provokatörlerden hesap sormayacaksak, 15 Temmuzdaki provokatörlerden de hesap sorulmaması gerekiyor…”

Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır…

Maraş olaylarındaki yaşanmışlıklarla 15 Temmuz’u aynı kefeye nasıl koyabiliyorsunuz?

*

Ve diyorsunuz ki:

Provokatörler yine işbaşında…

Bir bakıyorsun; Milletvekilinin kardeşi…

Bir bakıyorsun; Büyükşehir Belediye Başkanı adayının amcasının oğlu…

Bir bakıyorsun; Tarihçiyim diye kendini anlatan bir meczup…

Bugün Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundum…

Provokatörlere karşı…

Yalan söyleyenlere karşı…

Hakaret edenlere karşı…

Bu en doğal hakkınızdır…

Hakarete bende karşıyım…

Ancak sözlerinizin devamında;

“Kaset siyaseti mi yapacaksınız?

Eğer kaset siyaseti yapılacaksa 24 saat veriyorum…

AK Parti İl Başkanına…

Büyükşehir adayına…

Milletvekillerine…

Devletin burada yetkilisi Sayın Vali’ye…

24 saat süre veriyorum…

Eğer 24 saat süre zarfında provokatörleri susturmazlarsa, gereğini yapmazlarsa, kaset siyaseti nasıl yapılırmış görürler…” Diyorsunuz…

Bu nasıl bir tehdit…

Bu nasıl bir üslup…

Bu nasıl bir kıyaslama Sayın Öztunç…

15 Temmuz bu ülkenin, Meclisine, özel harekât müdürlüğüne ve halkın üzerine, tanklarla, uçaklarla bomba ve mermi yağdıran hain FETÖ örgütü mensuplarının bir işgal girişimiydi… Ve bu işgalin arkasındaki ulusal güç Amerika’ydı… FETÖ ise ABD’nin ülkemizi işgal etmek için kullandığı yerli bir aparattı…

Şimdi bu darbeci işgal hareketiyle Maraş olaylarını nasıl kıyaslayabilirsin?

Yani şimdi Devlet, FETÖ operasyonlarını yapmasın mı?

Kaldı ki; Ülkemizi işgal etmeye yeltenip başaramayanlar sınır ötesinde aynı operasyonu devam ettiriyorlar…

Bizim beka meselesi olarak gördüğümüz Terör olaylarını ne yazık ki birileri zekâ meselesi olarak görüyor…

Oysaki daha dün Soçi’de Astana 3’lüsü Türkiye, Rusya ve İran bir araya gelerek bu operasyonu masaya yatırdılar…

Yani anlayacağınız ülkemiz içerde FETÖ, dışarda ise emperyalist güçlerin terör kıskacı altındadır…

Ve siz çıkmışınız 2017 yılında Maraş olayları yıldönümü münasebetiyle bu halkın yaşadığı acı dolu günlere “Maraş katliamı” diyebiliyorsunuz…

Ve sizin bu konuşmanızı yani videonuzu CHP yönetiminden birileri sosyal medyada paylaşım yapıyor, ama siz bu paylaşımı siyasi olarak kullanan insanlara tehditkâr sözlerle saldırıyorsunuz…

Size bir şey söyleyim mi?

Öfkeyle kalkan zararla oturur…

Ve siz öfkeyle kalkıp Milletin yıllar önceki mazide kalmış yarasını kaşıyorsunuz…

*

Ve son söz:

Devlet’in Valisine…

Bu halkın seçtiği Milletvekillerine…

Ve bu halka hiç kimse, tehdit savuramaz…