ÖNCEKİ günlerde bir yazı yazdım…

''Bütün siyasiler şapkasını önüne koyup düşünmeli'' dedim…

İnanılmaz olumlu tepkiler aldım…

''Fotoğrafı çok güzel özetlemişin'' diyenlerden tutun…

''Doğru bir tespitte bulunmuşun''  diyenlere kadar…

*

Bir siyasi büyüğümüz ise…

Şöyle diyor:

''Siz kendinizde düşmanca bir tavırla siyaseti ve siyasetçiyi oturduğunuz köşelerden itibarsızlaştırma hakkı görürseniz ki bu yazı bu durumun taç başı bunun sonuçları olur.''

*

Sonuçları ne olur bilmem...

Ama ben gördüğümü yazarım…

Çünkü ben dostum…

Dost eleştirir…

Düşman kurşun sıkar…

Daha düne kadar yazdıklarımdan hoşnut olanlar, bir gerçeği dile getirmemin karşısında eğer böyle tehditkâr bir söylemde bulunuyorsa, gerçekten şapkasını önüne koyup düşünmeli…

*

Biz gazetecilerin görevi toplumu aydınlatmak ve objektif bir şekilde medya hizmeti vermektir.

Yapıcı ve belden aşağı olmayan eleştirilere, siyasetçilerin duyarlı olması lazım. Ki bu tür eleştirilere her zaman açık olduğunu kendileri ifade etmişlerdir.

Ben o yazımda 18 yıllık Ak Parti iktidarı eğer kendine gelmezse sonun başlangıcında, silkelenin, kendinizi sorgulayın, hata nerde yapıyoruz diye öz eleştiri yapın, anlamında yazmıştım…

Bizim yazdıklarımız cim karnında bir nokta…

Kamuoyuna çıkın insanlara bir dokunun bin ah işitirsiniz…

Hadi bizim çağrımıza veya yazılarımıza önem vermiyorsunuz…

Reisin mütevazı çağrıları, söylemleri bile nedense Arasat’ta kalıyor hep.

Bakın, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı siyasi partilerin üye sayısını açıkladı. Açıklanan rakamlara göre Ak Parti'nin 2 ayda kaybettiği üye sayısı 56 bin 260 oldu.

Ankara kulislerinde "AK Parti kan kaybediyor" iddialarının sayısında da artış yaşandı.

*

İşte bu yüzden yazıyoruz…

Ben öyle sırça köşklerde oturup da yazmıyorum…

Oturduğumuz köşe…

Bu şehrin nefes aldığı…

Korkmadan yazılan…

Çekinmeden seslenilen köşesidir…

Çünkü ben, bu şehrin öz be öz çocuğuyum…

Bazıları gibi sonradan gelip, görev süresi bittiğinde bu şehirden tası tarağı toplayıp gidecek olan biri değilim…

Ben bir gerçeği dile getirmeye çalıştım…

Vatandaşların AK Parti’den soğumaya başladığını…

Buna nasıl önlem alınacaksa alınması gerektiğini, Hayati İnanç ismi üzerinden vermeye çalıştım…

Ama gördüm ki;

At gözlüğü takılmış, kral biziz deniliyor…

Doğru…

Kral sizsiniz…

Siz kral olmaya devam edin…

Ben halkın gözünde doğruları yazan bir nefer olamaya razıyım…

*

Söylemek istediğim şu:

Ben bu yaşıma kadar kimseye eyvallah etmedim…

Kimseye boyun eğmedim…

Hamallık yaptım ekmeğimi kazandım…

''Sonuçları olur'' diyorsun ya!

Senden gelecek olana da…

Mevlana’nın şu güzel sözüyle cevap veriyorum:

''Her şey vaktini bekler. Ne gül vaktinden önce açar, ne de güneş vaktinden erken doğar. Bekle, senin olan sana gelecektir''

***

DİPNOT: Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan 12.Şubat Kurtuluş Bayram etkinliğine geldiğinde, umarım gördüklerinden veya duyduklarından mutlu ayrılır… 18 yıldır AK Parti’ye açık ara destek veren bu şehir insanı umarım AK Parti’den desteğini çekmez. Ama gidişat o yönedir… Benden söylemesi.