KAHRAMANMARAŞ kamuoyu günlerdir basına uygulanan ‘kategori’ olayını konuşuyor...

*

A’ya ayrılanlar...

B’ye ayrılanlar...

C’ye ayrılanlar...

*

‘’Ti’ye’’ alan çok...

Parsayı götürmüşünüz...

Hadi yine iyisiniz diyen diyene...

*

Bu durum bana Nasreddin Hoca'nın ciğer fıkrasını hatırlattı:

Nasreddin Hoca, bir sabah evden çıkarken ‘’Hanım canım çekti, bu akşam güzel bir ciğer yahnisi yiyelim, ben ciğeri alır sana yollatırım’’ demiş.

Kasaptan iki okka ciğer alıp eve göndertmiş. Hocanın hanımı, yahniyi hazırlayıp pişsin diye ocağın üstüne koymuş. O arada iki çift laf etmek için komşuya geçmiş. Ama çeneye dalmış. Ateşte yemek olduğunu unutmuş. Birden hatırlayıp telaşla eve dönmüş; bir de ne görsün, ciğer yahnisi kömür olmuş. Tabii çok üzülmüş. Üstelik kocasından laf işiteceğinden, içini bir korku almış. Akşam hoca, daha kapıdan girer girmez ‘’Hanım hazır mı ciğer yahnisi? Karnım da çok aç, getir de yiyelim’’ diye gürleyince eli ayağına karışmış. ‘’Hoca efendi, yolladığın ciğerleri nankör kedi yedi’’ diye yalanı kıvırtıvermiş. Hoca, durumda bir anormallik olduğunu sezinlemiş. Gel pisipisi deyip, kediyi yanına çağırmış. Sonra hayvanı ense derisinden tutup havaya kaldırmış. ‘’Hanım söyle bakalım’’ demiş, ‘’Şu havaya kaldırdığım kedi, gelse gelse iki okka gelir. Eğer elimdeki şey kediyse, ciğer nerede? Yok, bu şey ciğerse, kedi nerede?’’

*

Kahramanmaraş basınına uygulanan ekonomik ambargo tehditli ‘’kategori’’ olayı da aynı Hoca’nın ciğer hikâyesine döndü...

*

Sahi, Kahramanmaraş basını nasıl bu hale düşürüldü?

Komisyon kuruyoruz, 4 cemiyet başkanı ve AK Parti Basından sorumlu İl Başkan Yardımcısı bu komisyonu oluşturacak dendiğinde, bir tek Kanal Maraş ayağa kalkıp ‘’bu komisyon olayını ret ediyoruz. Hiçbir komisyon içerisinde bulunmayacağız’’ konuşma cesaretini gösterirken, basınımızın duayen isimlerinin çoğunluğu neden sessiz kaldı?

*

Aylardır, bir oyun sergileniyor...

Ve bu oyuna maalesef Mustafa Nuri Şirin, Yener Atlı, Mehmet Fiskeci, Mustafa Alyaz dışında, hiçbir basın mensubu karşı çıkamıyor...

*

Yener Atlı dün köşesinde çok güzel bir yazı yazdı...

Dedi ki:

‘’Mahir Ünal’ın emeğine yazık etmeyin Hayri Bey!’’

Yazı içeriğinde ise...

‘’…Hayri Bey bir empati yapar mı bilemeyiz ama benzetmemizi mazur görsün, o ‘burnundan kıl aldırmayan’, otorite kuracağım derken ‘kibirleşen’, kimselerin ulaşamadığı ‘eski müfettiş tavır’ ve görüntüsünden bir an önce çıkmalıdır…’’

*

Ekleme yapacak olursam:

 

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...