Nispeten kısa sayılacak gazetecilik hayatımda bazı insanların ve firmaların kendini kamuoyuna tanıtmak için basını kullandıklarına tanık oldum.

 

Nasıl mı?

 

İzah edeyim:

 

Genelde biz gazeteciler ya e-mail  yoluyla, ya telefon ile birçok yere davet ediliyoruz.

 

Davet metninde veya telefondaki söylenen sözler hemen hemen aynı.

 

"Yarın akşam filan yerde Oda başkan adaylığı veya firmamızın tanıtımı veya firmamızın açılış toplantısı düzenlenecektir. Toplantımız "YEMEKLİ OLUP" sizleri aramızda görmek bizleri onurlandıracaktır."

 

Söze bakarmısınız? YEMEKLİ...

 

Toplantıyı düzenleyenler "YEMEKLİ" denildiğinde yüzlerce basının geleceğini nasıl olsa düşünüyorlar ya!

 

Zaten gazeteciler ya oda başkan adaylıklarında, yada firmalarının tanıtım-açılış programlarında akla düşer.

 

Diğer günler aramak, "hal hatır sormak, ilan, reklam vermek, haber yapmak" kimsenin aklına düşmez.

 

Eee bunlar yapılırsa para ödenir ya!

 

Neyse, herkes arabasına biner, toplantı yerine saatinde intikal eder.

 

Masalar toplantı düzenine alınmış üzerlerinde her zamanki gibi salata, ekmek vs. hazır, önce çorba, sonra etli veya tavuklu yemek, yenilir, içilir.

 

Toplantıyı düzenleyen kişi veya firma yetkilisi çıkar bir konuşma yapar, basın ise fotoğraf ve kamera çekme derdine düşer.

 

Kimi arkadaşlar hemen facebook da fotoğraf paylaşır, kamuoyuna işte ben filan toplantıdayım mesajını daha gazetesine veya internet sitesine haber girmeden paylaşmaya başlar.

 

Sonrası malum, toplantıyı düzenleyen kişi tüm basına teşekkür ederek toplantıyı sonlandırır. Tokalaşmalar, öpüşmeler, vedalaşmalar, basınımız yine arabasına biner ve bürosuna veya evine doğru yola çıkar.

 

Eve giderken ne mi alır?

 

3'ün 1'ni...

 

Maraş ağzı ile yazayım: Elinin körünü...

 

Haber ne mi olur?

 

Haliyle gazete veya internet sitelerinde bir gün sonra yayınlanır.

 

Bunları niye yazdım.

 

Son günlerde firmaların açılış veya oda başkan adaylığı için sahne almak isteyenler bir bir ortaya çıkmaya başladılar.

 

Ya kervanhan'da, ya mado'da, ya  Clarion otel'de, ya da ramada'da toplantı yapma yarışına girdiler.

 

Boy boy fotoğraflar, afişler, bedava olmadığına göre herhalde bu toplantıları düzenleyenler de bu yerlere yemek ile birlikte bir bedel ödeme yapıyorlar.

 

O zaman ben şöyle bir söz söyleyeyim:

 

"Bizler bu tür toplantılarda figüran yani yemeklik gazeteciler miyiz?"

 

Yemeği ye, haberi de gazete de veya internet sitesinde yayınla...

 

Ohh ne ala, ne ala...

 

Evdeki çoluk çoçuk, demir b..umu yesin!

 

Kimse kusura bakmasın arkadaşlar.

 

Odaların Başkan adaylıklarında veya firmaların Tanıtım-açılış toplantıları  gazetecilerin bir nebze geçim kaynaklarından sayılır.

 

Kimisi gazetesine abone yapar, kimisi yayınlayacağı haber için fatura keser ve kesmelidir.

 

Çünkü yerel basının yaşaması için bunlar olmazsa olmazdır.

 

Öyleyse, toplantıyı düzenleyen kişi ve firma, istediği basın kuruluşunu telefon ile veya e-posta ile davet ederek, basın kuruluşunun kamuoyundaki konumuna göre toplantıdan önce anlaştığı bedeli fatura karşılığı haber yayınlandıktan sonra öder, ödemelidir.

 

Amma 100 TL, amma 1000 TL...

 

Öyle "üç kuruşa beş köfte" olmaz.

 

Hoş geldin ve güle güle öpücüğü ile karın doymaz.

 

Gördüğüm kadarıyla Kahramanmaraş'ımızda basın herkesin özel haber eri olmuş.

 

Bence "BASIN KİMSENİN ÖZEL HABER ERİ DEĞİLDİR, OLMAMALIDIR"